Home / News / HABER / TÜRKİYE / Erdoğan: Suriye’de ılımlılardan milli ordu kurulmalı

Erdoğan: Suriye’de ılımlılardan milli ordu kurulmalı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu görüşmeleri için gittiği New York’tan dönüş yolunda gezisinde kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Habertürk gazetesinden Selçuk Tepeli’nin aktardığına göre gündeme ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulunan Erdoğan’ın Suriye, IŞİD’le mücadele konusundaki değerlendirmeleri şöyle:

‘PUTİN GÜVENLİ BÖLGEYE ‘HAYIR’ DEMİYOR’

Fırat Kalkanı Harekâtı ne durumda?

DEAŞ’ın Cerablus’u boşaltmak zorunda kalmasının ardından, oraya Cerablus sakinleri yerleşti. Şimdi Münbiç’te de geri dönüş başlıyor inşallah. Buralar boşalıyor, aynı şekilde El Rai boşaldı. Ilımlı muhalifler, obüslerin desteğinde Bab’a ilerliyorlar. Bab da DEAŞ’tan kurtarılacak. Azez’den Fırat’a 90-95 km’lik mesafe var. El Rai’den (Çobanbey) güneye doğru Bab’ın aşağısına kadar da 40-45 km’lik bir mesafe var. Burada yaklaşık 4 bin 500 kilometrekarelik bir güvenli bölge yapalım diyoruz. Güvenli bölge olarak ilan edilirse, bize de parasal destek verilirse, bu alanda konut yapımına girebiliriz. Hem Suriye’den çıkmaya çalışan mültecilerin hem bizdekilerin yerleşebilecekleri yerel mimariye uygun konutlar yapabiliriz. Ayrıca sınıra yakın bölgelerde biraz daha iç kısımda Türkiye topraklarında da 10 bin konut yapma hedefimiz var. Suudi Arabistan’la müşterek yapacağız bunu.

Güvenli bölgeye liderler ne diyor?

ABD, güvenli bölge konusunda başından beri bize ‘Evet’ diyor. Putin de görüştüğümde ‘Hayır’ demiyor buna. Önemli olan koalisyon güçlerinin yani 65 ülkenin vereceği destektir. Dışişleri bakanları düzeyinde arkadaşlar yoğun biçimde çalışacaklar. Buralardan mali destek gelirse, konut yapımını süratle gerçekleştirebiliriz.
Kerry de son açıklamalarında uçuşa yasak bölgeden bahsetti.

Gelecekleri yer burasıdır. Başka seçenek yok. Bunlar bizim üç dört yıldır söylediğimiz konular. Baştan beri üç şey söylüyorum: Eğit-donat, uçuşa yasak bölge, güvenli bölge. Ama genelde biz söyledik, biz dinledik. Eğit-donata biz halen devam ediyoruz. Ara vermedik. Niye? Her an, biz buraya geliyoruz dedikleri anda, o insanların güvenliği önemli. Bizim orada milli ordunun hazırlanmasını sağlamamız lazım. Bu milli ordu, bölgenin güvencesini eline almalı. Kimlerden oluşacak bu ordu? Ilımlı muhaliflerden oluşacak. Şu anda sayıları 65 bin. Bunlar güçlendikçe halk da onların yanında yer alacak.

‘EN ETKİN MÜCADELEYİ TÜRKİYE VERİYOR’

Dünyada DEAŞ karşısında en etkin mücadeleyi veren ülke Türkiye. Yapılan dezenformasyonun tam aksine en etkin mücadeleyi biz veriyoruz. Rakka operasyonuyla ilgili olarak askeri yetkililerimiz ABD’yle temasta. Kendileriyle şartlarımız paylaşıldı. Rakka, DEAŞ’ın en önemli merkezi. Diğer bir hassas konu da Musul. ABD Musul konusunda bizimle aynı yaklaşımı paylaşır paylaşmaz bilemiyorum, ama gördüğüm kadarıyla olumlu bir yaklaşım içindeler. 19 Ekim’de Irak merkezi yönetimi ile Musul’da DEAŞ’a karşı bir operasyon başlatabilecekleri söyleniyor. Ne olacağını göreceğiz. Ama biz hazırlıklı olmak durumundayız.

‘O KADAR ÇARPIK BİR YAPI VAR Kİ, BIDEN ‘HABERİM YOK’ DİYOR’

Türkiye’nin uyarılarına rağmen, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Suriyeli Kürtlere silah verdiklerini ve onları desteklemeyi sürdüreceklerini açıkladı.

Bizim itiraz ettiğimiz husus, terör örgütü olan PYD/YPG’ye silah verilmesidir. Ama o kadar çarpık bir yapı var ki. Biden’a, iki gün önce Kobani’ye iki uçak dolusu silah indirdiklerini söyledim. Bana, ‘Benim bundan haberim yok’ dedi. Ben de, ‘Siz öyle diyorsunuz ama benim haberim var’ dedim. Bu nasıl bir iştir? Başkan Yardımcısı Biden ‘Haberim yok’ diyor, Carter çıkıp ‘Silah verdik, vermeye de devam edeceğiz’ diyor.

Rakka operasyonunda PYD/YPG’nin yer alması durumunda Türkiye’nin yer almayacağı söylendi. Bir gelişme var mı?

Yetkililerimiz Rakka konusunu görüşüyor. Tabii ki ABD Rakka işini PYD ve YPG ile gerçekleştirmek isterse, Türkiye olarak böyle bir operasyonda yer almayız.

PYD Rakka’ya ABD ile kara gücü olarak giderse, biz bu operasyona hava desteği verir miyiz?

İlgili kurumlarımızla istişare yapmadan bu tür konularda bir açıklama yapmam doğru olmaz. Şartların ne olacağı ortaya çıktıktan sonra bir durum değerlendirilmesi yapılır. TSK’nın yaklaşımı, MİT’in yaklaşımı, Dışişleri başta olmak üzere hükümetin yaklaşımı ne olacaktır? Dar kapsamlı bir görüşme yapar, gerekli değerlendirmeleri yapar, verilecek cevabı ona göre belirleriz.

‘PYD ORADA CÜZİ OLARAK VAR’

PYD Münbiç’ten çıktı mı tam olarak?

Şu anda sadece cüzi olarak varlar. Orası güvence altına alındığında o da gerçekleşir.

DEAŞ’la mücadele için oluşturulan koalisyon bünyesinde 65 ülke bulunuyor. 65 ülkenin yer aldığı bir koalisyonla netice alamamak, ancak netice almak istememe mantığıyla mümkün olabilir.

‘ALMANLARIN SİLAHI BENİM TANKIMI VURUYOR’

Gerçekten netice almak isteniyorsa, ABD ve Türkiye el ele verse bu iş biter. Şu an Suriye’deki DEAŞ’lı sayısı 10 bin. Bir o kadar da Irak’ta olduğunu kabul edelim. Tüm bunlarla ABD ve Türkiye zaten başa çıkamıyorsa, yazıklar olsun. İmkânlarımızı beraberce ortaya koyarsak, bu işi bitiririz. Bu işin bitmesi için koalisyon ülkelerinin silahlarının benim tankıma değil, DEAŞ’a, PYD’ye, YPG’ye yönelmesi lazım. Ama bir bakıyorsunuz teröristlerin elindeki Almanların Milan silahı, benim tankımı vuruyor.

‘KUZEY IRAK’A HEYET GİDECEK’

Selahattin Demirtaş’ın K. Irak ziyaretine ne diyorsunuz?

Bunun değerlendirmesini şimdi yapmayalım. Yakın zamanda bizim arkadaşlarımız da Kuzey Irak’a bir heyet gönderecekler. Barzani’yle görüşmeleri olacak. Bizim yaptığımız çalışmalar ile onların çalışmalarını yerinde değerlendirecekler. Kendilerince, dışlanmışlıklarını azaltma gayretleri var. Ama artık o mümkün değil. Kamuoyu araştırmaları da ne durumda olduklarını açık net ortaya koyuyor.

‘KİM DEMOKRAT, KİM KİME SAHİP ÇIKIYOR GÖRÜYORSUNUZ’

Uluslararası ilişkilerde önemli olanın darbeye karşı net bir şekilde demokrasinin yanında yer almaktır. Malumunuz, ilginçtir, Mısır’daki darbeyi Milli Savunma Bakanı yapıyor. Yani Mursi’nin göreve getirdiği kişi yapıyor. Haremine sokmuş olduğu kişi ona darbe yapıyor. Bu zat, Mursi’nin arkasında namaz da kılarmış. Tezgâh çok çirkin. Şimdi o darbeci, ABD’de hem Trump hem de Clinton ile görüşmüş. Siyasette bir hayli gelişmeler var. Kim demokrat, kim kime sahip çıkıyor görüyoruz. Bir yandan küresel barış konuşuluyor. Diğer yanda ise Ortadoğu adeta kan gölü.

Ayrıca...

Gaziantep’te Köklü Değişim “HİLAFET” sayısını tanıttıkları için 7 Müslüman’a Gözaltı

Şanlıurfa’dan sonra Gaziantep’te de Köklü Değişim Dergisi’nin “Hilafet” kapak konulu Mart sayısını tanıttıkları ve yaptıkları …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir