Zülfiya Amanov Mahkemesinin Sonuçları!

قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ

“Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise daha büyüktür.” ^{[Ali İmran 118]}

22 Ağustos 2014 tarihinde Zülfiya Amanov, Kırgızistan’ın Oş kentindeki bölgesel mahkemede heyet huzuruna çıktı. Copatov Aylar, Mirzabekov Polat ve Abdüldayev Elmas’tan oluşan mahkeme heyeti, 01 Haziran 2014 tarihinde yargıç Kujamkolaf Ramazan’ın Zülfiya Amanov’a verdiği mahkûmiyet hükmünden beraat verdi. Ama mahkeme, Zülfiya Amanov’u 50 bin som para ve bir yılda şartlı hapis cezasına çarptırdı. Yargılanma, araştırmacı ve uzmanların hazır olmamaların sonucu olarak bir kaç kez ertelenmişti. Geçen Mayıs ayının 13’den itibaren oturum sekiz kez ertelenmişti. Bu, mahkeme heyetinin Zülfiya ve ailesi ile alay ettiği ve oynadığı anlamına gelir. Önceki duruşmada başsavcı Rimkolaf Eyme, Zülfiya Amanov’u aşırı faaliyetlerde bulunmakla suçlamış ve hâkimden suçlu olması nedeniyle 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istemişti. Biz, Zülfiya Amanov’u mahkûm etme ve cezalandırma gayretinin, hâkimlerin ve savcının kişisel girişimi olup olmadığını soruyoruz. Yoksa bu, daha önce şehit olan babası Amanov Hamidullah’ı kaçıran ve 14 yıl hapiste ona işkence yapan, iradesini kıramayınca, onu vahşice öldüren Özbekistan’daki mücrim rejimin bir talimatı mıdır? Yoksa bu, Kırgızistan’da yeni kurulan ve İslam’a ve Müslümanlara karşı mücadelede komşularının yolundan yürüyen hükümetin emirleri doğrultusunda mıdır? Halkına yüzsüzce baskı yapan, insanlar arasında ahlaksızlığı ve alkolü teşvik eden, bir lokma için halkı uzak diyarlara göçe zorlayan, savunmasız kadınlara gövde gösterisi yapan ve onları cezaevlerine tıkan, kocalarını öldüren, çocuklarını öksüz bırakan bu iktidardır. Biz, size şunu sormak istiyoruz: Allah’tan korkan Zülfiya Amanov’u hangi esaslara göre suçluyorsunuz? Takvalı ve tertemiz bacımızı neye dayanarak hapse atıyorsunuz? Müslüman kadınlara saldırmanın ve onlara eziyet veren bir eyleme kalkışmanın haram olduğunu bilmiyor musunuz? Allah Subhânehu ve Teâlâ, Kuranı Kerim’de mümin erkek ve mümin kadınlara eziyet etmek ve zarar vermekten şiddetle sakındırdı. Şöyle buyurdu:

وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينً “Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” ^{[Ahzab 58]}

Biz, sizi ey hâkimler, savcılar ve özellikle sizi ey Atambayev! Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın şu sözlerinden sakındırıyoruz:

وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينً “Mümin erkekleri ve mümin kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden eziyet edenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.” ^{[Ahzab 58]}

Yiğit ve cesur bacımız Zülfiya Amanov’un, babasının naaşının kendisine iade edilmesini ve katillerin cezalandırılmasını talep etmesi, Yüce Yaratıcı tarafından ona verilen bir haktır! Kana kandır! Bu, saygıyı hak eden bir tutumdur! Biz, size şunu sormak istiyoruz: Neden sorumluluğunuzu kabullenmiyorsunuz ve Amanov Hamidullah’a ihanet eden ve kaçırılmasına izin veren suçluları ifşa etmiyorsunuz? Neden zamanında Amanov Hamidullah’ı serbest bırakmadınız? Siz o zaman hâkim ve savcı olarak şuan bulunduğunuz makamlardaydınız! Bu, sizin görevinizdir! Nasıl zayıf Müslümanın onuruna saldıranlara sessiz kalabiliyorsunuz? Neden onu korumak için harekete geçmiyorsunuz? Mümin erkek ve mümin kadınlara zarar verenlere sessiz kalmak, büyük bir zulüm ve günahın derin karanlığına gömülmektir!

Son olarak Hizb-ut Tahrir, Allah’ın yardımının yakın olduğundan ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin kurulacağından emindir. O zaman bu ümmetin çocuklarına saldıran zalimler, gerekli cezaya çarptırılmak için mahkeme huzuruna çıkarılacaklardır. Bu, Allah’a o kadar da zor değildir.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir.” ^{[Rum 4-5]}