Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / Amerika’nın Yeni Komplosu ”Riyad Konferansı” – Osman Yıldız
islam devleti default

Amerika’nın Yeni Komplosu ”Riyad Konferansı” – Osman Yıldız

Başını Amerika’nın çektiği, toplam 17 ülkenin katıldığı Viyana Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda, Suriye rejimi ve muhalifler arasındaki siyasi sürecin 1 Ocak’ta başlaması noktasında karar alınmıştı. Buna göre 6 ayda geçici hükümet, 18 ayda ise seçimlerin olacağı belirtilmişti.

Amerika, uzun yıllardır Esed’in alternatifini oluşturmak için çalışmaktadır. Amerika, uzun zamandır kasap Beşşar rejimi ile müzakere edecek asker ve siyasilerden oluşan muhalefeti bir çatı altında toplamayı amaçlıyordu.
 
8 Aralık 2015 tarihinde Riyad’da toplanan çok sayıda Suriyeli muhalif grup, tam da bu amaca hizmet etmek için bir araya geldi. Buna göre siyasi ve askeri gruplar bir Yüksek Komite çatısı altında toplanacak. Komite 32 kişiden oluşacak, üçte biri silahlı grupları temsil edecek. Bunlardan 9’u SMDK, 5’i Esed rejiminin “muhalefet” olarak kabul ettiği Koordinasyon Komitesi, 10’u silahlı gruplar tarafından atanacak. Kalan 8 kişi ise bağımsızlardan olacak. Muhaliflerin sözcüsü ve genel sekreteri de olacak.
 
BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, 21 Kasım 2015 Cumartesi günü söz konusu toplantı için şu açıklamayı yapmıştı; “Riyad, siyasi ve silahlı aktörleri tek ses haline getirmek amacıyla Aralık ayı ortasında genişletilmiş Suriye muhalefeti konferansına ev sahipliği yapacak. Konferans, rejim ile Suriye muhalefeti arasında yapılacak müzakerelere bir hazırlık niteliğinde olacak.” 

Staffan de Mistura’nın dediği gibi de oldu. 18 Aralık’ta New York’ta düzenlenecek Suriye konferansı öncesi toplanan Suriyeli muhalifler, rejimle müzakere masasına oturacak heyeti de belirledi. Heyetin 15 kişiden oluşması kararlaştırıldı.

Muhalif temsilcileri, konferansın ardından ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride “demokratik bir sivil devletin” kurulması, mevcut laik rejimin kurumlarının varlıklarını sürdürmesi konusunda karar kılındı. Ayrıca Birleşmiş Milletler denetiminde bir ateşkes fikrine de sıcak bakıldığı belirtilen bildiride, Esed’in geçiş süreci öncesi görevi bırakması istense de kesin bir tarih verilmedi.

Diğer taraftan PYD’nin öncülüğünde alternatif bir toplantı ise Suriye’de yapıldı. Riyad’dan dışlanan PYD, bu kongre sonrası 42 kişilik “Demokratik Suriye Meclisi” kurulduğunu ilan etti.

Riyad toplantısına katılan askeri gruplar ise şunlar; Ahrar el Şam, İslam Ordusu, Asalet ve Kalkınma Cephesi, Güney Cephesi, Nureddin Zengi, Feylek el Şam, Birinci Sahil Tümeni, Dağ Şahinleri Tugayı, Mücahitler Ordusu, Şam’ın Askerleri…

Bunlar içerisinde Ahrar el Şam’ın konferanstan çekildiği belirtildi. Ancak ortak bildirinin altında ise imzası var. Şu ana kadar da henüz net bir açıklama yapılmış değil!

Amerika, bu konferanslar yoluyla muhaliflerin içerisinden, midesi rejimle müzakere masasına oturmayı kaldıracak, rejimi ve kurumları değiştirmeden bir geçiş sürecine razı olacak kendi cinsinden olan bir tabakayı ortaya çıkarmak istiyor.

Vakıa, bir taraftan Müslümanların düşmanı Amerika ve batı, diğer taraftan halkın desteğini kazanamayan ancak Amerika’nın desteğini arkasına almış laik muhalefet, diğer bir taraftan ise elleri Müslümanların kanlarına bulanmış olan Esed rejimi ve İran’ın artıkları bir araya gelip anlaşacak. Tüm Suriye halkının da bu anlaşmaya boyun eğmesi istenecek.

Amerika, şimdiye kadar Suriye devrimine “düşük” yaptırmak için birçok komplo kurdu. Bazen İran ve Lübnan’daki partisi eliyle fiili olarak müdahalede bulunurken, bazen de Türkiye’yi laik Suriye muhalefetini hazırlaması için kullandı. Alternatif olgunlaşmayınca okların yönünü Esed’den, IŞİD’e çevirdi ve Rusya’yı sahaya sürdü. Paris patlamaları sonrası ise tüm Avrupa’yı.

Amerika, Avrupa, Rusya ve diğer tüm bölge devletleri kapitalist çıkarlarına dayalı olarak Suriye devriminin geleceğini belirlemek için uğraşıyorlar. Uluslar arası sisteme ve onun çıkarlarına ters düşmeyecek siyasi bir geçiş için kullanılmaya müsait tüm yapıları kullanacaklar.

Biz Müslümanlar, şimdiye kadar batı’nın çözümlerinin ne anlama geldiğini binlerce kez gördük. Irak’ta, Afganistan’da daha dün gibi yaşadık.

Sanki tüm bunlar olmamış gibi toplantıya katılan, bildirinin altına imza atan “İslami gruplar”, “İslam için mücadele “ iddiasında oldukları halde “laik bir devletin” kurulmasına nasıl razı olurlar?

Rejimle müzakere tuzağına nasıl düşerler?

Böyle bir komployu (konferansı) nasıl boykot etmezler?

Müslümanların kanları ve onurları diğer laiklerin umurunda değil! Bunu biliyoruz! Yoksa sizin de mi umurunuz da değil?

Yapmanız gereken şey; “konferansa katılmayarak Suriye devriminin satılık olmadığını dost düşman tüm dünyaya göstermeniz değil miydi?

Şehitlerin kanları üzerinden bir pazarlığın olmayacağını gösteren diğer gruplarla birlikte hareket etmeniz gerekmez miydi?

Allah’ın dinini devlete, topluma ve hayata hakim kılana kadar mücadeleden vazgeçmemek değil miydi?

Şu unutulmamalı ki, kâfir ABD’nin kervanına takılarak, onu razı ederek Allah Subhanehu Ve Teala’yı asla razı edemeyiz. 

Islah Haber

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir