Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Rakka Katliamı ABD’nin Cürmünü Ortaya Koyuyor!
islam devleti default

Rakka Katliamı ABD’nin Cürmünü Ortaya Koyuyor!

-Basın Açıklaması-

Rakka Katliamı ABD’nin Cürmünü Ortaya Koyuyor!

H. 25 Zilka’de 1434
M. 01 Ekim 2013

Şam tagûtu Beşşar, ümmetin servetinden çok büyük paralar harcayarak elde ettiği Suriye’deki kimyasal silahları imha etmek için BM ekibinin görevini kolaylaştıracağı taahhüdünde bulundu. Diğer yandan ise İtalyan Ray News 24 kanalı ile yaptığı bir röportajda “Bugün Suriye devletinin temel amacı, teröristlerden, terörlerinden, ideolojilerinden kurtulmak odaklı olduğunu, bunların kimyasal silahlardan kurtulmak için önlerinde bir engel olarak durduklarını” söyledi.

Ardından sözünü ettiği teröristlerden kurtulmak için uçaklar 29.09.2013 Pazar günü Rakka şehrine birkaç hava saldırısı düzenledi. Bu saldırılar okulun ilk ders zilinde öğrenciler daha okuldayken İbn Tufeyl ticaret lisesini hedef aldı. Yeni bir eğitim-öğretim yılının başlamasıyla öğrencilerin özlemini, şevkini param parça etti. Bu saldırılar sonucunda çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu 16 kişinin şehit edildiği açıklandı.

Tabii ki daha önce Hiroşima, Nagazaki’de atom bombası, Vietnam’da da kimyasal silahlar kullanan acımasız serseri Sam Amca, sivillerin tepelerine atılan varil bombalarının kırmızı çizgiyi aştığını görmedi. Bilakis bunu imtiyazlı yeşil çizgi kabul etti. Böyle olduğu halde Suriye’de Cenevre 1 konferansına dayalı siyasi bir çözüm için uğraştığına ve bu amaçla müdahil olduğuna inanmamızı istiyor. Cenevre 1 konferansını Bölüm VII altında Cenevre 2’ye ekliyor. Bu, hem ajanı Beşşar ve zebanilerine yönelik hem de Suriye’de halkımızın on binlerce cesetleri üzerine inşa edilen siyasi çözüm formülünü reddetmeyi düşünen muhlis devrimcilere yönelik bir askeri sopa tehdidi anlamına gelir. Güvenlik Konseyi’nin 2118 sayılı son kararının işaret ettiği siyasi çözüm, karşılıklı anlaşma temeline dayalı muhalif gruplar ile hükümetten oluşan bir geçiş hükümetinin kurulmasını ön görüyor. Yani bu, muhlis Müslümanların Washington Siyah Saray’daki (Beyaz Saray) gerçek suçlu tarafından desteklenen cellat ile güç paylaşımını kabul etmeleri demektir. Bu nedenle Esed’in teröristler diye nitelediği kimselerle savaşını görmezden geliyor. Şayet devrimciler, bu çözümü kabul etmezlerse varil bombası, Scud füzeleri, top mermisi, tanklar gibi temiz (Kitle) imha silahlarıyla daha fazla ölümle karşı karşıya kalacaklar.

Müslümanların yöneticilerine gelince; onlarda ne Mu’tasım cesareti ne de hayat belirtileri var. Her şeyden önce biz, Allah’a dayandık, O’na umut bağladık ve O’ndan ümit bekleriz. O, bizim Mevlamız ve yardımcımızdır. Allahım vaadini yerine getirmemiz, dinine yardım etmemiz, kelimeni yüceltmemiz, Hilafeti kurup bir imama biat etmemiz için sana yalvarıyoruz. Ebu Hurayra’dan rivayet edilen bir hadiste Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إنما الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به “İmam ancak bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”

 

Osman Bahâş
حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir
Merkezi Medya Bürosu Müdürü

www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info| www.turkiyevilayeti.com

 

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir