Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / Gâvur âşıkları
islam devleti default

Gâvur âşıkları

Dünyada rotası Kur’ân olmayanın hayatı hüsran olur.  Müslüman oldukları halde münkir ve müşrikleri Müslümanlardan daha üstün görenler, içimizdeki “Gâvur Âşıkları”dır. Gâvur, Türkçe’deMüslüman olmayan kişileri belirtmek için kullanılan bir sıfattır. Osmanlı Devleti döneminde Farsça gebr sözcüğünden Türkçe’ye girmiş ve bu dönemde Gayr-ı Müslimleri, özellikle de Rumları nitelemek için kullanılmıştır. 1856 yılında Osmanlı Devleti içinde ilan edilen ve Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan, hangi dinden olursa olsun herkesin birbiriyle eşit haklara sahip olmasını öngören Islahat Fermanı ile birlikte, Gâvur sözcüğünün de içinde bulunduğu pek çok küçük düşürücü kelime yasaklanmıştır. Sözcük Farsça’dan ilk alındığında aşağılama ve hor gösteren bir anlam içermekteyken toplum arasında hızla yayılmış ve Arapçakâfir sözcüğü ile eşanlamlı olarak kullanılmaya başlanmış, İslâm’ın dışında kalan herkesi ifade eden bir tabir olmuştur.  Gâvur sözcüğü Türkçe üzerinden Balkanlar’daki pek çok toplumun da diline girmiştir. Gâvura muvafakat ve muhabbet hem nifak ve hem de küfür alâmetidir. Rabbimiz buyuruyor:

“Kendilerine Kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar ‘cibte’ ve ‘tâğût’a inanıyorlar. İnkâr edenler için de, ‘Bunlar, iman edenlerden daha doğru yoldadır’ diyorlar.” (Nisa Sûresi/ 51)

Müslümanların iyiliklerine kötülük, Gayr-i Müslimlerin kötülüklerine de iyilik muamelesi yapanlar, hayatlarını Gâvur Âşıklığı’na adayanlardır. Müslüman oldukları halde “Küfür Tek Millettir” hakikatini kabul etmeyenler, içimizdeki Gâvur Âşıkları’dır.

Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya, Çin adındaki terörist devletlerin terör karakolu İsrail’e vilayet olmama mücadelesini kesintiye uğratanlar, içimizdeki Gâvur Âşıkları’dır. Terörist devletlerin terör karakolu İsrail’in güvenliğini ve egemenlik alanını geliştiren ve genişleten gelişmeleri destekleyenler, içimizdeki Gâvur Âşıkları’dır.

Şeytan Amerika’nın en büyük korkusu, halkı Müslüman veya halkından Müslüman olan ülkelerin bağımsızlık ve vahdeti/birlik ve beraberliğidir. Uhud harbinde Rasûlüllah (sav)’in işaret ettiği “Ayneyn Tepesi” yani Okçular Tepesinin bugünkü tekabülü İttihad-ı İslâm/İslâm Birliği’dir. Ayneyn Tepesi’ni terk edenler hezimete sebep oldukları gibi, İslâm Birliği’ni gereksiz görenler de, Müslümanların mağlubiyetlerine sebep oldular.

Osmanlı Devleti gâvura gâvur demeyi suç sayanlara yenik düştüğü günden bu yana başımız Gâvur Âşıkları ile derttedir. Üniversiteleri din ve iman düşmanları, memleket haini yetiştiren, mahkemeleri memleket ihanetine onay veren emsali pek bulunmayan Gâvur Âşıkları’nın sesinin gür çıktığı bir ülkenin sakinleri olduk. Zor ve kor günler geçiriyoruz.

Batının değerlerini kutsayan, batıl ve atıl plan ve projelerinin taşeronluğunu yapanlar, içimizdeki gâvur âşıklarıdır. Batının batıl değerleri karşısında “Eziklik Kompleksi”, Gâvur Âşıklığının hayat kapısıdır. “Biz de Müslümanız” dedikleri halde Müslümanlardan daha çok kâfirlere, Yahudilere, Hıristiyanlara yakın olanlar, onların menfaatleri için kendi memleketlerini dahi feda edenler, içimizden çıkmış Gâvur Âşıkları’dır. Asrımızda bir milyona yakın Müslümanı katleden Suriye Firavun’u Beşşar Esed’in ayağına gidip kendisine moral verenler, onun elinden dini motifler taşıyan levhalar alanlar, içimizdeki Gâvur Âşıkları’dır. Toplantılarında bir milyona yakın Müslümanı katletmiş Suriye Firavun’u Beşşar Esad hakkında “Suriye’de Beşşar Esad her gün biraz daha ilerliyor. Zafere kavuşması pek yakındır” diye övgüde bulunan politik parti liderleri ve onların bu övgülerini ayakta alkışlayanların cümlesi Gâvur Âşıkları’dır. Tabiî ki Gâvur Âşıkları da Gâvurlardan sayılırlar.

Bir zamanlar İslâm coğrafyasının kalbi hilafet müessesesiydi. Hilafeti yıkanlar, içimizdeki Gâvur Âşıkları oldu. Türkiye’de hilafeti yıkan Gâvur Âşıkları’nın ilk icraatları, Batı’dan kitap düşmanlığını ithal etmek olmuştur. İslâm kültürünü yansıtan bütün yapıları yıktılar, kitapları da yaktılar. Türkiye’de münzel kitaba dayanmayan sivil din anlayışını benimseyen bu Gâvur Âşıkları’nın dindarlık iddiaları; âhiret gününde hesaba çekilme şuurundan mahrum olan ve gösteriş merakına kapılan, ‘Mekke Müşrikleri’nin dindarlık anlayışlarından farklı değildir. 

Emperyalist devletlerin tahakkümünü hukuk diye kutsayanlar, hayatta hiçbir kutsalları kalmayanlardır. Gâvur Âşıkları nezdinde şeytan Amerika’ya, katil Rusya’ya meydan okumak, onların istilâ ve işgallerini ifşa edip reddetmek, en ağır suçlardandır. Amerika’nın, Rusya’nın, Fransa’nın, İngiltere ve İsrail’in menfaatleri tehlikeye girdiğinde behemehâl meydana inip, Müslümanları suçlayanlar şeyh de olsalar, hoca da olsalar, profesör de olsalar, politik parti liderleri de olsalar, hakiki manada Gâvur Âşıkları’dır. Şunu bilelim ki; gâvura duyulan aşk, gâvurluktandır ve beraberinde gâvurluktan gayrisini de getirmez.

Akit

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir