بسم الله الرحمن الرحيم
Basın Açıklaması
Sözde Direniş Liderleri İle En Büyük Şeytan Amerika Arasındaki Şeytani İttifak
H. 15 Safer 1436
M. 2014/12/07
Beşşar Esed, Fransız “Paris Match” dergisi ile bir röportaj yaptı. Dergi, 03 Aralık 2014 tarihinde yapılan röportajdan bir takım pasajlar yayımladı. Esed dergiye verdiği röportajda “Havadan terör yok edilemez ve coğrafi koşulları iyi bilen kara birlikleri ile birlikte hareket edilmediği sürece de karadan istenilen sonuçlar elde edilemez.” dedi. Devamla Esed “Ben çok önemli bir şeyi vurgulamak istiyorum ki ne kriz öncesinde, ne sonrasında ne de kriz esnasında devlet başkanı olarak kalmam benim öncelikli amacım değil. Ama Suriyeliler olarak biz, Suriye devletinin Batı kuklası olmasını asla kabul etmeyeceğiz.” diye konuştu.
Bu mücrim, iki yüz bin Suriye halkını şehit etti. Milyonlarca insan civar ülkelere göç etti. Halkın iradesini kırmak, devrimi tamamlamak, onu ve onun rejimini devirmekten halkı vazgeçirmek için kullanmadık kitlesel imha silah bırakmadı. Washington ise, hem onu destekledi hem de onun suçlarını örtbas etti. Daha önce de babasının Hama ve Suriye’nin diğer bölgelerinde, hatta Lübnan’da işlediği suçu destekleyip örtbas etmişti. Bu aynı Beşşar, Yahudi varlığının defalarca Suriye’ye saldırılarını umursamadı. Onlara engel olmak ve caydırmak için hiçbir şey yapmadı. Hatta babası döneminde Yahudi varlığının en sadık bekçisi idi. Yine Amerika ve koalisyonun, Kuzey, Doğu ve Orta Suriye’ye yüzlerce hava saldırıları düzenlemesinin hiç bir sakıncası olmadığını açıkladı. Şimdi de kalkıyor utanmadan ülke ve insanlara değer verdiğini iddia ederek açıkça Obama’yı devrimci teröristleri ortadan kaldırmak için mücrim rejimle ittifaka davet ediyor. Ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından başlatılan hava saldırılarının böyle önemli bir görevi başarıyla tamamlamak için tek başına yeterli olmayacağını, Esed çetelerinden oluşan kara birliklerinin ve paralı askerlerin de hava saldırılarına eşlik etmesi gerektiğini savunuyor. Sonra da Suriye’nin Batı’nın bir kuklası haline gelmesinin asla kabul edilemeyeceğini söylüyor!
Esed’i direnişin kahramanı olarak gören ve devekuşu gibi kafalarını toprağa gömen Lübnan’daki Hizbullah liderlerinin, gerçekleri görmek ve işitmek için kafalarını topraktan çıkarma zamanı gelmedi mi?
Yoksa en büyük şeytan sloganının mucidi İran’daki efendileri, sözde tekfirci tehlikesi ile mücadele etmek için en büyük şeytan ile ittifaka girmenin vacip olduğuna dair fetva mı verdiler?
Afganistan, Irak ve son olarak da Suriye’de Amerikan işgaline destek verdikleri ortaya çıkan İranlı liderlerin, geriye ne gibi argüman ve bahaneler kaldı ki?
Hizb-ut Tahrir, Hafız Esed’in saltanatı ve ondan sonra Beşşar Esed’in yönetimi döneminde Esed ailesinin koyu Amerikan ajanı olduğunu kamuoyuna deşifre etmişti. Elhamdülillah son olaylar, basiret ve feraset sahibi herkese bu ajanlık gerçeğini açıkça ortaya çıkardı. Mücrim İran rejiminin maskesini düşürüp gerçek yüzünü de gösterdi. Ve zorba rejimler yoluyla ümmeti sömürüp köleleştirmek için planların uygulanmasında Amerika’ya oldukça yardımcı olduğunu da ortaya koydu.
Ey cesur Suriye kahramanları! Sizin de Allah’ınız var. Kahramanlıklarınız yönetici ve rejimlerin ihanetlerini gün yüzüne çıkardı. Aynı zamanda siz, sözde direniş ile sömürgeciliğin çıbanbaşı arasındaki şeytani ittifakı da ortaya çıkardınız.
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu
Merkezî Medya Ofisi