Home / News / HABER / GÜNCEL / Hizb-ut Tahrir’den Kurban Bayramı Tebriki
islam devleti default

Hizb-ut Tahrir’den Kurban Bayramı Tebriki

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber! La İlahe İllallah Allahu Ekber Allahu Ekber! Hamd Allah’a mahsustur.

 

Hamd Allah’a aittir, Salat ve Selam Rasûlullah, onun ailesine, ashabına, onu dost edinenler ve ona ittiba edip yoluna uyanlar, İslami akideyi düşüncesi için temel, şeri hükümleri amelleri için ölçü ve hükümleri için de kaynak kılanların üzerine olsun.

Ey dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu olarak biz, tüm İslam ümmetine Hizb-ut Tahrir’in Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta’nın Kurban Bayramı tebrikini iletmekten mutluluk duyarız. Ayrıca biz, zorba rejimlerle mücadele etmek ve Allah’ın kulu ve Rasûlü’nün müjdelediği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak Allah’ın kelimesini yüceltmek için gecesini gündüzüne katan Hizb-ut Tahrir‘in kadın ve erkek üyelerinin Bayram tebrikini de iletmekten onur duyarız.

Biz bu bayrama öyle bir anda kavuşuyoruz ki ümmet, müjdelenen Hilafet Devletinin doğuşunu önlemek isteyen sömürgeci Haçlı koalisyonu tarafından saldırılara maruz kalmaktadır. Bu yüzden kâfir ülkeleri, Fransa, İngiltere ve Rusya IŞİD’le mücadele bahanesiyle Suriye ve Irak’ta Müslümanların kanını akıtmak için kuduz köpekler gibi saldırıyorlar. Öte yandan İran yöneticileri ile Körfez hükümdarları, mutlu Yemen’deki savaşın ateşini körüklemek için birbirleriyle yarışıyorlar. O Yemen ki insanlığın en hayırlısı yanı sıra iman ve hikmet halkı olarak tanımlandı. Buna rağmen bazıları, Müslümanları birbirine kırdıran kurnaz planların uygulayıcısı ihanetçi liderlerin peşinden gittiler. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözünden bihaberdirler:

إذا التقى المسلمان بسيفيهما فالقاتل والمقتول في النار “İki Müslüman kılıcıyla karşılaştığında, öldüren de ölen de cehennemdedir.” Şu sözünden de yüz çevirdiler:

سباب المسلم فسوق وقتاله كفر “Müslümana sövmek, fasıklık, öldürmek de küfürdür.” Müslümanın kanının kutsallık ve azametine vurgu yaptığı veda hutbesindeki ümmete yönelik şu vasiyetini ihlal ettiler:

خطبنا النبي صلى الله عليه وسلم يوم النحر فقال: أتدرون أي يوم هذا؟ قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه قال أليس هذا يوم النحر؟ قلنا بلى قال أي شهر هذا؟ قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه قال أليس ذا الحجة؟ قلنا بلى قال أي بلد هذا؟ قلنا الله ورسوله أعلم فسكت حتى ظننا أنه سيسميه بغير اسمه قال أليس بالبلد الحرام؟ قلنا بلى، قال فإن دماءكم وأموالكم عليكم حرام، كحرمة يومكم هذا، في شهركم هذا، في بلدكم هذا إلى يوم تلقون ربكم ألا هل بلغت؟ قالوا نعم قال اللهم اشهد، فليبلغ الشاهد الغائب فرب مبلغ أوعى من سامع، فلا ترجعوا بعدي كفارا يضرب بعضكم رقاب بعض “Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem Kurban Bayramı günü bize şunları söyledi: “Ey insanlar; biliyor musunuz bu gün, hangi gündür?” Allah ve Rasûlü, daha iyi bilir!” dedik. Peygamberimiz, sustu, o güne, kendi isminden başka bir isim vereceğini sandık. Peygamberimiz: “Kurban günü, değil midir?” diye sordu. “Evet! Kurban günüdür.” dediler. : “Evet! Kurban günüdür.” dedik. Peygamberimiz: “Biliyor musunuz? Bu ay, hangi aydır?” diye sordu. Allah ve Rasûlü, daha iyi bilir!” dedik. Peygamberimiz, sustu, o güne, kendi isminden başka bir isim vereceğini sandık. Dedi ki: “Zilhicce değil midir?” diye sordu. “Evet! Zilhiccedir!” dedik. Peygamberimiz: “”Biliyor musunuz burası, hangi beldedir?” diye sordu. Allah ve Rasûlü, daha iyi bilir!” dedik. Peygamberimiz, sustu, o güne, kendi isminden başka bir isim vereceğini sandık. Peygamberimiz: “Belde-i Haram, değil midir?” diye sordu. “Evet! Meş’ar-ı Haramdır!” dedik. Peygamberimiz: “Şüphesiz kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız ve canlarınız haramdır. Tıpkı şu beldede, şu ayda şu gününüzün haram olduğu gibi.” cevabını verdi. Dikkat edin tebliğ ettim mi? buyurdu. Onlar da “Evet” dediler. Peygamberimiz: “Allahım şahit ol. Burada olan olmayana tebliği etsin. Nice tebliğ edilen vardır ki işitenden daha kavrayabilir. Sakın benden sonra birbirinizin boyunlarını vuran kâfirler gibi olmayın.”

