Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / Mahmut Kar: AB Türkiye’ye Bekçilik Görevi Verdi
islam devleti default

Mahmut Kar: AB Türkiye’ye Bekçilik Görevi Verdi

Türkiye-AB Zirvesi sona erdi. Avrupa Birliği, sığınmacı akınıyla ilgili Türkiye’ye 3 milyar Euro’luk maddi destek sağlamayı kararlaştırdı.

 

 

Haber ve Yorum

Türkiye AB Zirvesinden Çıkan Sonuç; AB Türkiye’ye Bekçilik Görevi Verdi

Haber:

Türkiye-AB Zirvesi sona erdi. Avrupa Birliği, sığınmacı akınıyla ilgili Türkiye’ye 3 milyar Euro’luk maddi destek sağlamayı kararlaştırdı.

Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB)-Türkiye Zirvesi sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Davutoğlu, 2016 yılında AB üyelik sürecinin ivme kazanacağını belirterek, amaçlarının göçleri düzenleyip azaltmak olduğunu söyledi. http://www.imctv.com.tr/ab-turkiye-zirvesi-sona-erdi-ortak-bildiri-aciklandi/

Yorum:

Türkiye’nin AB’ye girmesi adeta yılan hikâyesine dönüşmüş bir durumdayken, özellikle son 3 yılda AB standartlarına aykırı yürürlüğe koyduğu bir sürü uygulama ve kanuni düzenleme varken yukarıdaki haberde geçtiği gibi Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin ivme kazanacağından bahsetmek sanırım siyaseti hiç bilmemek, siyaseti yorumlayamamak olarak görülmesi gerekir. Kaldı ki Türkiye Ak Parti’nin 2002’de iktidara gelmesi ile başlayan ve 2010 yılının sonuna kadar devam eden süreçte AB uyum kriterlerinin birçoğunu yerine getirmiş olmasına rağmen ona üyelik verilmedi, hatta tam üyelik görüşmeleri dahi başlatılmadı. Durum böyle iken 2013’te hem gezi olayları hem de çok büyük yolsuzluk skandalları ile sarsılan, basın ve düşünce özgürlüğü konusunda ciddi eleştirilerle karşı karşıya kalan Türkiye’nin bugün AB’ye tam üyelik sürecine hız verildiğini düşünmek mantıklı ve reel değil. Peki, o halde Türkiye-AB Zirvesinde ne konuşuldu ne tür kararlar alındı bakalım ve analiz edelim.

1.    Terörle mücadele işbirliği: Türkiye AB ile şu esas üzerinde bir anlaşmaya vardı: “Ciddi güvenlik sınamaları, bilhassa da artmakta olan terör tehdidi göz önüne alındığında, terörün her şekliyle ve her türlüsüyle mücadele etmek üzere, dış politika ve güvenlik politikası alanında, düzenli görüş alış-verişinin yapılması ve işbirliğinin güçlendirilmesi gerekmektedir.” Hem Türkiye’de son bir yıl içerisinde gerçekleşen çok ölümlü ve zayiatı yüksek terör eylemleri, hem de en son Paris’te olan eylemler Türkiye ile AB’yi ortak müttefik hale getirdi. Peki, kime karşı? Tabi ki İslam ve Müslümanlara karşı… Hangi bahane ile bu ittifakı sürdürecekler? IŞİD ve “İslami terörizm” ile. İşte alınan bu karar tamamen Suriye ile alakalıdır. Zira bu toplantıdan hemen sonra Fransa ve İngiltere Suriye ve Irak’ta IŞİD bahanesi ile gerçekleştireceği askeri bombardıman uçaklarını Türkiye üslerinden kaldıracaklar. Ve bu iki ülke Suriye’ye asker göndermek için meclislerinden karar çıkarttılar.

2.    Geri Kabul Anlaşması ve Suriye Göçmen Krizi: Türkiye ile AB Suriyeli göçmenlerin kabulü ve istihdamı konusunda bir anlaşmaya vardılar. Türkiye bundan sonra Avrupa’ya göç akışının önünü kesecek ve Avrupa’ya göç etmiş Suriyeli mültecileri geri kabul anlaşması gereği, belli zaman sonra geri kabul edecek. Bunun karşılığında ise AB Türkiye’ye 3 milyar Euro para verecek. Zaten bilindiği üzere son 4-5 aydır Avrupa bu göçmen krizini çözmeye çalışıyordu. ABD ise Türkiye üzerinden Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya geçmesini istismar ederek AB ülkelerinden özellikle İngiltere ve Fransa’yı Suriye planına razı etmeye çalışıyordu. Türkiye ise bu süreçte kendisinin haddinden fazla mülteci ağırladığını ve artık bunu sosyal olarak ta finans olarak ta karşılayamayacağını söylüyordu. Şimdi AB Türkiye’ye belli bir ödenek verdi, Suriyeli mültecilerin artık Avrupa’ya geçmemesi için Türkiye’den bekçilik yapmasını istedi ve Avrupa’ya bugüne kadar geçmiş olanları ise Türkiye’nin geri kabul edeceğine dair anlaşmayı imzalattı.

Yukarıdaki her iki maddeye de baktığımızda ikisinin de Suriye meselesinden bağımsız olmadığını görüyoruz. ABD Avrupa ülkelerini Suriye meselesinde kendi siyasi planını kabule zorlamak için mülteci meselesini ve Avrupa’nın metropol şehirlerindeki silahlı patlama eylemlerini istismar etti. Türkiye’yi ise bu işte adeta maşa gibi kullandı. Türkiye Suriye halkına kapısını açıp misafir etmekten bir dönem neredeyse imtina etti. Adeta Suriyeli Müslümanları bu zalim ve kâfir ülkeler denizlerin derin sularına terk ettiler. Çocukların cansız bedenleri karaya vurdu. Şimdi AB ülkelerinin de Suriye’de ABD’nin planı çerçevesinde ortak hareket etme kararı her şeyi ters yüz etti.

Sonuç, Türkiye 3 milyar Euro karşılığında Suriye halkını savaş uçaklarının bombardımanlarında ölüme mahkûm edecek. 2004’de de aynısını yapmamış mıydı? 1 milyar dolar karşılığında ABD’nin Irak’a Türkiye’den girmesi için tezkere çıkartmak istemişti.

Özetle, Türkiye’nin 4,5 yıllık Suriye siyaseti ihanetlerle dolu.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Mahmut Kar

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir