Home / News / HABER / DAVA / DAİŞ, Müslüman Kanına Girdi

DAİŞ, Müslüman Kanına Girdi

DAİŞ, Hizb-ut Tahrir/Suriye Vilayeti’nin üyesi Şehit Ebu Bekir Mustafa’yı katletti.

Hizb-ut Tahrir/Suriye’nin Hayırlı üyelerinden Ebu Bekir Mustafa, Ebu Bekir el Bağdadi’nin Eli Müslüman kanı ile yıkanmış olan örgütü tarafından, geçtiğimiz Salı günü katledildi.

 

Şanlı Suriye Devriminin başlamasından çok önce Hilafetin yeniden kurulması için Hizbu’t Tahrir ile birlikte çalışmasından ötürü  Esed’in eli kanlı El Muhaberat çetesi tarafından tutuklanan Şehit Mustafa Hayyal acı ve işkence dolu zindan yıllarından sonra Allah’ın yardımıyla cezaevinden çıktı ve davet çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Verdiği hutbelerde İslam ümmetinin tek kurtuluş reçetesinin Hilafet olduğunu haykırdı. Ümmeti birliğe davet etti. Bağdadi Örgütünün uyduruk Hilafet ilanını kabul etmedi ve bu çete tarafından tutuklandı. Aylarca tutuklu kaldıktan sonra da Bağdadi Çetesi tarafından 18 Kasım 2014 tarihinde Şeyh Mustafa Hayyal katledildi.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi, konuyla alakalı basın açıklaması yayınladı.

İşte o açıklama;

بسم الله الرحمن الرحيم

مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا

“Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” [Ahzab 23]

Bağdadi’nin örgütü, el-Bab’ta bu gün Salı günü haram ayı olan Muharrem’in yirmi beşinde kahraman ve dindar Ebu Bekir Mustafa Hayal’in akrabalarını çağırdılar ve onlara oğullarının öldürüldüğünü, gelip emanetlerini teslim almalarını talep ettiler. Örgüt, tertemiz cana kıydı. Niçin? Hak kelimesini haykırdığı için. Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden utanmadılar. Ama insanlardan utanarak Mustafa’nın yanında bulunan eşyaları ganimet olarak almadılar ve onları ailesine teslim ettiler. Tertemiz masum bir cana kıymak için Allah’tan korkmuyorlar. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

لَزَوَالُ الدُّنْيَا أَهْوَنُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ قَتْلِ رَجُلٍ مُسْلِمٍ “Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında Müslüman bir kişinin öldürülmesinden daha ehvendir.” Sonra da eşyaları konusunda Allah’tan korkuyorlar ve onları ailesine iade ediyorlar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiş:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ “Utanmıyorsan dilediğini yap.” [el-Buhârî]

Bu çete, karşılarında hak kelimesini haykıran, yüzlerine karşı hidayet üzere olmadıklarını söyleyen, Müslümanlara karşı işledikleri cürümlerden vazgeçerek günahlarına kefaret vermeleri gerektiğini tavsiye eden şehit Mustafa’yı katletti. Hak kelimesini işitmeye dayanamadı. Ve içlerinden biri kılıcı çekerek onu öldürdü. Böylelikle Allah’ın, Rasûlü’nün ve müminlerin gazabına nail oldu. Onu öldürdüler, ondan önce nicelerini öldürdüler. Hâlâ da masum insanları öldürmeye devam ediyorlar. Zalim yöneticilerden pek farkları yok. Hatta bu örgütün cürmü daha büyük. Çünkü zalim yöneticiler, davet taşıyıcılarını laiklik adına öldürüyorlardı. Bunlar ise davet taşıyıcılarını Hilafet adına onu karalamak için öldürüyorlar. Başta Amerika olmak üzere Batı, Hilafeti karalayan ve davet taşıyıcılarını öldüren birilerinin olmasından dört köşe. Tüm bunlar İslam adına İslam’a saldırmak için yapılıyor.

قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ “Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?” [Münafikün 4]

Biz daha önce bildirilerimizde bu çetenin nasıl masum canlara kıydığından, haramları ihlal ettiğinden, hatta cürümlerinin dağlara taşlara uzandığından bahsetmiştik. Biz, dünyada hüsran ahirette ise elim bir azap miras bırakan bu cürümlerin sonuçlarından onları sakındırıp uyarmıştık.

سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ “Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.” [Enam 124]

Hizb-ut Tahrir, sana ey hak kelime şehidi! Allah’ta rahmet diler, mekânın cennet olsun. Ne mutlu sana, güçlü ve Yüce Allah’ın huzurunda hak meclisinde şehitlerle birliktesin. Ne mutlu sana, senden önce zalimlerin zindanlarında hak kelimesini söyledikleri için şehit olanlar ile birliktesin. Ne mutlu sana, cürümleri çığ gibi büyüyen Şam zaliminin zindanlarında yıllarca kaldığın için Allah Subhânehu ve Teâlâ sana çok büyük ecirler nasip eyledi. Ne mutlu sana, günden güne cürümleri artan bir zalimin eliyle şehit edilerek büyük kurtuluşa nail oldun. Ne mutlu sana, zalimi kovalayıp helak eden Said b. Cübeyr’in masum kanı gibi senin masum kanın da ölene kadar bu çeteyi kovalayacaktır. Belki de Said b. Cübeyr’in kendisini öldürmesini emreden o zamanki zalime söylediği sözler, bizim şehidimizin de lisanı halidir. “Allah’ın sana olan merhametine ve senin de Allah’a karşı olan cesaretine gülüyorum. Allahım, benden sonra bu mücrimi kimseye musallat eyleme” Allah Subhânehu ve Teâlâ onun duasına icabet etti ve o zalimin işleri bir daha düzelmedi. Said b. Cübeyr’in şehit edilmesinden sonra fazla zaman yaşamadı. Hizb-ut Tahrir sana ey şehit Mustafa! Taziye dileklerini bildiriyor ve seni Allah’a emanet ediyor. Biz, ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz. Biz, ey Mustafa senin ayrılışından dolayı hüzünlü ve yastayız. Biz Allah’tan geldik ve O’na döneceğiz.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşe döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227]

Hizb-ut Tahrir/Medya Bürosu

Merkezî Medya Ofisi/Beyrut-Lübnan

 

Beyanın Orjinali…

 

 

Halep Tv Şehid’in haberini geçti…

_

Şehit Mustafa’nın görüntüleri ve muhtelif camilerdeki hutbeleri

_

Köklüdeğişim

Ayrıca...

Gaziantep’te Köklü Değişim “HİLAFET” sayısını tanıttıkları için 7 Müslüman’a Gözaltı

Şanlıurfa’dan sonra Gaziantep’te de Köklü Değişim Dergisi’nin “Hilafet” kapak konulu Mart sayısını tanıttıkları ve yaptıkları …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir