Home / News / HABER / YORUM-İKTİBAS / Terör! Birleşmiş Milletleri Vurdu

Terör! Birleşmiş Milletleri Vurdu

Önceki gün (19.09.2016) Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Halep’e gönderilmek üzere bekleyen Birleşmiş Milletler’e ait yardım konvoylarının “Suriye veya Rusya’ya ait savaş uçakları tarafından” vurulduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler sözcüsü de iddiayı doğruladı.

Peki, 12 insanın öldüğü, 18 kamyonun ise imha olduğu bu olay karşısında Birleşmiş Milletler ne yapmış olabilir?

1- BM Suriye temsilcisi “çok sert” bir şekilde saldırıyı “zorbalık” olarak niteledi.

2- Tüm Suriye genelinde “yardımları” askıya aldığını açıkladı.

Anlayacağınız Birleşmiş Milletler, Rusya ve Esed rejimine haddini bildireceğine aynen onların yaptığı gibi Suriye halkını cezalandırdı. Birleşmiş Milletler taş atan çocukları “terörist” olarak görürken, bomba yağdıran, katliamlar yapan devletleri ise “zorbalık” olarak niteleyip göz boyamış.

Terör: Korku salma, insanları korkutma, yıldırma eylemlerinin tümü anlamına geliyor. Demek ki; Rusya ve Esed rejiminin terör eylemi etkili olmuş ki; “Birleşmiş Milletler tüm yardımları askıya almış.”

Amerikan politikasının en önemli aracı olarak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden şekillenen BM niçin terörün vakaya uygun ve herkes için geçerli net ve istikrarlı bir tanımını yapmıyor? Vakıa itibariyle aynı fiillerden birisine “zorbalık” diğerine “terör” diyor?

Birincisi: Gerek Batı, gerekse tüm dünya devletleri Müslümanlara karşı bu kavramı kullanıyor. Sömürge ve kölelik düzenine karşı çıkanlara karşı kullanmak için de net bir tanım yapmıyorlar. Terörle mücadele aslında ABD ve müttefikleri önderliğinde İslam’a ve Müslümanlara karşı yürütülen askeri, ekonomik ve medya saldırısıdır.

İkincisi: Terörizm ve aşırılıktan amacın, Müslümanlar olduğuna dair pek çok örnek ve kanıt vardır. Eğer öyle olmasa gayrimüslimlerin pek çok masum insanı öldürdüğü iğrenç, kanlı ve acımasız eylemleri, Birleşmiş Milletler tarafından neden terör eylemleri olarak kabul edilmiyor? Hiç bir kanıt ve delil daha ortaya çıkmadan neden Müslümanlar suçlanıyor? Bir yerde bir bomba patladığında herkesin aklına ilk önce neden Müslümanlar geliyor? Bu durum “terörizm” kavramının tamamen Müslümanlara karşı üretilmiş bir kavram olduğunu göstermiyor mu? Hem de masum insanları öldüren kim olursa olsun Müslümanlar tarafından kınanırken.

BM, Suriye halkını bomba, ölümcül silah ve fosforlarla yakan Rusya, İran, Suriye rejimi ve Koalisyon Güçlerinin bu terör eylemlerine “terör” demezken bunlara en ufak bir kınama dahi neden yapmıyor? Yahudilerin Filistin halkına yönelik katliamına, Amerika’nın Afganistan, Irak, Suriye ve daha birçok yerdeki katliamlarına neden kimse terör demiyor. Fransa ve milislerinin Mali Müslümanlarına yönelik katliamı, Budistlerin Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamı, Orta Asya’daki diktatörlerin cezaevlerine attığı Müslümanlar’a yönelik katliamları, Çin’in Uygur Müslümanlarına yönelik katliamları neden terör olarak görülmüyor?

BM, Müslümanların başındaki krallar ve sözde özgürlükçü Batılı ülkeler, hepsi işine geldiği gibi davranıyor. Tüm bu katliamlar terör olarak adlandırılmıyor. Neden?

Çünkü makalenin başında da ifade ettiğim gibi bu kavram “Müslümanlara, kölelik ve sömürge düzenine karşı çıkanlara karşı üretildi de ondan”.

Üçüncüsü: Müslümanların başındaki krallar, Müslümanlar ve onların sorunlarından daha çok Batının sorunlarıyla ilgileniyorlar. Bu da Müslümanların yöneticilerinin ümmetten kopuk sırça köşkler içinde yaşadıklarını gösterir. Bu yüzden Müslüman ülkelerdeki hükümetlerin, 2015 yılında Washington’daki sözde “aşırılıkla mücadele konferansı” tavsiyelerini uygulamaları hiç de şaşırtıcı değildir.

Birleşmiş Milletlere gelince:

Suriye halkının katledilmesine gözlerini ve kulaklarını tıkayan BM, tüm Suriye yardımlarını askıya almış. Zaten Birleşmiş Milletler 6 yıldır Suriye halkına yardım etmiyor, onların yüzer, biner ölmelerini izliyordu. Şimdi de her zaman yaptığı şeyi yapacağını söylemiş. Yani değişen bir şey yok.

Birleşmiş Milletler’in sözde çocuk hakları, insan hakları sözleşmeleri nerede?

Çocukların öldüklerini, cayır cayır yandıklarını ve merhametsiz bir şekilde enkazların altında kaldıklarını görmüyorlar mı?

İşte sırf bu yüzden Müslümanlar Batının hiçbir organizasyonunda yer almamalı!

Yer alan yöneticilerine baskı yapmalı!

Batının tüm baskılarına rağmen kasap Esed rejimi ile hiçbir şekilde müzakere etmemeli!

Müslümanların, dinlerine sıkı sıkıya bağlanmaktan ve kendi devletlerini kurmaktan başka çaresi yok.

Hıristiyanlar öldürünce terör değil!

Yahudiler öldürünce terör değil!

Yamyam Budistler öldürünce terör değil!

Ama Suriye de vahşi Beşşar’a karşı mücadele edenler ya da Amerika ile işbirliği yapmayanlar terörist öyle mi?

Mesela PKK/PYD terörist değil?

Mesela Mavi Marmara katliamını yapan Yahudi varlığı İsrail’in, Türkiye ile anlaşması yürürlüğe girdiyse terörist değil! Öyle mi?

Allah için, Rasulullah için, şehitlerin nehirler gibi akan kanları için, kadın, yaşlı ve gençlerin acıları, onurları için, Müslümanlar gayretlerini seferber etmeli!

Böylece Müslümanlar azim ve sebatla Nübüvvet Metodu Üzere İkinci Râşidî Hilafet Devleti’ni kursunlar.

İşte o zaman kim haklı, kim haksız, kim zalim, kim mazlum, kim terörist, kim değil ortaya çıkar.

@OYildiz99

Ayrıca...

Kar: Ruhani değil siyasi halifelik

Yıllardır halifeliği savunan Hizbu’t Tahrir’in Türkiye Medya Sorumlusu Mahmut Kar, Hilafetin ruhani değil siyasi olarak …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir