بسم الله الرحمن الرحيم
-Basın Açıklaması-
Artık Ümmetin Şereflilerinin Şam Halkına Yardım Etmek İçin Harekete Geçmelerinin Zamanı Gelmiştir!!
Artık Özgür Şam Devrimcilerinin, Bu Katilin İşini Bitirmelerinin, Onunla Birlikte Olan Komplocuları Ortadan Kaldırmalarının ve Başta Batı ve Doğu Ülkleri İle Ümmetin Düşmanlarından Gelen Kimyasal Silah Olmak Üzere En Güçlü Silah Türleriyle Bizleri Katledenlere Engel Olmalarının Zamanı Gelmiştir!!?
H. 14 Şevvâl 1434
M. 08 Ağustos 2013
Yaslı anaların ve boğulan çocukların çığlıkları, sivilliğin, demokrasinin ve başlarını Allah’a kaldıran muvahhitleri öldüren Batı teknolojisinin kurbanları olan çocukların, kadınların ve erkeklerin cesetleri arasında duran özgür devrimci kahramanların çığlıklarından daha yüksek değildir. Zira onlar, Beşar’ı ve İslam dünyasındaki tüm yöneticileri, kötü bir varış yeri olan cehenneme sürükleyecek bir lanetle lanetleyerek can vermektedirler. Nitekim onların lisan-ı halleri, Guta-Şam’daki kahramanlardan bir kahramanın söylediklerini söylemektedir ki o şöyle çığlık atıyordu: Ey efendimiz Muhammed [SalAllahu Aleyhi ve Sellem]’in Ümmetini öldüren -ki onlar, İslam şehitleridir- Müslümanların tagutları, Allahuekber sizlere! Allahuekber suskunluğunuza… Müslümanların orduları neredeler hani? Ümmet nerede ve Şam devrimine destek verenler nerede? Ne zaman cellatlarınızın tahtlarını sarsacak ve ordularınızı harekete geçireceksiniz ey Müslümanlar!
Ey İslam Ümmeti! Ey Gurur ve Hamiyet Sahipleri! Ve Ey Dinlerini ve Irzlarını Kıskananlar!
Aşağılık ve alçakça eylemleriyle bilinen bir ödleğin hali, Allahu Teâlâ’nın kavlini örnek alarak kendisi için uzuvlarının kesilip doğranmasından başka bir çözüm olmayan bu mücrim rejim ile onun başındakinin hali gibidir:
إِنَّمَا جَزَآءُ ٱلَّذِينَ يُحَارِبُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَسْعَوْنَ فِى ٱلأَرْضِ فَسَاداً أَن يُقَتَّلُوۤاْ أَوْ يُصَلَّبُوۤاْ أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم مِّنْ خِلافٍ أَوْ يُنفَوْاْ مِنَ ٱلأَرْضِ ذٰلِكَ لَهُمْ خِزْيٌ فِى ٱلدُّنْيَا وَلَهُمْ فِى ٱلآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ “Allah ve resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri ya asılmaları yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır.” [Nisa 33]
Bu babasının oğlu olan kibirli Beşar ödleğine [Allah’ın laneti onun ve babasının üzerine olsun], kimyasal kullanımı tespit etmek için uluslararası komplocu bir komisyon gelmiştir. Sanki bu uzmanlar komisyonu, kimyasal kullanımı engellemek için değil de bilakis onun daha etkin bir şekilde kullanılmasını denetlemek için gelmişledir! Nitekim Dımeşk’ın kırsalına indirilen darbe, daha önce benzeri görülmemiş yoğunluktaki yaralanmalarla karakterize olmuştur. Şüphesiz bu, bir uzmanın eliyle olmuştur. Küfrün, fitnenin ve sistematik katliamın başı olan Amerikan liderliğindeki uluslararası ahlaksızlık bu dereceye mi ulaştı yani?! Nitekim uluslararası yasak olan bu silahlar altında, geneli ağrının ve işkencenin şiddetinden dolayı kesilmiş tavuklar gibi debelenen çocuklar olmak üzere binlerce şahit can vermiştir. Allahu Allah, İslam Ümmeti daha ne zamana kadar izlemeye devam edecekler? Suriye halkının geri kalanları katledilinceye kadar mı? Batı’nın tehlikeli kimyasal silahları, Körfez Müslümanları ile Mısır ve Afrika halklarına uzanıncaya kadar mı? İşte o zaman Ümmetin içinden “sadık olanlar”, paramparça olduğumuz için kurtların bizleri yediğini anlayacaklar ve keşke işitip itaat etseydik de tüm tagutların karşısında dursaydık diyecekler!
Ey Ruvaybidaların Kışlalarında Konuşlanan İslam Orduları!
Şayet Şam halkına yardım etmek için hareket geçmezseniz, lanetler sizin üzerinize yağacaktır. Azim olan Allah’ın öfkesi de sizin üzerinize inecektir ey güç ve kuvvet sahipleri ve ey İslam Ümmetinin evlatları! Şayet sizlerde zerre kadar sorumluluk duygusu kalmışsa, hesap günü gelmektedir. Ve şayet izzetimizin kaynağı ve güvenliğimizin korunağı olan Hilafeti kurarak bizlere yardım etmek için hareke geçmezseniz, sizlere dünyada aşağılanma ve ahirette de azap isabet edecektir. O halde Rabbinizin azabından kurtulmak ve izzetinize nail almak için harekete geçiniz… Şayet bunu yapmazsanız, Allah’ın, Meleklerinin, Resulünün ve tüm insanların öfkesine maruz kalacaksınız.
وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, onlara yardım etmek üzerine borçtur.” [el-Enfâl 72]