Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Filistin Otoritesi Başkanı Abbas, Güvenliği Mahfuz Yahudiler İçin Filistin’in Çoğundan Vazgeçti
islam devleti default

Filistin Otoritesi Başkanı Abbas, Güvenliği Mahfuz Yahudiler İçin Filistin’in Çoğundan Vazgeçti

 

-Basın Açıklaması-

Filistin Otoritesi Başkanı Abbas, Güvenliği Mahfuz Yahudiler İçin Filistin’in Çoğundan Vazgeçti, Amerika Liderliğindeki NATO ve Batının, Haçlı Savaşlarında Elde Edemedikleri Emellerini Onlar Adına Gerçekleştiriyor

H. 04 Rabi’-ul Âhir 1435
M. 04 Şubat 2014

02 Şubat 2014 tarihinde erken saatlerde yayınlanan New York Times ile yaptığı röportajda komplocu otorite başkanı Mahmud Abbas, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e, gelecekteki Filistin devletinin topraklarında ABD’nin öncülüğünde NATO gücünün konuşlandırılmasını önerdiğini, NATO gücünün, uzun süre kalabileceğini, istedikleri her yere, tüm sınır kapılarına, ayrıca Kudüs’ün içine konuşlandırılabileceğini doğruladı. Abbas, hayali devletin silahlardan arındırılmış bir ordunun yanında polis gücüne da sahip olacağını vurguladı. Silah kaçakçılığını önleme görevi ve “İsrail”in korktuğu terör eylemleri ile mücadele yetkisinin uluslararası güce ait olacağını söyledi. Abbas, Yahudi TV gazetesi Yediot Ahronot ile yaptığı görüntülü röportajda söylediklerini, bu küstah röportajda da yineledi. Açıklamasında FKÖ’nün komplocu hain rolüne ve onun yaramaz çocuğu zelil otoriteye vurgu yapan sözler sarf etti. Hizb-ut Tahrir, daha FKÖ kurulurken bu rolden söz etmişti. Biz, FKÖ ve onun yaramaz çocuğu otoritenin, Filistin halkını ve hiç bir Müslümanı temsil etmediğini yineliyor ve aşağıdaki hususları tekrardan vurguluyoruz:

Abbas, Kudüs ve çevresini kontrol etmek için Müslümanlar ve Orta Doğu Hıristiyanlarına karşı çirkin Haçlı savaşlarına giren Batının bu emellerini gerçekleştiriyor. Amerika liderliğindeki NATO kuvvetleri, Kudüs ve çevresindeki Müslümanlar ile yaklaşık 200 yıl savaşan Haçlı ordularının bir uzantısı değil midir? Müslümanlar, onları hezimete uğratana ve kovana dek onlara karşı direnmedi mi? Bundan sonra Filistin halkından olduğunu iddia eden birinin aramızdan çıkıp kindar Haçlı Batının Haçlı Seferlerinde alamadıklarını hediye olarak sunması makul müdür? Neye karşılık bunu yapıyor? Yalan ve iftira ile donorların paraları olarak adlandırdıkları kirli siyasi paralar karşılığında mı? Yine Abbas açıklamaları ile 1917 yılında İngiltere’nin Yahudilere Filistin’in çoğunu verdiği Balfour Deklarasyonunun vaadini de gerçekleştiriyor. 1948 yılında işgal altındaki topraklarda işgalci varlığın meşruiyetini tanımak ve güvenliğini korumak, Balfour Deklarasyonunun vaadini uygulamak değil midir? Amerika ve Batı, işgalci Yahudi liderlerini varlıklarının tehlike içinde olduğu, Amerika’nın barış vizyonunu kabul etmeleri halinde devletlerini korumak için önlerinde tarihi bir fırsat olduğu konusunda uyarmadılar mı? Amerika ve Batılı ülkeler, ümmetin çalınan otoritesini yeniden geri almak ve işgal sınırlarını koruyan şerli ajan yöneticileri ortadan kaldırmak için harekete geçtiğinin ve kıpırdandığının farkındalar. Ümmetin tüm Filistin’i kurtarmak ve işgalci varlığın kökünü kazımak için orduları harekete geçirecek olan Hilafeti kuracağının bilincindeler. Bu yüzden kurtuluş ordusu tarafından Filistin’in kurtarılmasını önlemek için Kudüs, Ürdün sınırı ve sınır bölgelerinin çoğuna uluslararası Amerikan ve Batılı güçlerin konuşlandırılmasına imkân tanıyan ve Yahudilerin güvenliğini koruyan kapsamlı bir barış anlaşması imzalanması için çalışıyorlar. Abbas ve yandaşları sadece işgalci Yahudi devletini korumak istemiyorlar. Aksine gelecekte Filistin’in, ancak tüm dünya devletlerine karşı savaş yoluyla ve milyonlarca şehit verilerek kurtarılması için de çalışıyorlar.

Ey Filistin halkı! Filistin’in Yahudilere ve Haçlılara satılmasına sessiz mi kalıyorsunuz? Yahudilerin ve uluslararası işgalin baskısı altında yaşamaya, sizi öldürmelerine, mukaddesat ve ırzların çiğnenmesine, Irak ve Afganistan’da yaşananlar gibi barikatlar ile sizi aşağılamalarına, sürgün etmelerine razı mı oluyorsunuz? Yoksa kabul etmeyip engel mi olacaksınız? Dikkat ediniz, bilin ki hakkın karşısında susan dilsiz şeytandır. Medya, gruplar, örgütler, dernekler ve STK’lar, hepsi açıkça imtihan ile karşı karşıyadırlar. Ya ümmetin ve sorunlarının yanında yer alırlar. Dolayısıyla Amerika, Batı ve otoritenin karşısında dururlar, uluslararası işgale engel olurlar ve Filistin’in çoğunun Yahudilere verilmesini önlerler. Bunun yerine kurtuluş ordularının konuşlandırılmasına çağrıda bulunurlar. Ya da sessiz kalarak ümmetin düşmanlarının saflarında yer alırlar. İsra ve Miraç topraklarının işgal edilmesine yardımcı olurlar. O zaman sessiz kalanlar dünyada rezil rüsva, ahirette ise şiddetli azaba maruz kalacaklardır. Keşke akletseler?

Hizb-ut Tahrir olarak biz ve bizimle birlikte sadık Filistin halkı, İslami ümmetin takvalı insanları, Filistin topraklarının satışını durdurmaya kararlıyız. Yahudilerin ve Batının kalbine korku salan Hilafet kuruluncaya kadar gece gündüz durmadan çalışmaya azimliyiz. Hilafet, tüm İslam ülkelerindeki Amerikan, Batı ve Rus nüfuzunun kökünü kazımaya, Yahudilerin işgalini sona erdirmeye istekli ümmetin ordularını harekete geçirecektir. O gün müminler Allah’ın zaferiyle sevineceklerdir. وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ“Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”[Yusuf 21]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Filistin Vilâyeti
Medya Bürosu

www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info |www.pal.tahrir.info | www.turkiyevilayeti.com

 

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir