-Basın Açıklaması-
Dostlar O Gün Birbirine Düşman Kesilirler
Ancak Allah’tan Hakkıyla Korkanlar Müstesna
H. 20 Safer 1435
M. 23 Aralık 2013
17 Aralık 2013 Salı günü, Türkiye’de siyasetçi ve işadamlarını kapsayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması çerçevesinde, İçişleri Bakanı, Ekonomi Bakanı ve Çevre ve Şehircilik Bakan’ının çocukları, İşadamları, Fatih Belediye Başkanı ve yardımcısı, Banka Müdürü ve kamu dairesinde çalışan bir çok kişiye yapılan operasyon sonucunda 89 kişi gözaltına alındı. Soruşturmalar sonrasında 65 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken 24 kişi rüşvet ve yolsuzluk suçu iddiası ile tutuklandı.
Başbakan Erdoğan, bugüne kadar hep yolsuzluk ve rüşvete karşı mücadeleyle çalışacaklarını, halkın parasını ve malını haksız yere yiyenler ile mücadele edeceklerini, rüşvet alan ve rüşvet verene hesap soracaklarını söyleye söyleye bu halkı 11 yıl oyalayıp kandırdı. Bu yöneticiler kapitalist sistemin temelinin, sömürmek ve haram yoldan kazanç elde etmek olduğunu bildikleri halde, halkın gözünde kendilerini masum, tertemiz devlet adamı olarak gösterdiler ve kirli yüzlerini gizlediler. Amerikan siyasetini Türkiye üzerinde egemen kılmak ve iktidarlarını korumak için mefeat üzerinde cemaat ve cemiyetler ile suni ittifaklar kurdular. ABD’ye bağlı sadık bir parti ve camia olarak medeniyetler ittifakı, dinler arası diyalog ve ılımlı İslam düşüncesini Müslüman beldelere pazarladılar. Bu sahte İslami fikirler ile Müslümanları uyutmak için gecelerini gündüzlerine kattılar ve uykusuz kaldılar. Şimdi hem Ak Parti hem de cemaat ABD ile kurdukları bu kirli ittifakın faturasını ödüyorlar.
Müslüman kimlikleri sebebi ile Türkiye halkı tarafından İslami motifli bir Parti olarak bilinen Ak Parti yöneticilerinin ve çocuklarının rüşvet ve yolsuzluk işlerine karışma iddiası Türkiye halkı nazarında Müslümanlara nispet edildi. Bu yöneticiler böylelikle Müslüman kimliğin şahsiyetini zedelediler. İslami cemaat olmanın gereği olarak marufu emretme ve münkerden nehyetme farziyetini ifa etmesi gerekenler, kapitalist sistemin maddi kazancına ve rant kavgasına meylederek sadece dünya metaına tamah ettiler.
Siz Ey Yöneticiler! Siz Ey nefsini Allah’a adadığını söyleyenler! Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de ve Suriye’de Müslümanların kanı oluk oluk akarken, zalim ve kafirlere karşı bu kadar niçin öfkelenmediniz? Müslümanların başına musallat olmuş zalim ve hain yöneticileri Allah’a niçin şikayette bulunmadınız? İslam düşmanı Amerikan kafirine niçin lanet okumadınız? Bu eller Allah’a bunun için mi kalkmalıydı? Müslümanlara nusretin ulaşması için gönülden ellerinizi semaya niçin kaldırmadınız? Müslümanların acılarını ve dertlerini kendi derdinizden niçin ayrı tuttunuz? Müslümanları kafirlere karşı birlik olmaya niçin çağırmadınız?
Siz Ey Yöneticiler! Müslümanların sarsılmaz, bozulmaz ve yıkılmaz olan, o dostluk ve kardeşlik duygularını niçin zedelediniz. Niçin çürük bağlarla menfaat birlikteliği oluşturdunuz? Kendi iktidarınızın bekasını ve emrinizdeki bakanların koltuklarını korumak için gösterdiğiniz hassasiyeti, Allah’ın bütün kulları için gönderdiği şer-i hükümlerin uygulanmasında ve İslam’ın tatbikinde niçin göstermediniz? O İslam ki, Onda insanlık için izzet ve şeref vardır. Tağuti kapitalist köhne demokratik sistemde ise sadece zillet vardır. الْأَخِلَّاءُ يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ إِلَّا الْمُتَّقِينَ “Dostlar o gün birbirine düşman kesilirler. Ancak Allah’tan hakkıyla korkanlar müstesna.” [Zuhruf 67]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info| www.turkiyevilayeti.com