Türkiye Tarafını Seçti

Türkiye Parlamentosu Ak Parti Hükümetinin Meclise sunduğu, Irak ve Suriye’ye sınır ötesi askeri harekâtı ve başka devletlerin askerlerinin de Türkiye topraklarında bu harekâta katılmasını içine alan tezkereyi, 98 hayır oyuna karşılık 298 evet oyu ile kabul etti. Türkiye böylece aktif adımlardan ilki olan askeri adım ile Amerika öncülüğünde başlatılan küresel koalisyona açık desteğini göstermiş oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu imzası ile Meclise sunulan ve bugün parlamento da kabul edilen tezkere için şu gerekçeler öne sürüldü: “Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hâsıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak için” Tezkerenin kabulü ile fiili anlamda atılacak adımlar ise “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkân sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması” olarak belirlendi. Terörist başı George Bush 2003’te Irak’ı işgal ettiğinde de aynı gerekçelerle tezkerenin çıkarılması Meclisten istenmişti. O dönem tezkereye hayır oyu verecek vekiller, ABD’den gelecek üç kuruş borç para ile ikna edilmeye çalışılıyordu. Şimdi aynı şekilde New York mutfağında pişirilen tezkere, sözde güvenlik kaygıları ile soframıza servis edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika ziyaretinden hemen sonra “Üzerimize düşen görev neyse yapacağız, askeri ve siyasi olarak” diyerek ABD’ye güven ve garanti verdi. Peki, neyin karşılığında?

Ey Yöneticiler! 2003’te Müslümanların kanları ve şereflerine karşılık üç kuruş ABD dolarını tercih ettiniz. Şimdi neyin karşılığında Irak ve Suriye halkına ihanet ediyorsunuz? IŞİD ve terör örgütleri ulusal güvenliğimizi ve sınırlarımızı tehdit ediyor safsatası ile kimi kandırabilirsiniz? Çok iyi biliyorsunuz ki, ABD ve yardakçıları Irak ve Suriye’ye IŞİD için gelmiyor. Buna rağmen gözlerimize baka baka yalan söyleyip ihanetinizi gizliyorsunuz. Dünyanın en azılı terör devleti olan ABD’nin sözde terörle mücadele adı altında başlattığı savaşta haçlı ordusu içinde yer almanız bu ümmete yaptığınız en büyük ihanettir. Yoksa bugün Irak ve Suriye’nin bu durumda olmasının nedeni Amerika değil mi? Bunu kendi ağzınızla söylediğiniz halde ABD’nin haçlı ordusuna katılmak niye? Afganistan ve Irak’ta Müslümanları katleden Amerika’nın, Suriye’de ve yine Irak’ta yapacağı yeni katliamlarına ortak olmak hangi mantık ile izah edilebilir? Haçlı ordusunun İslam ve Müslümanlara yönelik başlattığı bu savaşta tarafınızı seçtiniz öyle mi? Dostunuz ve müttefikiniz ABD ve yardakçıları… Düşmanınız ise “terörist” Müslümanlar… Nasıl da kandırılıyorsunuz?

Ey Müslümanlar! Bu ihanet tezkeresi ile Türkiye’nin haçlı koalisyonu içinde yer alması ve topraklarınızı onlara açması büyük bir cürümdür. ABD’nin direktifleri dışına çıkamayan bu yöneticileri ancak siz ıslah edebilirsiniz. Sizler Suriye ve Irak halkının devrimlerinin İslami olduğunu biliyorsunuz. ABD’nin bu devrimleri durdurmak için Haçlı ordusu kurduğunu da biliyorsunuz. O halde yöneticilerinizi hakka çağırın. Meydanlarda yöneticilerinizin ihanetini haykırın. Haykırın ki, hatalarından dönüp yaptıklarından utansınlar. Haykırın ki, Allah’ın azabını hatırlayıp korksun ve irkilsinler.