Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” [Bakara 185]
Hamd Allah’a mahsustur, Salat ve Selam Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun. Kim onu kendisine örnek edinirse, attığı ve atacağı adımları belli olur. İslami akideyi fikirlerinin temeli, şeri hükümleri amellerinin ölçüsü ve hükümlerinin de kaynağı yapmış olur. Emma bad
el-Buhari, Sahihinde Muhammed ibn Ziyad yoluyla şunu rivayet etti: Ben, Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem ya da Ebu’l Kâsım şöyle buyurdu: صوموا لِرُؤيتِهِ وأَفْطِرُوا لرؤيتِهِ فإنْ غُـبِّيَ عليكم فأَكْمِلُوا عِدَّةَ شعبانَ ثلاثين“Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şa’bân ayını otuza tamamlayın.”
Bu gece, Cumartesi gecesi, mübarek Ramazan hilalinin gözetlenmesi sonrasında, şeri olarak Hilalin görülmediği sabit olmuştur. Dolayısıyla yarın Cumartesi günü, Şa’bân ayının son günüdür. Yarından sonra Pazar günü, mübarek Ramazan ayının ilk günüdür.
Bu vesileyle bize ulaşan Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta’nın -Allah onu korusun- aşağıdaki konuşma metnini sizlere sunmak isterim:
“Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam Allah’ın Rasûlü’nün, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun
Sadık samimi davet taşıyıcılarına ve bu dünyadaki tüm Müslümanlara hitaben
es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Allah Subhânehu ve Teâlâ Müslümanların orucunu ve kıyamını kabul eylesin ve hepimizin geçmiş günahlarını affetsin. el-Buhari ve Müslim’in Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: مَنْ صَامَ رَمَضَانَ، إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ“Kim, faziletine iman ederek ve mükâfatını sadece Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.” Ebu Hurayra’dan rivayet edilen başka rivayette ise Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve’s Selam şöyle buyurdu: مَنْ قَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ“Kim, faziletine iman ederek ve mükâfatını sadece Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan bekleyerek Ramazan ayının gecelerini ihya ederse, onun geçmiş günahları mağfiret olunur.”
Değerli kardeşlerim! Şüphesiz Allah Subhânehu ve Teâlâ, hicretin ikinci senesinde Şa’bân ayında Ramazan ayı orucunu farz kıldı. Yine bu ayda Allah Subhânehu ve Teâlâ Kuran’ı indirdi.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.” [Bakara 185] Ayrıca bu ayda Allah Subhânehu ve Teâlâ, ümmete zafer ve açık fetih bahşetti. Bedir gazvesi, Ramazan ayının on yedisinde oldu. O gün Mekke müşrikleri büyük bir yenilgiye uğradılar. Sonra bu mübarek ayda başka savaşlar da oldu. Mekke, H. 8 yılında mübarek Ramazan ayının yirmisinde fethedildi. Şuan Küfe şehri yakınlarındaki Kadisiye denilen yerde Buveyb savaşı meydana geldi. Musenna komutasında Müslümanlar, H. 31 yılında Ramazan ayının on dördünde zafer elde ettiler. Sonra Mutasım komutasında H. 223 yılında Ramazan ayının on yedisinde Umuriye fethedildi. Aynı Calut da bu ayda oldu. Müslümanlar, H. 658 yılında Ramazan ayının yirmi beşinde Tatarları hezimete uğrattılar. Bu ayda daha nice zaferlerle doludur.
Böylece önünden ve arkasından batılın sızamadığı Kuran Kerim ile oruç arası, oruç ile fetih ve zafer arası, oruç ile cihat arası birbirinden ayrılmaz. Oruç ile Allah’ın hükümlerinin uygulanması birbirinden ayrılmaz siyam ikizleri gibidir. İster ibadet, ister cihat, ister muamele, ister ahlak, ister davranış, ister hadler, isterse cinayetler ile ilgili olsun feraset ve basiret sahibi herkes, Allah’ın hükümlerinin arasının birbirinden ayrılamayacağını bilir. Hepsi, tek bir mişkattandır. Kur’an-ı Kerim’in ayetleri ve Hadisi Şerifin metinleri üzerinde düşünen kimse, bunu açıkça görür. Müslüman, Kur’an-ı Kerim’in tüm ayetlerini tilavet eder. Hem وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ“Namaz kılın.” ve وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ“Onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet.” ayetlerini okur. Hem de كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ“Size oruç yazıldı.” ve كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ “Size savaş yazıldı.” ayetlerini okur. Yine Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadisleri içerisinde hac ile ilgili şeylere rastladığı gibi خُذُوا عَنِّي مَنَاسِكَكُمْ“Hacc ibadetlerinizi benden alınız.” [el-Beyhaki] hadler ile ilgili şeylere de rastlayabilir. خُذُوا عَنِّي، خُذُوا عَنِّي، قَدْ جَعَلَ اللهُ لَهُنَّ سَبِيلًا، الْبِكْرُ بِالْبِكْرِ جَلْدُ مِائَةٍ وَنَفْيُ سَنَةٍ، وَالثَّيِّبُ بِالثَّيِّبِ جَلْدُ مِائَةٍ، وَالرَّجْمُ“Benden alınız, benden alınız, Allah, onlar için bir çıkış yolu kıldı. Bekâr, bekâr ile zina ettiğinde yüz sopa ve bir yıl sürgün. Dul, dul ile zina ettiğinde yüz sopa ve recimdir.” [Müslim] Muamelat ile ilgili şeylere rastladığı gibi البَيِّعَانِ بِالخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا -أو قال حتى يتفرقا “Alan ve satan birbirinden ayrılmadıkça ya da ayrılıncaya kadar serbesttirler.” [el-Buhari] Halifenin biati ile ilgili şeylere de rastlayabilir. وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ، مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً“Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölmüş olur.” [Müslim] Dolayısıyla İslam, bir bütündür parçalanamaz. İslam’a davet, birdir. Devlette, hayatta ve toplumda İslam’ı uygulamak için davet edilir. Kim, Ayetullah arasını ayırırsa, dinin hayattan ya da siyasetten ayrılmasına kabul ederse, büyük bir günah ve cürüm işlemiş olur. Bu cürüm sahibi dünyada rezil rüsva olur, ahirette ise elim bir azaba çarptırılır.
Sonuç olarak Cenabı Hak, duayı Bakara suresinde dört oruç ayeti arasında zikretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ“Kullarım, beni senden sorarlarsa, gerçekten ben yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” [Bakara 186] Ayrılmaz şeylerin arasını ayırmak, ayırmanın amaç olduğunun kanıtıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ orucu emretti, sonra duayı emretti. Daha sonra da duanın şanını yüceltmek amacıyla tekrar oruç ayetlerini tamamladı. Onun için Ramazan’da bol bol dua edin. Ahmed’in Ebu Hurayra’dan rivayet ettiği bir hadisi şerifte Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor: ثَلَاثَةٌ لَا تُرَدُّ دَعْوَتُهُمْ: الْإِمَامُ الْعَادِلُ، وَالصَّائِمُ حَتَّى يُفْطِرَ، وَدَعْوَةُ الْمَظْلُومِ تُحْمَلُ عَلَى الْغَمَامِ، وَتُفْتَحُ لَهَا أَبْوَابُ السَّمَاوَاتِ، وَيَقُولُ الرَّبُّ عَزَّ وَجَلَّ: وَعِزَّتِي لَأَنْصُرَنَّكَ وَلَوْ بَعْدَ حِينٍ“Üç kişinin duası reddolunmaz: Âdil imamın duası, iftar edinceye (orucunu açıncaya) kadar oruçlunun duası ve mazlumun duası. Bu duaları semaya yükselir, gökyüzünün kapıları açılır ve Allah “izzet ve celâlime yemin olsun ki, bir süre sonra da olsa, sana yardım edeceğim” der.” Oruç ayetleri arasında duanın zikredilmesi, oruç ayında duanın teşvik edildiğinin delaletidir. Fazileti için bir açıklamadır. Yakın ve Mucip olan Allah’ın duaya icabet edeceğinin müjdesidir.
Özetle biz, Allah’ın rızasına nail olmak ve geçmiş günahlarımızın bağışlanması için oruca özen gösterdiğimiz gibi Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı başlatmaya da özen göstermeliyiz. Ki Allah’ın hükümlerini uygulayarak dünyada kurtuluşa erenlerden olalım. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in “La İlahe İllallah Muhammedün” Ukab bayrağı altında gölgelenelim. Ve aynı zamanda da Allah’ın izniyle ahirette kurtuluşa erenlerden olalım. Hiç bir gölgenin olmadığı bir günde O’nun gölgesi altında gölgelenelim. Böylece her iki yurtta da kurtuluşa erelim. İşte büyük kurtuluş budur.
es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Şeyh Ata ibn Halil Ebu Raşta
Hizb-ut Tahrir Emiri”
Allah Subhânehu ve Teâlâ, bu konuşması ve samimi hitabından dolayı Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta’yı mükâfatlandırsın. Bu vesileyle ben de Emir ve bütün İslami ümmete Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu başkanının ve tüm çalışanlarının bu mübarek ay ile ilgili tebriklerini iletmekten memnuniyet duyarım. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bizleri hayır hasenat ve mağfiret ayının kurtarıcılarından eylesin. Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ bizleri Kadir gecesine nail olmayı ve onun ecrinden faydalanmayı nasip eylesin.
