Basın Açıklaması Uygurlu Müslüman Kadınlar Hâlâ Her Yönüyle Zulme Maruz Kalıyorlar
06 Ağustos 2014’de Özgür Asya Radyosu, Kuzeybatı Çin’in Sincan eyaletinde bulunan Karamay kentinde İslami elbise giyen kadınların toplu taşımaya binmelerinin engellendiğini aktardı. Daily Karamay gazetesine göre, yetkililer, tesettür, burka ya da üzerinde hilal ve ay gibi İslami semboller bulunan bir giysi giyen kişilerin otobüse binmelerini yasakladılar. Aynı gazete, yasağın uzun sakal bırakan erkekleri de kapsadığını söyledi. Gazete “Denetim ekipleri ile işbirliği yapmayanların polis tarafından tutuklanacağını” sözlerine ekledi. Aynı tarihte Bloomberg News de Sincan Komünist Partisi başkanı Zhang Chunxian’dan, Uygur Müslümanlarına yeni doğum kısıtlamaları getirildiğine vurgu yaptığını aktardı. Partinin resmi dergisi olan Qiushi dergisinin Ağustos ayı sayısındaki makalesinde “Çin, bazı vatandaşlarına tek çocuk politikasında esneklik gösterdiği halde Güney Sincan bölgesinde Doğum oranını azaltmak ve istikrara kavuşturmak için tüm etnik gruplarda aile planlaması politikası uygulanacaktır.” dedi. Bunlar, Uygur Müslüman azınlık, İslami inanç ve İslami uygulamalara karşı İslam karşıtı totaliter Çin rejimi tarafından uygulanan kışkırtıcı, ırkçı ve ayrımcı en son politikalardır. Uygurlu Müslüman kadınları, sadece İslami giysi giydikleri için zalim yöneticiler tarafından baskıya maruz kalmıyorlar. Aksine çok çocuk sahip olma ve istedikleri gibi aile üyelerinin sayısını artırmak haklarından da mahrum bırakılıyorlar! Bunlar, bölgede İslam’ın yayılmasını frenlemek için Çin hükümeti tarafından Müslüman azınlığa karşı uygulanan barbarca saldırılardan bir kaçıdır. Daha önce Uygurlu Müslüman kadınlar, gebeliğin dokuzuncu ayında kürtaj yapmaya mecbur bırakıldılar. Ayrıca Çin rejimi, 28 Temmuz günü Sincan bölgesinin Sachi ilçesine bağlı Yarkent köyünde binlerce Uygur Müslümanlarını katletti. Tanık olduğumuz bu katliamla eş zamanlı olarak Gazze Şeridi, Suriye, Pakistan, Myanmar ve diğer yerlerde de iffetli Müslüman kadınları katliamlara maruz kalıyor. Doğudan Batıya, bu ümmetin iffetli kızları, insanlığın aç kurtları tarafından insanlık dışı vahşete maruz kalıyor. Çünkü onların kanlarını, inançlarını ve ırzlarını koruyan bir liderlik yok. Doksan yıldır onları koruyan ve kalkanları olan Hilafet Devleti olmadığı için Müslüman kadınların hayat hikâyesi içler acısıdır. Zulüm, ölüm ve yıkımdan başka emniyet diye bir şey yok. Onlar, hem demokrasi hem de diktatörlük yönetimi altında kâfir yöneticiler ve zalim sistemlerin mağduru oldular. Kanları ve namusları umurunda olmayan mevcut dünya düzeninin irade ve telkini ile katliam ve baskıya duçar kaldılar. Bacılarımızı kaderlerine terk eden İslam dünyasındaki kukla yöneticiler de dâhil küresel sistem, insan duygularını kaybetmiş, laik milliyetçi rejim ve çürük kapitalist dünyanın dalkavuğu haline gelmiştir. Aslında bu yöneticilerin birçoğunun eli bacılarımızın kanına bulanmıştır.
Ey Müslüman ordularının evlatları! Bacılarınızın acı çekmesi kalbinizi sızlatmıyor mu? Onların gözyaşları yüreklerinize acı vermiyor mu? Onur, haysiyet, güvenlik, emniyet ve barış içinde yaşamak ve dinlerini uygulamak için Hilafet Devletinin kurulmasına destek vermenizi istiyorlar. Çin’den Suriye’ye kadar İslam’a yardım etmeniz için size haykırıyorlar. Siz, onların umutları ve kardeşlerisiniz. Onları işkenceden kurtaracak olan sizlersiniz. Onlardan vazgeçmeyin ve onları, işkence edenlerin pençelerine bırakmayın. Çünkü bundan dolayı Allah Subhânehu ve Teâlâ, sizleri hesaba çekecektir. Görevinizi yapıp yapmadığınızdan, ümmetiniz ve dininize olan sorumluluğunuzu yerine getirip getirmediğinizden, Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın farzını ikame edip etmediğinizden Kıyamet günü hesap vereceksiniz. İtaat ve sadakatiniz, hizmet ettiğiniz bu rejimlere değil, sadece Allah Subhânehu ve Teâlâ‘ya olmalıdır. Bu rejimler bir kez daha Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın ve müminlerin düşmanı olduğunu ispat ettiler. İzzeti itibarınızı geri getirin. Hilafetin orduları ve bugünün Ensar’ı olarak Allah’ın rızasına nail olun ve cenneti kazanın.
وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا “Kim Allah’a ve Rasûl’e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, Sıddıklar, şehitler ve Salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!” [Nisa 69]
Hizb-ut Tahrir Medya Bürosu Merkezî Medya Ofisi |
Adres: el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Web: www.hizb-ut-tahrir.info |
Tel: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 Fax: E-posta: [email protected] |