Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti Medya Ofisi “Batının İplerine Değil Allah’ın İpine Sımsıkı Sarılın” Kampanyası başlattığını yayınladığı açıklama ile kamuoyuna duyurdu.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu’nun Türkçe yayın yapan Resmi Facebook sayfası, Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti Medya Bürosu’nun başlatmış olduğu “Batının iplerine değil Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” isimli kampanyanın içeriğini kamuoyu ile paylaştı.
Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti Medya Bürosu Kampanya’nın amacına ilişkin yayınladığı beyanda Riyad Konferansı ve sonuçları üzerinde durarak şu ifadelere yer verdi;
“Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, “Batının iplerine değil Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” başlıklı bir kampanya başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Bu kampanya aracılığıyla biz, her şeyi yerli yerine koymak istiyoruz. Şunu açıkça beyan etmek istiyoruz ki birlik ve dayanışma, Batıdan ziyade yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı razı edecek şeyler üzerinde olmalıdır. Kâfir Batının bize dayatmak istediği demokratik sivil devlet üzerinde değil, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Raşidi Hilafet projesi üzerinde olmalıdır. Biz tüm sadık insanları Allah’ın ipine sımsıkı sarılma dışında tüm dayanışma ve birliği reddetmeye, kâfir Batı ve ajanları ile kurulan tüm ilişkileri kesmeye davet ediyoruz.”
Açıklamanın tamamı;
“Batının İplerine Değil Allah’ın İpine Sımsıkı Sarılın” Kampanyası
Kâfir Batı, kutlu Şam devrimini çalmak için sürekli farklı farklı girişimlerde bulunuyor. Bu konuda tüm araç ve yöntemleri seferber ediyor. Bunların en sonuncusu da aşağılık ve utanç verici “Riyad Konferansı”dır. Kâfir Batı, bu konferans yoluyla Şam halkını tuzağa düşürmek, grupları, kukla siyasi liderlik arkasında birleştirmek ve bütünleştirmek için çalışıyor. Amerikan gözetiminde kurulan ulusal koalisyon ve diğer muhalifler de bu kukla siyasi liderliğe katılacak, ardından müzakereler yoluyla yönetim yeni ajana intikal edecek ve böylece Dar’ul İslam’ın kalbi Şam’da yönetim sistemi laiklik olarak yerleşecektir. Bu konferans ile senkronize olarak bazı silahlı muhalif gruplar ile rejim arasında rejimin yararına olacak şekilde Amerikan idaresinde ateşkes anlaşmaları imzalandı… Bu olaylarla ilgili olarak Hizb-ut Tahrir, 11 Aralık 2015 tarihinde “Yüzyılın en feci iki kötülüğü, Suriye’de ateşkes ve Suudi Arabistan’da Müzakereler” başlıklı bir bildiri yayımladı. Bildiride şöyle denildi: “Ateşkes ve müzakerelerden doğan sonuçları inceleyen kimse, bunların Dar’ul İslam’ın kalbi Şam düşmanı art niyetli planların bir ürünü olduğunu görür. Bu planlar, İslam ve Müslümanlar düşmanı Amerika öncülüğündeki Batılı ve Doğulu devletlerin tezgâhlarıdır. Bu tezgâhları icra edenler de ajanlar, zorba rejimin kuklaları, avaneleri, komşu ülkelerdeki ajan yöneticiler, bazı siyasi kesimler ve ayrıca direniş kisvesi altında zorba rejimle ateşkes yapan ve muhalefet maskesi altında da onunla müzakere masasına oturan silahlı gruplardır…”
“Konferansın arka planına ve düzenlenme motiflerine dikkatlice bakıldığında görülür ki Amerika, Suriye halkının kabul edeceği bir koalisyon, ılımlı ve reformist grup bulamadı. Mevcut ajanın yerine geçecek bir ajan bulamayınca bu tertemiz topraklarda zorba hükümdarı desteklemeye karar verdi. Finansman ve dezenformasyon gibi unsurlara sahip olduğu için Amerika, kendisinin başarısız olduğu alternatifi bu konferansın üretebileceğini düşündü.”
Muhalifleri tek ses haline getirme ve birbirine kenetleme kavramları, Şam diyarındaki Müslümanların ve grupların bir talebi olarak sunuldu. Ve bu da konferansın temel hedefi haline getirildi. Muhaliflerin ne üzerinde birleşeceği ve neye sımsıkı sarılacağı açıklığa kavuşturulmadan sadece birlik kavramı bir talep olarak lanse edildi. Keşke niyetlerini açıklasalardı da İslam’ın yönetime dönüş projesi ile mücadele için ve Müslümanların elleriyle bu proje ile savaşmak için birlik istiyoruz deselerdi…
Tüm bunlardan dolayı Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, “Batının iplerine değil Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” başlıklı bir kampanya başlattığımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Bu kampanya aracılığıyla biz, her şeyi yerli yerine koymak istiyoruz. Şunu açıkça beyan etmek istiyoruz ki birlik ve dayanışma, Batıdan ziyade yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı razı edecek şeyler üzerinde olmalıdır. Kâfir Batının bize dayatmak istediği demokratik sivil devlet üzerinde değil, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Raşidi Hilafet projesi üzerinde olmalıdır. Biz tüm sadık insanları Allah’ın ipine sımsıkı sarılma dışında tüm dayanışma ve birliği reddetmeye, kâfir Batı ve ajanları ile kurulan tüm ilişkileri kesmeye davet ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلَا تَفَرَّقُوا “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” [Ali İmran 103]
Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti Medya Bürosu