Ey dünyanın her yerindeki Müslümanlar! İşte bakın Allah Subhânehu ve Teâlâ bizleri mübarek Ramazan ayına, itaat, fetih ve zafer ayına ulaşmayı nasip eyledi. Onun için bu ayın hayrından nasiplenin. Allah’a yaklaşmak için elinizden tüm çabayı gösterin. Sizleri, âlemlerin Rabbini razı eden, zimmeti temize çıkaran ve içinde bulunduğu felaketlerden ümmeti kurtaran üstün ve onurlu bir pozisyon almaya çağırıyoruz. Şevkini kırmak, devletin geri dönüşünü önlemek ve ümmet üzerindeki kontrolün sürekliliğini sağlamak amacıyla bugün ümmet küresel bir komplo ile karşı karşıyadır. Müslümanların Halifesi olsaydı, bugün Irak’ta olup bitenler, Suriye’de Müslümanların başına gelenler, Filistin’de Mescidi Aksa’nın işgal edilmesi, Orta Afrika’da Müslümanların katliama maruz kalması ve diğer yerlerdeki ihlaller, ölümler, sürgünler ve mukaddesatların çiğnenmesi olur muydu hiç? Tebaanın işlerini güden, onları ve çıkarlarını savunan Müslümanlar Halifesi olmuş olsaydı, bunlar asla olmazdı.
İslam’ın ve Müslümanların koruyucusu Hilafetin kurulması yoluyla Allah’ın dinini tekrar ihya etmek için tam güç ve hızla sizi Hizb-ut Tahrir içinde bizimle çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet Rabbimizin vaadi ve Nebimizin müjdesidir.
Ey Müslümanlar! Biz, ümmetin samimi evlatlarına, İslami ümmet aleyhine kurulan tuzak ve komploları, hile ve desiseleri deşifre etmeye devam edeceğiz. Ki dinlerinde alçaklığı tercih etmesinler. Hilekâr kindar Batı önünde boyun eğmesinler. Bu yüzden kararınız, net ve kesin olsun. Sakın ihanet ve boyun eğmek için bir karar olmasın. Haram mallar almak veya yemek ve Yahudi varlığı ile ilişkileri normalleştirmek için hiç olmasın. Ey Müslümanlar! Kindar Batının çözümlerini reddedin. Alış veriş, ajanlık ve ihanet konferanslarına engel olun. Aldatıcı ve oteller muhalefetini devirin. Onların demokrasi sahtekârlığını, medeni devlet parıltısını kabul etmeyin. Güçlü ve yüksek sesle Raşidi Hilafet neşitleri söyleyin. Kur’an-ı Kerim anayasa, yüce şeriatta kanun, Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sireti de metot ve minhac olsun.
İşte içinizde ve aranızda olan Hizb-ut Tahrir, fikri çatışma ve siyasi mücadele yapmaktadır. Kurnaz Batının planlarını sizin için deşifre etmektedir. Size İslam’ın dosdoğru yolunu gösteriyor. Haydi, o temiz abdestli ellerinizi onun elinin üstüne koyun. Belki de Allah Subhânehu ve Teâlâ, İslami Hilafet kurmak için bizim ellerimiz ile zafer ve hâkimiyet yazacaktır. Umulur ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta eliyle açık fetih nasip eyler de, sizde Allah’ın Kitabı ve Nebinin Sünneti üzerine ona biat eder, Hilafet ile Allah’ın Hanif Şeriatını ikame edersiniz. Bütün dünyanın hidayet meşalesi olarak İslam davetini taşırsınız.
Ey ordu subayları! Ey güç sahipleri! Bilin ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, dinine yardım edecektir. Bunda hiç şüphe yoktur. Onun için bu büyük onura siz nail olun. Allah’ın rızasını, dünya ve ahiretin izzetini elde etmek için ümmetin saflarına katılın.
Ya Rab, göklerin ve yerin Rabbi, ikinci Raşidi Hilafet altında en kısa zamanda Müslümanların Halifesine biat etmeyi nasip eyleyerek bizleri onurlandır. Âmin Âmin Âmin.
es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Cumartesi gecesi, H. 1435 yılının Şa’bân ayının son günüdür.
Osman Bahhâş