Home / News / YAZARLAR / Tahir Şanlı / ORTADOĞU’NUN İÇİ BOŞALTILIYOR.
islam devleti default

ORTADOĞU’NUN İÇİ BOŞALTILIYOR.

ORTADOĞU’NUN İÇİ BOŞALTILIYOR. Tahir Şanlı Suriye Ortadoğu’nun yeni yol haritasını belirlemede en etkili bir ülke olarak ön plana çıktı. Arap baharı olarak başlayan İslam beldelerindeki ayaklanmalar Suriye’de durması beklenirken bu ilerleyiş farklı bir gelişme ile gidişata damgasını vurdu. Diğer İslam beldelerinde meydana gelen ayaklanmalarda başarı (!) sağlayan batılı ülkeler Suriye’de takıldı. Bunun nedeni ise Suriye’de farklı bir istek doğması idi.

Sadece diktatörlerden kurtulmak değil İslam’ı isteyen bir halk ortaya çıktı. Hatta İslam devleti hilafet yıkıldıktan sonra yeniden hilafet istemlerin en yoğun bir şekilde konuşulduğu, dillendirildiği, yazılıp çizildiği, onun için büyük kitlelerin meydanları doldurduğu bir sürece girildi. Bunda Suriye ayaklanmasının büyük etkisi olmuştur. Suriye bu süreci hem hızlandırdı hem de büyük bir canlılık kazandırdı. Bu süreç Şam beldesinde hilafeti yeniden ortaya çıkartır (İnşaAllah öyle olur) veya çıkartmaz ama bu gidişatın artık durdurulamayacağı kesin…

Buise batılıların ve İslam beldesinde bulunan hain yöneticilerin uykusunu kaçırmaktadır. Belki dünya ülkeleri günümüzdeki kadar Ortadoğu için geçmişte bu kadar mesai sarf etmemişlerdir.

Zulüm makinasının çalıştığı, siyasi sürecin tıkandığı veya öyle olmasının istendiği, çözümün değil de çözümsüzlüğün iteklendiği, her haliyle kaosun dalga dalga yayıldığı bir noktaya gelindi. Ve bu süreçte tek bir ülkenin (Amerika) değil bütün ülkelerin Ortadoğu’ya el uzattıklarını görüyoruz. Adeta bu bölgede dünyanın her bölgesine uzanan kılcal damarlar mevcut. Etkisi ve tesirinde kalmayan ülke yok gibi… Bu durum ise bütün dünyayı korkutuyor. Çünkü gidişat hilafetin yeniden doğuşuna gebe… (İnşaAllah.)

İslam düşmanları için büyük bir tehlike haline dönüşen bu gidişatın artık durdurulması mümkün değil.İslam devleti hilafet 1923’te yıkıldıktan sonra parçalara ayrılan İslam coğrafyası kafirler için tehlike olmaktan çıkmış gözüküyordu. Hatta Müslümanların artık bir daha bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı ifade ediliyordu. Fakat onlar bir şeyi unutmuşlardı. İslam akidesi Müslümanları yeniden birlik yapacak, buradan kaynaklanan fikirler onları yeniden İslam’ın tatbikine, hilafete götürecektir. Ki bu durum günümüzde kendini göstermeye başladı. (Elhamdülillah.)

Elbette ki bu durum kafirler ve onların uşakları tarafından kabul edilen bir gidişat değildir. Dolayısı ile yeni yeni planlar çok hızlı bir şekilde İslam beldelerinde uygulanmaya konulmuştur. Bu uygulamalardan bir tanesi de İslam alemindeki özellikle de Ortadoğu’daki kukla devletlerin içlerinin boşaltılmasıdır. Parçalanmış sınırlar, istikrarsızlaştırılmış bölgeler, birbirine düşürülmüş halklar bir de bunun yanında küçültülmüş, etkisi kırılmış, halkını korumaktan uzak, kendini dahi koruma kudreti olmayan ordular. Tabi buna ordu denirse…

Evet, siyasi olarak içi boşaltılan, kurumsal olarak çökertilen, basit çekişmelerle boğuşan İslam beldeleriyönetimlerin en büyük destekçisi olarak kabul edilen orduların da dağıtılma sürecine girmişlerdir.

Amerika, Avrupa, Rusya İslam beldelerinde Müslümanların eline geçecek, hilafete güç verecek ne düzenli ne güçlü bir ordu ve de silah bırakmak istemiyor. İslam beldelerindeki ordular sömürgeci devletlerin eli altında küçültülüyor ve çökertiliyor. Bunu Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da, Libya’da, Tunus’ta, Yemen’de gördük. Suriye’de bu süreç yaşanırken Mısır ordusuna el atılması bu sürecin devam ettiğini göstermektedir. Denilebilir ki saten bu ordular Müslümanları durdurma amaçlı kuruldular, batının güdümünde, küfür sistemlerinin birer bekçileridirler. Bu bir yönü ile doğrudur. Batılı komutanlar bu ordulara çeki düzen vermekte ve İslam’ın önünde birer set olarak durmaktadırlar. Hilafet yıkıldıktan sonra İslam beldelerinde kurulan ordular da sürekli toplumun karşısında durmuşlardır. Türkiye ordusu bunun en belirgin örneğidir.

Diğer yönüyle; bu ordular Müslümanların evlatlarından oluşmaktadır. Her geçen gün bu ordular içerisinde Allah’a, dinine bağlı komutanların sayısı artmaya başlamıştır. Afganistan’da batının yetiştirip komuta ettikleri askerlerin nasıl isyan ettiklerini sık sık görmekteyiz. Pakistan ordusu içerisinde imanlı komutanların varlığı ve bundan Amerika’nın rahatsızlığı açığa çıkmıştır. Türkiye ordusu NATO’nun elinde değersizleşen bir orduya dönüşmüştür. Laik Türkiye ordusundan dönem önem Müslüman kişiliğinden dolayı atılan komutanların varlığı bilinmektedir. Suriye ordusundan ayrılan komutan ve askerlerin Esad’a karşı mücadele verdiğini görüyor ve duyuyoruz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün… En son gelinen noktada Mısır ordusunun ele alındığını müşahade etmekteyiz. Halkının karşısına dikilen bir ordu… Geçmişte olsa idi bu durum belki doğal karşılana bilirdi. Fakat içerisinde bulunduğumuz süreçte Mısır ordusunun çatışma ortamına girmesi pekte iyiye alamet değildir. Görülen o ki Mısır ordusu ve Mısır’da dağıtılma sürecine girmiştir. Bu durumu ortaya koyan en belirgin işaret Amerika ve batının açık bir şekilde darbenin arkasında durması ve destek vermesidir. Bu Amerika’nın dolaylı yönden Mısır halkı ile çatışma sürecine girmiş olmasıdır. Aynen Pakistan’da olduğu gibi…Bu bilinçli bir harekettir.

Ordu içerisinde bu gidişatı kabul etmeyen binlerce asker bulunmaktadır. Zemin bulunduğunda saf değişmeleri çok kolaydır. Amerika ordu içerisindeki tedirginliği görmektedir. Mısırda halka ateş etmesi istenen askerlerin halka ateş etmedikleri içinvuruldukları bunun çok cüzi görüntüsüdür. Ayrıca Mısır’da gücün ele geçmesi bölgenin en kısa sürede birleşmesi, Hilafet ordularının güçlü bir şekilde varlığını göstermesine de neden olacaktır. Bu durum ise kendi varlıklarına tehlike oluşturacağından dolayı batılıları korkutmaktadır. Dolayısı ile Mısır’daki gelişmeleri sadece İhvan meselesi olarak görmek doğru değildir. Mısır ordusu hedeftedir. Ordunun kariyerinin sarsılması, halkın düşmanı haline getirilmesive küçültülmesi söz konusudur. Böylece bölgede hiçbir güçlü ordu kalmasın. İslam devleti Hilafet te kurulduğunda çok zayıf kalsın veya daha doğmadan çökertilsin…

Fakat biz Müslümanlar olarak inanıyoruz ki Allah bu ümmet içerisinden onları perişan edecek nice ordular çıkartacaktır. Yeter ki bizler Allah’a güvenelim ve yardımı ondan bekleyelim…Yardım Allah’tandır.

Ayrıca...

Merhamet Kaynağımız Sadece İslam Olmalıdır -2-

-İnsanlara nispet edilen merhamet: İnsanın içgüdülerinde zalimliğe yönelik meyiller olduğu gibi merhamete yönelik meyillerde vardır. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir