13 Mart Pazar günü Ankara Kızılay’da meydana gelen bombalı saldırı sonucu Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklamada ilk etapta 27 kişinin hayatını kaybettiği ve 75 kişinin de yaralandığı belirtildi. Bu menfur saldırı bir kez daha terörün ve teröristin ne olduğunu herkese gösterdi ve teröristlerin hiçbir değer taşımayan caniler olduğunu gözler önüne serdi.
Bizler Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti olarak; tamamen sivil insanların hedef alındığı bu alçakça saldırıyı lanetliyor ve hayatını kaybeden Müslümanlara Allah Azze ve Celle’den rahmet, ailelerine sabrı cemil, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Daha önce meydana gelen diğer bombalı saldırılarda da olduğu gibi bu saldırının da arkasında elbette sömürgeci Batılı devletler vardır. Çünkü kaos çıkarmak ve bu kaostan faydalanmak, terör örgütlerini desteklemek ve onları amaçları doğrultusunda kullanmak, masum insanları öldürmek ve akabinde hiç utanmadan kınama mesajları yayınlamak onların en iyi bildiği işlerdir. Öyleyse Amerika, İngiltere, Rusya, Fransa ve “İsrail” gibi terörist devletlere karşı uyanık olunmalı ve sahtekâr dostluklarına asla güvenilmemelidir. Büyükelçilikleri derhal kapatılmalı ve tüm ilişkiler askıya alınmalıdır. Yoksa ne akan kan duracak, ne de terör olayları son bulacaktır. Çünkü sömürgecilerin tek düşündükleri kendi canları ve bitmek bilmeyen menfaatleridir. Bu minvalde saldırıdan iki gün önce Ankara’da bombalı saldırı olacağına dair kendi vatandaşlarını ikaz eden ABD Büyükelçiliği’nin yaptığı uyarı çok manidardır!
Saldırı sonrasında yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda ise, yine her zaman olduğu gibi piyonların ve arkasındaki güçlerin bilindiği ve mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edilmiştir. Piyonların kimler olduğu veya bu saldırıların hangi taşeronlara ihale edildiği çokta önemli değildir. Esas önemli olan gerçek faillerin ifşa edilmesidir. “Üst akıl” tabirinden kimler kast ediliyorsa, piyonların arkasındaki güçlerin kimler olduğu şayet biliniyorsa, o zaman canı yanan ve kanı akıtılan bu halkın bunları bilmesi gerekmektedir. Gerçek failler ve azmettiriciler bilindiği halde bunları açıklamaktan korkuluyorsa, o zaman bunlardan nasıl hesap sorulacaktır! Yaptıkları bu katliamların bedeli nasıl ödettirilecektir!
Büyük devlet olmanın, güçlü devlet olmanın ve stratejik derinliklere sahip olmanın yolu bellidir. Geçmişimiz, kültürümüz ve tarihimiz bellidir. Dostumuz ve düşmanımız da bellidir. O halde Batı’dan ve sömürgecilerden yüz çevrilmeli ve yeniden özümüz olan İslam’a dönülmelidir. Kurtuluşun ancak İslam ile olacağına inanılmalı, Rabbimize güvenilmeli ve Müslümanlara yakın durulmalıdır. Ancak Batılı gibi düşünen Müslümanlara değil! Demokrasi havarilerine değil! Kıblesini Washington yapanlara, izzeti ve gücü sömürgecilerin yanında arayanlara değil!
Son olarak bu hain saldırıyı tekrar kınıyor ve tüm yöneticilere diyoruz ki, Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah’ta size yardım edecektir. Âlemlerin Rabbi göndermiş olduğu dinine yardım edenleri yarı yolda bırakmaz! Ancak Amerika’ya yardım ederseniz, o sizi yolda bırakacaktır. Çünkü Amerika sizden daha sadık ve daha pragmatik birini bulursa, sizi hemen terk edecektir. Buruşturup atacaktır, yaptıklarınıza karşı vefa göstermeyecektir. İşte o zaman hem dünyanızı, hem ahiretinizi, hem de onurunuzu kaybetmiş olacaksınız. Öyleyse çok geç olmadan durumun vehametini görün ve hem sizi, hem de tüm Müslümanları kurtaracak olan Raşidi Hilafet Devletinin ikamesi için çalışın.
HİZB-UT TAHRİR TÜRKİYE MEDYA BÜROSU