Ümmetin yaşadığı onca badirelere rağmen, yine de biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın, dinini diğer tüm dinler üzerine üstün kılacağına dair vaadine kesinlikle inanıyoruz. Yok oluşunu izlemek için Allah’a dua ettiğimiz ceberut saltanatından sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafetin olacağına dair Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinden eminiz. Umarız bu çok yakındır.

Biz, tüm ümmetin Kurban Bayramı’nı içtenlikle kutluyoruz. Bu vesileyle de tüm Müslümanlara, başta da kumandanlara, ordu subaylarına, değişim gücü ve kudreti olanlara, Allah’ın kelimesini yüceltmek ve Şeriatını uygulamak için çalışmak gerektiği konusundaki şeri farzı hatırlatmak isteriz. Bu da ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmakla olacaktır. Eğer komutanlar ve subaylar gevşeklik gösterirlerse, ümmet onlara baskı yapmalı, onları, Şeriatın emrine ve İslami hayatın yeniden başlatılmasına, kâfir Batıya bağımlılıktan kurtulma isteğine yanıt vermeye zorlamalıdır. Cenabı Hak, İslam akidesiyle meydan okuyan müminlere Allah için dost ve Allah için düşman edinmeyi farz kılmaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوا وَّنَصَرُوا أُولَٰئِكَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ “İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat edenler ve barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır.” [Enfal 72] Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَالَّذِينَ كَفَرُوا بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُنْ فِتْنَةٌ فِي الْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ “Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz onu (Allah’ın emirlerini) yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.” [Enfal 73]

Ben, sizin ve tüm İslam ümmetinin Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Başkanı ve tüm çalışanları adına Kurban Bayramı’nı en içten duygularımla tebrik ediyorum. Allahım sana yalvarıyorum, İslam ümmeti bir sonraki bayrama Ukab sancağı altında kavuşsun, bir ve muzaffer olsun, izzet bulsun, yeniden liderlik merkezine otursun. Şüphesiz Sen buna kadirsin.

Ey Allahım, Ya Hayyu Ya Kayyum! Ya Hannan Ya Mennan! Ey gökyüzünü direksiz ayakta tutan Allahım! Bizi, er ya da geç Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ile onurlandır. Bizi Raşit Halifeye biat etmeyi nasip eyle ki insanlığı, insanlığa kulluk kıskacından kurtarsın. Kulları da kullara ibadetten kulların Rabbine ibadete, dünyanın darlığından dünya ve ahiretin genişliğine, kokuşmuş kapitalist Hadâratın zulmünden İslam’ın adalet ve merhametine ulaştırsın.

Allah itaat ve ibadetlerinizi dergâhında kabul ve makbul eylesin

Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Allahım Seni tenzih eder, Sana hamdederiz. Senden başka İlah yoktur. Senden mağfiret diler, Sana tövbe deriz.

 

Osman Bahaş

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Müdürü

 

 

 

 

Ayrıca...

[12 Kasım 2019] Hizb-ut Tahrir Türkiye Haftalık Değerlendirme Toplantısı

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Türkiye gündemini meşgul eden önemli konuları değerlendiriyor… …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir