İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Bu, kutsal toprakların bir çağrısıdır… Bu çağrıda biz, Hizbin İslam ümmetine özellikle de güç ve kuvvet ehline 01 Ramazan 1436 / 19 Haziran 2015 Cuma günü yaptığı sondan bir önceki çağrıyı hatırlatıyor ve şu sözlerle size çağrıda bulunuyoruz: “Bu sondan bir önceki çağrıyı size yöneltiyoruz: Sizden yardım istiyoruz, gelin sizden önce bize yardım edenlere katılın. Elimizi size uzatıyoruz ki ona sımsıkı tutunun, güç ve kuvvet ehlimiz arasına katılın. Kervan hareket etmek üzeredir, haydi kervana katılın.
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” [İsra 1]
Âlemlerin Rabbine hamd olsun, Salat ve Selam Rasûlullah, Onun Âline, ashabına ve Ona uyanlar üzerine olsun.
Ey Müslümanlar!
Beytül Makdis’i kurtarmak ve Yahudi varlığının kökünü kazımak için izzet ve zafer ordularının Filistin’e yürüme zamanı gelmedi mi?
Müminlerin, Allah’tan korkmalarının ve Allah’ın çağrısına yanıt vermelerinin zamanı gelmedi mi?
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” [Tevbe 38]
Sizin Allah’ın emrine uyma zamanınız gelmedi mi?
انْفِرُوا خِفَافًا وَثِقَالًا وَجَاهِدُوا بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنْفُسِكُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ “(Ey müminler!) Gerek hafif, gerek ağır olarak savaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” [Tevbe 41]
Dine yardım etmek ve mukaddesatı korumak için size yardım çağrısında bulunan Allah’ın davetçisine uyma zamanınız gelmedi mi?
يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ “Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.” [Ahkaf 31]
Ey Doğu ve Batı’daki Müslümanlar!
Mescidi Aksa Yahudilerin barbarca saldırılarına maruz kalıyor. Yahudiler, Mescidi Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölmeye çalışıyorlar ki ayin ve törenlerini huzur ve ferah içinde yapsınlar. Tabii Müslümanların yöneticileri ve rejimlerinin işbirliği ve ihaneti altında Yahudiler, kafalarına göre inşa etmek için onu yıkmaya kalkışmazlarsa…
Yıllardır kutsal topraklar ve Mescidi Aksa işgal altındadır. Yahudiler, Mescidi Aksa’yı kirletiyor, saygınlık ve kutsallığını ihlal ediyor… Rabbani komutanın, farz olan bir işi yerine getirmek ve kutsal toprakları kurtarmak için Müslümanlara liderlik etme onuruna nail olma zamanı gelmedi mi? Aranızda, Allah ve Rasûlü’ne yardım edecek, dini ikame etmek ve zalimlerin saldırganlığına yanıt vermek için Hilafete biat edecek hayırlı insanlar yok mu? Daha ne zamana kadar bu uçaklar ve ordular, ajan rejimlere hizmet etmek ve Müslümanları öldürmek için kullanılacaklar? Bu uçaklar, Yemen, Suriye, Irak ve Afganistan dağlarını bombalıyor. Hainler rahat uyusun diye gece gündüz onları koruyor. Ama Yahudilere dünyayı dar etmek için her nedense onları kutsal toprakların semalarında göremiyoruz.
Ey Müslümanlar!
Mescidi Aksa, uluslararası kararlar, Arap zirveleri ve alçak yöneticilerin açıklamalarına bel bağlamıyor, onlardan umut beklemiyor. Mescidi Aksa, müminlere haykırıyor… Ey Allah’ın süvarileri! Atlara binin, müjdeler olsun size, sizin için ya cennet ya da zafer vardır…
Ey Müslüman orduları! Ey hayırlı subaylar!
Bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem‘in sancağıdır. Bu, La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah bayrağıdır.
أَخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الرَّايَةَ فَهَزَّهَا ثُمَّ قَالَ مَنْ يَأْخُذُهَا بِحَقِّهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَالَّذِي أَكْرَمَ وَجْهَ مُحَمَّدٍ لأُعْطِيَنَّهَا رَجُلا لا يَفِرُّ بِهَا هَاكَ يَا عَلِيُّ فَقَبَضَهَا عَلِيٌّ ثُمَّ انْطَلَقَ حَتَّى فَتَحَ اللَّهُ عَلَيْهِ “Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, o bayrağı Hayber’e saldırmak istediği gün eline aldı ve sallayarak şöyle buyurdu: “Onu kim hakkıyla alacak.” Ardından da “Muhammed’in zatını peygamberlikle şereflendiren Allah andolsun ki, ben, bu sancağı kaçmak nedir bilmeyen bir yiğide vereceğim. Al ya Ali” buyurdu. Ali de bayrağı eline aldı ve oradan ayrıldı. Nihayet Allah Subhânehu ve Teâlâ onun eliyle Hayber’in fethini nasip eyledi.”
Buradan Mescidi Aksa’dan Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sancağını dalgalandırıyor ve Biladu’ş Şam topraklarındaki tugay ve bölüklere diyoruz ki “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak”
Ey Mısır ordusunun subayları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak.”
Ey Pakistan ordusunun subayları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak.”
Ey Türk ordusunun subayları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak”
Ey Ürdün ordusunun subayları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak.”
Ey Müslüman ordularının subayları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak” Çağrımıza icabet edin ey subaylar!
Ey ümmetin hayırlı evlatları! “Kim Rasûlullah’ın bayrağını hakkıyla alacak” çağrımıza yanıt verin.
Bu, kutsal toprakların size yönelik bir çağrısıdır. Bu, Mescidi Aksa’nın size bir çağrısıdır. Biz biliyoruz ki, aranızda dürüst ve hayırlı insanlar var. Bizi hayal kırıklığına uğratmayacaklardır.
Bu, kutsal toprakların bir çağrısıdır… Bu çağrıda biz, Hizbin İslam ümmetine özellikle de güç ve kuvvet ehline 01 Ramazan 1436 / 19 Haziran 2015 Cuma günü yaptığı sondan bir önceki çağrıyı hatırlatıyor ve şu sözlerle size çağrıda bulunuyoruz: “Bu sondan bir önceki çağrıyı size yöneltiyoruz: Sizden yardım istiyoruz, gelin sizden önce bize yardım edenlere katılın. Elimizi size uzatıyoruz ki ona sımsıkı tutunun, güç ve kuvvet ehlimiz arasına katılın. Kervan hareket etmek üzeredir, haydi kervana katılın.
وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيبًا “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51] Biz, Allah’ın bize yardım edeceğinden eminiz.
وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ*بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]
Allahım, bu çağrımızı Müslümanlara ve Müslüman ordularının en hayırlı evlatlarına ulaştır…
Allahım, Hilafetin kurulması ve Hizb-ut Tahrir‘e yardım için Müslümanların gönüllerini genişlet…
Allahım, Beytül Kudüs ve kutsal toprakların halkı Senin himayene sığınıyor.
Allahım, bize katından zafer nasip eyle ve bizi hayırlı dostların ve orduların ile destekle. Mescidi Aksa’yı Yahudilerin pisliğinden temizle.
Allahım, bize Ensar gibi Ensarlar, Raşidi Halifeler gibi bir Halife ver. Mutasım, Selahaddin ve Fatih gibi komutanlar nasip eyle
Allahım, bizi Rasûlü’nün sohbetine nail eyle.
Allahım, bizi en hayırlı kulların zümresinden ve yeryüzünde dinini ikame etmek için seçtiğin kimselerden eyle.
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
| Hizb-ut Tahrir Filistin |
H. 04 Zilhicce 1436 M. 2015/09/18 |
