Basın Açıklaması
Siyasi Basiretsizlik, Devrimleri Mahveder, Fedakârlıkları Heder Eder
Suriye’de savaşan en büyük devrim grupları dâhil olmak üzere 41 Suriyeli muhalif grup, bölge ülkelerini, Rus-İran işgal koalisyonu karşıtı bir koalisyon oluşturmaya davet etti. Suriye’deki rejimin aslında düştüğünü ve şuan işgal güçlerine karşı bir savaş yürütüldüğünü söyleyen bu gruplar, 5 Ekim Pazartesi günü yayımladıkları ortak açıklamada, “Bu yeni durum, genel olarak bölge ülkelerine, özel olarak müttefik devletlerine İran-Rus işgal koalisyonu karşısında ivedilikle bölgesel bir koalisyon kurulmasını zorunlu hale getirir” dediler.
Tunus, Libya, Mısır ve Yemen’de Arap Baharı devrimlerinde yaşananları, bundan önce Filistin, Afganistan ve Irak’ta Müslümanların yaşadıklarını takip edenler, Batının plan ve komplolarına karşı siyasi basiretsizliğin, İslam ümmetinin verdiği çok büyük fedakârlıkların meyvelerini devşirmek için sarf edilen tüm çabaların fiyaskoyla sonuçlanmasının temel nedeni olduğunu çok iyi bilirler. Müslümanların verdiği çok büyük kurbanlar ve yaptıkları benzersiz fedakârlıklar, Batının ajanlarının kökünü kazımaktan ziyade hâkimiyetlerini perçinlemiş, düşmanlara hizmet etmiştir.
Yaşanmış olaylar, bunun en somut kanıtıdır. Bir tiran gidiyor, daha azgın başka bir tiran onun yerine geçiyor. Örneğin Afganistan işgali, Karzai’yi, Irak işgali de Maliki’yi doğurdu. Şuana kadar Arap Baharı devrimleri, Allah’tan korkan ve Allah’ın indirdiğine göre kulları yöneten bir yönetici var edemedi. Bunun nedeni ise devrimcilerin siyasi basiretsizliğidir. Devrimlerde her zaman samimi insanlar, hayat ve canlarını feda ederler, sonra da Batının ajan ve avaneleri, devrimin meyvelerini devşirirler. Bugün biz, neredeyse Suriye devriminde bu sahnenin tekrarlanmak üzere olduğunu görüyoruz. Askeri eylemlere kalkışanlar, selefleri gibi aynı tuzağa düşmek üzereler. Şeytandan yardım ve destek istemek için kendilerini şeytanın kucağına atıyorlar. Batının ajan ve avanelerini, efendileri Amerika’ya karşı koalisyon oluşturmaya davet ediyorlar. Amerika değil midir Rus koalisyonuna yeşil ışık yakan hatta onunla koordinasyon yapan. O halde nasıl Amerikan ajanları, Rus koalisyonuna karşı bir koalisyon kuracaklar? Binaenaleyh bu grupların durumu, yardım için şeytana sığınanların durumu gibidir. Eğer Rus koalisyonuna karşı bir koalisyon oluşturmaya davet ettikleri kimselerin, Batının ajanları olduklarını biliyorlarsa, bu büyük bir felakettir. Yok, bilmiyorlarsa, bu daha büyük bir felakettir.
Ey onurlu Suriye Müslümanları!
Batı, hem sizin hem de İslam’ın düşmanıdır. Bunda hiç bir şüphe yoktur. Batı Hilafeti yıktı, toprakları işgal edip devletçiklere böldü. Sonra kendi çıkarlarını gerçekleştirmek ve Allah’ın Şeriatını hâkim kılmaya davet edenlere karşı mücadele etmek için her bir karton devlete ajan yöneticiler atadı. Şüphesiz ki bu, aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için malumdur. O nedenle nasıl Allah’ın düşmanlarından medet umabiliriz? Allah Subhânehu ve Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmuyor mu?
وَلَا يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّى يَرُدُّوكُمْ عَنْ دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُوا “Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler.” [Bakara 217] Batı ajanlarının, efendilerine karşı koalisyon kurmalarını nasıl isteyebiliriz? Kaldı ki onları, çıkarlarını gerçekleştirmek için başımıza musallat eden Batıdır! Daha da kötüsü, bazı gruplar, kâfir Batının siyasi çözümünü kabul ettiklerine dair bir açıklama yaptılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” [Bakara 120] Kâfir Batı, Allah’ın Şeriatının hâkim olacağı bir çözüm koyar mı hiç? Kâfir Batı, çıkarlarına zarar verecek bir çözüm ister mi hiç? Ne oluyor size ne biçim hüküm veriyorsunuz öyle?
Suriye devrimi bir kobay değildir. Gençleri maceralara sürüklemenin yeri hiç değildir. Çok kan aktı ve onca kurbanlar verildi.
Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, tüm grupları şehitlerin kanı ve ümmetin kurbanları konusunda Allah’tan korkmaya ve Allah’ı razı eden net bir duruş sergilemeye davet ediyoruz. Bu gruplar, izzet sahibi Allah’ın farz kıldığı Hilafet projesine bağlılıklarını ilan etmelidirler. Tüm dünyanın dayattığı süslü kavramlarla kaplı siyasi çözümlerden ve kâfir Batının projelerinden uzak durmalıdırlar. Batı ve onun dostları ile olan tüm alakaları kesmelidirler. Allah’ın ipine sımsıkı sarılmalıdırlar. İşte bu, Allah’ın izniyle zafere ulaşmanın yegâne yoludur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آَمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51] Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُم “Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” [Muhammed 7]
وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ “Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır.” [Ali İmran 126]
إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” [Ali İmran 160]
Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti |
H. 23 Zilhicce 1436 M. 2015/10/07 |