Home / News / YAZARLAR / Tahir Şanlı / Ey Filistin! Müslüman Ordular Tatile Çıktı!
islam devleti default

Ey Filistin! Müslüman Ordular Tatile Çıktı!

Yine kan, yine zulüm, yine yıkım ve yine seyirci konumunda yığınlarca insan… Bu ümmetin hilafet yıkıldıktan sonra süre gelen yaşam tarzı. Ümmet adeta böyle yaşamaya alışmış veyahut ta alıştırılmış. Bir bakıyorsunuz bir çığlık Çeçenistan’dan geliyor, bir bakıyorsunuz Bosna’dan geliyor, bir bakıyorsunuz Afganistan’dan geliyor vs. … Fakat sürekli çığlık ve feryadın yükseldiği bir bölge var ki orası Filistin. Yani Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa bölgesinden.

Yahudi denen varlık periyodik olarak, Müslümanların kalbi olan bu bölgede zulmünü hiç eksik etmemektedir. Hem de dünyaya meydan okurcasına. Filistin bölgesi işgaller ve katliamlarla dopdolu. Bunu gerçekleştirense bir avuç Yahudi…

Yahudi varlığının bölgede varlığını korumasının tek dayanağı Filistin’i işgal ve Filistin’de sürekli kan ve yıkım gerçekleştirmesidir. Bunu elinden aldığınız takdirde kendi varlığını koruyacak hiçbir argümanı yoktur. Bunu bize Kur’an bildiriyor. Onlar ayette de belirtildiği gibi kendi içlerinde paramparçadır:

لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرًى مُّحَصَّنَةٍ أَوْ مِن وَرَاء جُدُرٍ بَأْسُهُمْ بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعًا وَقُلُوبُهُمْ شَتَّى ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْقِلُونَ

“Onlar (Yahudi’lerle münafıklar) toplu bir halde size karşı savaşamazlar; ancak tahkim edilmiş yerlerde, yahud duvarlar (siperler) arkasından savaşırlar. Aralarında çarpışmaları ise şiddetlidir. (Ey Rasûlüm), sen onları toplu sanırsın, halbuki kalpleri dağınıktır; bu, onların akılları ermez bir kavim olmalarındandır.”(Haşr 14)    

Dolayısıyla bu parçalanmışlığın üstünü ancak Filistin meselesi gibi bir mesele ile kapatabilirler. Ve onlar bunu sürekli yapıyorlar. Gelenek haline getirdiler. Filistin meselesi öz varlığına dönmediği veya döndürülmediği sürece de bu böyle devam edecektir.

Özüne döndürülmesi ise İslami bir mesele, Müslümanların tümünü ilgilendiren bir mesele olarak görüp Yahudi varlığının anladığı dilden hareketle mümkündür. Çünkü tarih boyunca Yahudi varlığı tek bir dilden anlamıştır. O da orduların üzerine sürülmesidir. Aynen Hayber’de olduğu gibi; Hayber, Medine’nin kuzey doğusunda hurmalıklarıyla, bahçeleriyle ve kaleleriyle meşhur güzel bir yerdir. Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Ve Sellem devrinde Hayber, Yahudilerin merkezi, fitne ve fesat yuvası olmuştu. Resûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, bunlarla anlaşmak istiyordu. Halbuki bunlar müşriklerle işbirliği yapa­rak Müslümanların aleyhine çalışıyorlardı. Bu sebeple Resûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, Hicretin 7 inci yılı Muharrem ayında Hayberi muhasara etti. Çetin muharebeden sonra Hayber kalesi zaptedildi.Ömer b. Hattab (r.a.), Necran ve Fedek’den yahudileri çıkardı. Hayber yahudilerine gelince, bunlar hurma ve arazilerini bırakarak Hayber’i terk etmişlerdir. Fedek yahudilerinin hurma ve arazilerinin yarısı kendilerine aitti. Çün­kü Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, onlarla arazi ve hurmalarının yarısı kendilerine kalmak üzere anlaşma yapmıştı. Hz. Ömer (r.a.), on­ların arazi ve bahçelerinin bedelini altın, gümüş, deve, urgan ve semer olarak verip onları Fedek’ten sürdü.

Günümüzde de olması gereken budur. Çünkü onlar diplomasi dilinden anlamazlar. Kızmaktan hiç anlamazlar. Ancak karşılarında orduları gördüklerinde şaşkına dönerler. Bu gün İslam aleminde devlet adamlarının içi boş sözleri, edebiyat dolu serzenişleri onları hiç mi hiç ürkütmüyor. Hatta onların kulaklarında arı vızıltısı kadar değeri yoktur. Gerçi İslam beldesindeki hain liderlerin de etkin olsun, Yahudi varlığını ürkütsün gibi bir hedefleri de yoktur. Onlar halklarını bu içi boş sözlerle nasıl kandırabiliriz düşüncesindedirler. Hatta bazılarına bıkkınlık bile geldi. Artık aynı demeçleri vermekten yoruldular. Onun için Türkiye gibi yerlerde artık işi Diyanet gibi kurumlara havale ettiler. Artık birazda siz konuşun diye…

Ordulara gelince; evet, Filistin ve Filistin’deki Müslümanlar feryat ediyor. Onlar yardım paketleri değil İslam ordularını görmek istiyor. Onun için Mescid-i Aksa’dan İslam beldelerindeki ordulara sıcak çağrılar yapılıyor.

“Ey İslam orduları neredesiniz?!!!”

Maalesef bu defa da Filistin’e iyi haberlerimiz yok. Çünkü İslam beldelerindeki ordular tatile çıktı. Hem de uzun bir tatil. Bu tatil doksan yılı geçti. Ne zaman dönecekler bilmiyoruz.  Onun için “Filistin dayan” demekten başka bir söz dökülmüyor dillerden. Tabii sende dayanacak güç kaldı ise. 

Yahudi varlığının orduları ise şöyle veya böyle hedefledikleri amel için çalışıyor. Ordusunun korkaklığı had safhada olsa da ameli alanda hareket halinde… onlar tatillerini Filistin topraklarında kan içerek geçirmek istiyorlar.

Ey Müslümanlar!  Sözün özü iş size kaldı. Ordularınızın tatiline artık bir son verin. Yıllardır onları kışlalarında hiçbir amel yapmadan beslediğiniz yetmedi mi? Veyahut kafirlerin çıkarlarına hizmet etsin, silahları size doğrulsun diye beslemeye devam mı edeceksiniz? Böylesi günde hiçbir iş yapmayacaklarsa bu orduları hala ne diye tutuyor ve ne diye besliyorsunuz?

Onlara hilafeti hatırlatın, onlara Allah’ın yanında izzetli olacaklarını hatırlatın, onlara cihadı hatırlatın, onlara İslam davetini dünyanın dört bir köşesine taşımayı hatırlatın. Böylece sizden olduklarını hatırlasınlar da kafirlerin özelde de Yahudilerin kalbine korku salsınlar.

Haydi uyandırın doksan yıldır tatilde yatan ordularınızı!

Tahir Şanlı

Ayrıca...

Merhamet Kaynağımız Sadece İslam Olmalıdır -2-

-İnsanlara nispet edilen merhamet: İnsanın içgüdülerinde zalimliğe yönelik meyiller olduğu gibi merhamete yönelik meyillerde vardır. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir