İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Ümmetin sorunu nedir diye sorduğumuz zaman, bunu soruya net bir cevap vermek istiyorsak, Müslümanların birçok sorunu olduğunu görüyoruz ve hemen net bir cevap aklımıza gelmiyor olabilir ama bu birçok sorunu olan Müslüman Ümmetin kaynağı bir sorun olabilir mi?
Resulüllah (s.a.v.) bir hadisinde şunu söyledi:
“Öyle bir gün gelecek ki; kafirler, aç kurtların leşe saldırdıkları gibi size saldıracaklardır.“
Sahabe sorar: „Biz o gün sayıca az mı olacağız ya Resülullah?“
“Hayır! Aksine sayınız fazla olacak. Ama selin önündeki çer çöp gibi olacaksınız. Zira Allah heybetinizi (korkunuzu) düşmanlarınızın kalbinden çekip alacak ve sizin kalbinize vehen yerleştirecek.“
Sahabe Yine Sorar: “Vehen nedir ya Rasulullah?“.
„Dünyayı sevip, ölümü kerih görmektir (ölüm korkusu)“. [Abu Davud].
Resulüllah (s.a.v.) söyledi gibi „Dünyayı sevip, ölümü kerih görmektir.” Bu dünyada kendi menfaatimiz ve kendi isteklerimiz için çok zaman harcamaya korkmuyoruz, ancak Allah’ın dinine Allah’ın bize farz kıldığına geldiği zaman, zaman bulamayıp dünyada ki işlerimizi devam ediyoruz. Fakat böyle zamanda Müslümanların aynı Resulüllah (s.a.v.)’in söylediği gibi „… kafirler, aç kurtların leşe saldırdıkları gibi size saldıracaklardır.“ dünyanın dört bir yanına baktığımızda gerçekten böyle olduğu görüyoruz ve Müslümanların başında olan liderler kafirleri dost olarak kabul ettiğini bu dost edindikleri kafirler Müslüman kardeşlerini öldürmekte olduğunu da bilmekteler, ama bu durumun onarların yaşam tarzlarına aykırı olmadığı için hiçbir şekilde rahatsız olmuyorlar, bu sorunun kaynağı tek bir sorun.
Müslümanlar aslında yaşamlarını ve bu hayatını, ömrün gerçek yani bu dünyada olmamızın sebebi sadece Allah’ın rızasını kazanmak için ve onun sınavından geçmek için var olduğunu anlayan Müslümanlar, böyle bir durumda, her gün binlerce Müslümanları öldüren kafirleri gördüğünde rahatsız olması gerekiyor ve bu kafirlerle dostluk edinen liderlere mesela „Recep Tayyip Erdoğan“ gibi Başkanlara ve Başbakanlara karşı olması gerekiyor. Bu durumdan rahatsız olmayan Müslüman kendine şu soruyu sorması gerekir „Ben neden Müslümanım?“ bu soruyu kendine soran bir Müslümanın aklına hemen net bir cevap gelmiyorsa ya hiç gerçek anlamda İslamiyet’i kavramamıştır ya da sadece Müslüman olan bir ailenin çocuğu oldu için kendini Müslüman olarak tanımlar. Bugün Müslümanlara baktığımızda ibadeti bırakmalarından ziyade Batı özentisi var bu Batı özentisi yaşamlarının her konusunu kapsamış durumda, Ümmet İslami yaşantıyı unutmuş İslamiyet’e hiçbir yerde yer almayan şeyleri benimsemeye ve İslam’dan olduğunu görmeye başlamışlar. İslam’ı kendi isteklerimize göre yönlendiremeyiz, kolaylık olsun diye Kuranı ve Sünneti istediğimiz gibi algılayamayız, aslında bugüne baktığımızda birçok Müslümanların istedi gibi İslamiyet’i anlayıp, insanlara sunması hiç olmaması gereken durumum, bu sorunun kaynağı tek bir sorun.
Peki, Bu Muamma Nedir?
İncelediğimiz zaman sorun sadece bir kaynağı olduğunu söyleyebiliriz, küçük sorunlardan oluşan zincirin sonu tek bir sorun olduğunu ve bu sorun sadece tek çözümü, Ümmete yol gösterecek bir lider olmadığını tespit ediyoruz peki bu lider kim olabilir?.
Ümmetin Kur’an ve Sünnete aykırı olmayan bir halife lazım. Bu Halife’de bulunması gerekli olan yedi şart:
1. Müslüman olması.
2. Erkek olması.
3. Buluğ çağına erişmiş olması.
4. Akıllı Olması.
5. Adalet sahibi olması.
6. Hür olması.
7. Hilafete ilişkin farzları yerine getirme ve işleri yürütme gücünün bulunması.
Bu noktaları detaylı olarak su link üzere okuyabilirsiniz:
http://islamdevleti.info/kitaplar/hilafet/05.htm
Hz. Huzeyfe anlatıyor: Resulüllah (s.a.v.)
“Nübüvvet içinizde, Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah onu da dilediği zaman ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat/bir krallık/zalim yönetimler başa gelir, o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır.
Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur” buyurdu ve sonra sustu.
(bk. Ahmed b. Hanbel, 4/273)
Saff suresi, 8 ayet:
يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ
“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.”
Ayette ve hadiste söylendiği gibi hilafet gelecektir ve sorunlarımızın çözümü olacaktır. Bu durumda tek sorun kalan bizleriz, ya batı ile akan nehir oluruz ya da Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için tüm gücümüzü harcarız ve Allah’ın rızasını kazanmaya çalışırız.
Kardeşiniz; Abdullah Can
