Home / Uncategorized / Suriye’ye Saldırmak İçin Amerika Liderliğindeki Uluslararası Koalisyonun Amacı
islam devleti default

Suriye’ye Saldırmak İçin Amerika Liderliğindeki Uluslararası Koalisyonun Amacı

بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

Suriye’ye Saldırmak İçin Amerika Liderliğindeki Uluslararası Koalisyonun Amacı, Kendi Projelerini Dayatmak, Beşşar’ı Kurtarmak, İslami Projenin Yönetime Ulaşmasını Önlemek ve Müslümanları Vurmaktır

Beşşar, 21.08.2013 tarihinde Şam kırsalında sivillere karşı kimyasal silah kullandıktan sonra ABD’nin, Suriye rejimini cezalandırmakla ilgili saldırı kararı, dünya ülkeleri tarafından sürprizle karşılandı. Bazı ülkeler, Amerika önderliğinde saldırı yapacak koalisyona katılmaya hazır olduklarını bildirdiler. Sonra da saldırıya yönelik bölgesel ve küresel medya dalgası esti. Müdahale sözü, kulislerde konuşulan ve dolaşan öncelikli konu haline geldi. Obama, kimyasal silah saldırısını “Önemli ve ciddi endişe veren bir olay” olarak nitelendirdi ve Amerika’nın Suriye’deki stratejik hedeflere askeri saldırı başlatma niyetinde olduğunu açıklandı. Lakin BM kararı olmadan Suriye’ye askeri müdahale çağrısına karşı çıktı. Beyaz Saray Sözcüsü, daha önce Suriye topraklarına Amerikan kuvvetlerini konuşlandırma niyeti olmadığını ifade eden Başkan’ın sözünü yineledi. Amerikan Savunma Bakanı Hagel, gazetecilere “Savunma Bakanlığı, tüm acil durum seçeneklerini Başkana sunma sorumluluğunu üstleniyor” dedi. Pentagon yetkilileri de, ABD Deniz Kuvvetlerine bağlı 4 destroyerin, Suriye ile ilgili kendilerine yöneltilen talimatları uygulamak üzere teyakkuzda olduklarını açıkladı. Washington Post gazetesi de, bir askeri yetkiliden destroyerlerin 90 adet Tomahawk tarzı isabet oranı yüksek füze taşıdıklarını nakletti. Ayrıca Akdeniz’de isabet oranı yüksek füzeler taşıyan Amerikan denizaltıları da bulunmakta. Ancak yerleri gizli olduğundan bilinmiyor. Askeri saldırı senaryosunu görüşmek üzere Amman’da on ülkenin ordu komutanları basına kapalı bir toplantı yaptılar. Yine Washington Post gazetesi, 27.08.2013 tarihli baskısında “Operasyon sürecinin üç faktöre bağlı olduğunu belirtti; Suriye hükümetinin saldırıya karıştığını inceleyip değerlendiren istihbarat raporunun tamamlanmasına;  Müttefikler ve Kongre ile devam eden görüşmelere; uluslararası kanuna uygun saldırı gerekçe ve bahanesinin belirlenmesine.” Amerika, saldırının hedefinin rejimi değiştirmek değil, Beşşar’ın kimyasal silah kullanmasını cezalandırmak olarak açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığında üst düzey bir yetkili: “Kimyasal silah saldırısı, Suriye krizini sona erdirmek için kapsamlı ve kalıcı bir siyasi çözüme ihtiyaç olduğunu açığa çıkardı” dedi.

Askeri saldırıyı destekleyen uluslararası tavırlar, demeçler, Amerikan’ın askeri hareketliliği ve saldırıya yönelik medyada yer alan haberler, Rusya’nın pozisyonunda dramatik değişimi neden oldu. Lavrov, bu pozisyon değişikliğini “Rusya, Suriye için savaşa girmez” sözleriyle dile getirdi. Rusya, saldırı olması durumunda ise Tartus’daki deniz üssünü tahliye edeceğini duyurdu. Ardından yaklaşık 120 Rus vatandaşı tahliye edildi. Rusya, “Cenevre 2” konferansına zemin hazırlamak amacıyla 28.08.2013 tarihinde Lahey’de ABD yetkilileri ile yapacakları planlanmış toplantıyı iptal ettiğini açıkladı. İran ise, sessizce esti, gürledi, tehdit etti. Amerikalı üst düzey siyasi bir yetkilinin ve BM yetkilisi Jeffrey Feltman’ın, olabilecek senaryoyu kulaklara fısıldamak ve rolleri şimdiden dağıtmak amacıyla Tahran’a gerçekleştirdikleri ziyaret basına yansıdı.

Suriye’de tek söz sahibi Amerika’dır. Amerika’nın Suriye’de nüfuzu, devrim sebebiyle tehlike altındadır. Amerika, önce devrimi çalmak sonra da yok etmek istedi. Bu uğurda tüm siyasi kartları ve oyunları kullandı, acımasızca katliamlar yaptırdı. Ama yine de istediğini gerçekleştiremedi. Şuana dek Beşşar’a alternatif olacak ajan yöneticiyi temin edemedi, üretemedi de… Şimdi de cehennem planını yürürlüğe koydu. Uygulamasını da bizzat kendi üstlendi. Yaptığı katliam ve işlediği cürüm, Beşşar’ın yaptıklarından az değildir. İşte bu cehennem planına, Beşşar’ın kimyasal silah saldırısıyla start verilmiş oldu. Amaç Amerika’nın askeri müdahalesine alt yapı oluşturmak ve bu müdahale ile de, “Cenevre 2” konferansına götürecek siyasi sürece kapı aralamaktır. Tanınmış Suriyeli bir muhalif es-Şarkul Evsat gazetesine verdiği bir demeçte, muhalefet ile müttefik ülkeler arasında gizli bir anlaşmadan söz etti. “Bu operasyon, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’i asla devirmeyecek, ama “Cenevre 2″ müzakere masasına zorlayacaktır. Müzakereler sonunda Suriye Devlet Başkanı istifa edecek” dedi. Yine es-Şarkul Evsat gazetesi, Suriyeli muhalif kaynaklardan aktardığına göre Amerika, muhalefetten saldırı anında kullanabileceği “banko hedefler” talep etti. Ayrıca ABD’li uzmanlar ile Askeri Konsey üyeleri arasında varsayılan hedefleri belirlemek amacıyla toplantılar yapılacağını duyurdu. Büyük olasılıkla bu toplantıda Suriye’de Hilafet Devleti kurma projesine sahip Müslüman savaşçıların ortadan kaldırılması senaryoları ele alınacaktır. Askeri altyapıyı yok etmeye yol açacak bu saldırının, sınırlı ve kısıtlı olması bekleniyor. Böylece askeri alt yapısı felç olmuş yeni Suriye, “İsrail’e” tehlike teşkil edemeyecektir.  Tabii bu saldırı, Libya’da olduğu gibi, birçok Müslümanın can kaybına yol açacaktır. Keza Afganistan’da Amerikan İHA’lardan  el-Kaide ve Taliban liderlerini vurmak bahanesiyle sivillere karşı atılan bombalar nedeniyle toplu ölümler meydana gelmiş ve hala gelmektedir. Sonra Amerika, askeri hâkimiyetiyle barış görüşmelerini gözlemcisi olarak bizzat kendini dayatacaktır. Çözüm için hem rejimi, hem de muhalefeti kendi projesine zorlayacaktır. Bu projeye karşı çıkan kimselere darbe vurmak amacıyla da ulusal ordu ile işbirliği yapmak üzere uluslararası güç gönderilmesine karar verecek, Beşşar’ın Müslümanları katletmek amacıyla kullandığı Güvenlik Teşkilatının muhafazasını isteyecektir. Çünkü bu Güvenlik Teşkilatı, yeni yönetimin bekasının garantörü olacaktır. Sömürgeci kâfir Amerika, hem insanları rahatlatmak hem de çirkin yüzünü örtmek için eli kana bulanmış bazı kişilerin, Uluslararası Mahkemelerde yargılanmalarını sağlayacaktır. Kosova’da olduğu gibi…

Ey Suriye ve İslam beldelerindeki Müslümanlar!

Şüphesiz Amerika, yılanın ve kötülüğün başıdır. Müslümanların en azgın düşmanıdır. Şuan Suriye’de işlediği ve işlemekte olduğu katliamlar, Irak ve Afganistan’da işlediğinden geri kalmayacaktır. Sizler, Amerika’nın toplu katliam görevini ajanı Beşşar’a teslim edeceğini göreceksiniz. Şunu bilin ki Amerika, Suriye’ye beraberinde öldürme izni olan uluslararası bir ferman ve yetkiyle gelecektir. Sizlere, laik bir anayasa ve ajan yöneticileri dayatacaktır. Ama ne var ki bugün, Amerika bölgede daha önce hiç olmadığı kadar zayıftır. Bugün nüfuzu bölgeden yok olmakla karşı karşıyadır. Amerika, Müslümanlarla onca deneyim ve tecrübesi olmasına rağmen, hâlâ Mısır ve Suriye’deki siyasi şartları istikrara kavuşturamamıştır. Şimdi o, Irak ve Afganistan tecrübesinden hareketle Suriye’yi işgal etmek istemediğini iddia ediyor. Ama kendi siyasi gündemini empoze etmekten de geri durmuyor. Suriye’yi işgal etmeksizin çıkarlarını gerçekleştirmek istiyor. İşte bu Amerika’nın, müdahale ve savaş karşıtı olduğunu söylemesi, savaş için çaba sarf edenleri, savaşa yardım edenleri dinine ve ümmetine ihanet eden biri olarak kabul edilmesi hoşuna gidiyor. İşte bu Amerika, kendi çıkarlarını korumak ve hala lider olarak kabul ettiği uşağı Beşşar’ı kurtarmak için geliyor. Beşşar’a, ailesine ve onun avanelerine güvenli bir çıkış sağlamak için çalışıyor. İşte bu Amerika, sizin düşmanınızdır. Onu düşman olarak kabul edin. Aranızdaki Amerikan ajanlarını meyvenin çekirdeğini attığınız gibi bir kenara atın. Ailelerinizin ölmesi, her türlü işkence, sürgün, açlık, zillet ve tutuklamaya… maruz kalmanızın bedeli, yeryüzünde Allah’ın kelimesini yüceltmektir. İşte bu Amerika, bütün iplerini koparmış, üzerinize köpekler gibi üşüşüyor. Sizinle, dininizde savaşmak üzere dünya âlemi etrafında topluyor. Bunu daha önce defalarca yaptı, yapacak da. Amerika’nın yapacağı katliamlara suskun kalmanızın hiç bir mazereti yoktur. Aksine durdurulmak zorundadır. Onu da ancak sizler durdurabilirsiniz.

Ey Suriye ve İslam beldelerindeki Müslümanlar!

Amellerimizi yürüten Allah’ın emir ve yasakları olmalıdır. Allah, Müslümanlara Hilafet Devletini kurmak manasındaki İslami projeyi benimsemelerini farz kıldı. Etrafınıza bir bakın! Müslümanları, bu proje dışında tek bir kelime üzerinde birleştirecek ve bütünleştirecek bir proje var mıdır? Bu proje öyle bir projedir ki sizlere, yukarıda bahsettiğim Amerikan projesini darmadağın etmenize imkân verecektir. Gücünüz ne kadar olursa olsun, Allah’tan başka kim, sizin bütün kâfirlere galip gelmenizi sağlayabilir? Siz, Allah ile birlikte olun ki, Allah da sizlerle birlikte olsun. Dinine yardım edin ki sizlere yardım etsin.

Hizb-ut Tahrir, sizleri Amerikan’ın, Batı’nın, Müslümanların yöneticilerinin ve laik çevrelerin hatta bütün dünyanın savaş açtıkları bu büyük farzı eda etmeye çağırıyor. Allah, emrine galip gelendir. Allah’u Teâlâ şöyle buyurdu:

أُذِنَ لِلَّذِينَ يُقَاتَلُونَ بِأَنَّهُمْ ظُلِمُوا وَإِنَّ اللَّهَ عَلَى نَصْرِهِمْ لَقَدِيرٌ الَّذِينَ أُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ إِلَّا أَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللَّهُ وَلَوْلَا دَفْعُ اللَّهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ فِيهَا اسْمُ اللَّهِ كَثِيرًا وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ الَّذِينَ إِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ

“Kendileriyle savaşılanlara, zulme uğramış olmaları sebebiyle, izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma Kadir’dir. Onlar, sırf Rabbimiz Allah’tır dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile def etmeseydi, manastırlar, kiliseler, havralar ve içlerinde Allah’ın isminin çokça zikredildiği mescitler yıkılır giderdi. Allah, kendisine yardım edenlere kesinlikle yardım eder. Şüphesiz Allah, Kaviyy’dir, Aziz’dir. Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı ikame eder, zekatı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a aittir”. [El-Hacc]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti

H. 28 Şevvâl 1434
M. 04 Eylül 2013
   

www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info| www.turkiyevilayeti.com

 

Ayrıca...

trump koronavirusu hafife

Trump koronavirüsü hafife mi aldı?

ABD Başkanı Donald Trump, koronavirüs salgınında can kaybının artması nedeniyle giderek daha fazla eleştiriliyor. ABD …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir