Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Hizb-ut Tahrir Sizin Kirli Emellerinizden ve İftiralarınızdan Beridir
islam devleti default

Hizb-ut Tahrir Sizin Kirli Emellerinizden ve İftiralarınızdan Beridir

Mahmut Kar: ‘Hilafet istedikleri için Müslümanları yobazlıkla itham eden, İslam’a kin ve nefretle bakan bu zevat ve kurumlara şunu söylüyoruz: Biz buradayız, biz bu ümmetten bir parçayız’

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Sayın Mahmut Kar, 3 Mart Perşembe günü İstanbul’da gerçekleştirilen “Uluslararası Hilafet Sempozyumu” ve 6 Mart Pazar günü Ankara’da gerçekleştirilen “Uluslararası Hilafet Konferansı” sonrasında bazı medya organları ve CHP’li Milletvekillerinin açıklamaları hakkında basın açıklaması yayınladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Hilafet istedikleri için Müslümanları yobazlıkla itham eden, İslam’a kin ve nefretle bakan bu zevat ve kurumlara şunu söylüyoruz: Biz buradayız, biz bu ümmetten bir parçayız, biz Müslümanların içindeyiz, onları kucaklıyoruz ve İslam şemsiyesi ile onları kuşatıyoruz, ya siz neredesiniz? Sizin Batı’dan ithal ettiğiniz laik demokrasinizi tartışmaya hazırız. Biz sizin bilmediğinizden daha çok o köhnemiş sisteminizi biliriz. Ya siz İslam ve Hilafet hakkında ne biliyorsunuz?”

İşte açıklamanın tamamı;

Hizb-ut Tahrir Sizin Kirli Emellerinizden ve İftiralarınızdan Beridir

3 Mart Perşembe günü İstanbul’da gerçekleştirilen “Uluslararası Hilafet Sempozyumu” ve 6 Mart Pazar günü Ankara’da gerçekleştirilen “Uluslararası Hilafet Konferansı” sonrasında bazı medya organları Hizb-ut Tahrir’i ve bu iki programın konuşmacılarını karalayıcı haberler yaptılar. Ayrıca CHP’li bazı milletvekilleri ile kimi gazeteci ve yazarlar bu konuda İslam ve Müslümanlara kin ve nefretlerini kusan açıklamalarda bulundular.

Bu münasebetle kamuoyunu bilgilendirme gereği hasıl olmuştur.

1- Hizb-ut Tahrir cebir ve şiddeti reddeden, fikri ve siyasi çalışma yapan bir partidir. Hizb-ut Tahrir’i terör örgütü olarak göstermek İslam ve Hilafet’i isteyen Müslümanlara yönelik bilinçli ve planlı seküler düşmanlığın bir tezahürüdür. Yargıtay’ın Hizb-ut Tahrir’i terör örgütü olarak göstermesi ise Türkiye tarihinin en gülünç hukuk skandallarından biridir. Zira Yargıtay’ın bu içtihat kararı, bugün aklı başında tüm hukukçular tarafından gayri hukuki kabul edilmekte ve eleştirilmektedir.

2- Tek bir kişinin burnunun dahi kanamadığı, fikri, ilmi, akademik ve siyasi bu programlardan sonra savcıları göreve çağıranlar, asıl halkın can ve mal güvenliğine kast edenleri destekleyen, sokakları kan gölüne çevirmek üzere halkı kin ve düşmanlığa çağıran provokatörler için savcıları göreve çağırmaları gerekir. Ayrıca sandalye ve kürsülerin havada uçuştuğu parti kongrelerine dönüp bir bakıp, bizim yaptığımız bu büyük organizasyonlardan ders almalıdırlar.

3- Hizb-ut Tahrir’i IŞİD ile ilişkilendirerek itibarsızlaştırmaya çalışan politikacılar, medya ve yazarlar, tamamen ABD ve Batı’nın üsluplarını kullanmaktadırlar. Zira ABD ve Batı, kurulmasından çok korktuğu gerçek Hilafet’i itibarsızlaştırmaya ve karalamaya çalışmaktadır. Yineliyoruz; Hizb-ut Tahrir 1953’te Filistin’de kurulmuş ve bugün 50 küsur ülkede siyasi çalışma yapan İslami bir partidir. İddialarınızın aksine İŞID ile herhangi hiçbir alakası yoktur.

4- Hilafet istedikleri için Müslümanları yobazlıkla itham eden, İslam’a kin ve nefretle bakan bu zevat ve kurumlara şunu söylüyoruz: Biz buradayız, biz bu ümmetten bir parçayız, biz Müslümanların içindeyiz, onları kucaklıyoruz ve İslam şemsiyesi ile onları kuşatıyoruz, ya siz neredesiniz? Sizin Batı’dan ithal ettiğiniz laik demokrasinizi tartışmaya hazırız. Biz sizin bilmediğinizden daha çok o köhnemiş sisteminizi biliriz. Ya siz İslam ve Hilafet hakkında ne biliyorsunuz?

Son olarak Müslümanlara ve İslami kamuoyuna şu çağrıyı yapıyoruz. 92 yıl önce yıkılan değer ortak değerimizdir. Bu değer yıkıldıktan sonra Müslümanlar asıldılar, hor görüldüler, zulme uğradılar, sürüldüler, haklarından alıkoyuldular. Bu laik sistem İslam’ın görüntülerine dahi tahammül etmez oldu. Şimdi 13 asırlık çınara yani Hilafetimize saldırıyorlar. İslam sahipsiz değildir, onu Allah Subhanehu ve Teâlâ koruyacaktır. Şeri bir hüküm olan Hilafet de sahipsiz kalmasın. Zira o bize Rasulullah’ın emaneti ve ecdadımızın mirasıdır. Öyleyse onu koruyun ve sahipsiz bırakmayın.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut KAR

Koklu degisim

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir