Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Hizb-ut Tahrir: Hilafetin Yokluğunda Hindistan’daki İnek Tapıcıları İnsanlar İçin Çıkarılmış En Hayırlı Ümmete Karşı Aslan Kesildiler, Ey Müslüman Orduları! Daha Harekete Geçmeyecek Misiniz?

Hizb-ut Tahrir: Hilafetin Yokluğunda Hindistan’daki İnek Tapıcıları İnsanlar İçin Çıkarılmış En Hayırlı Ümmete Karşı Aslan Kesildiler, Ey Müslüman Orduları! Daha Harekete Geçmeyecek Misiniz?

Şubat 2020’den bu yana Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de inek tapıcıları Hinduların Müslümanlara yönelik katliamlarına tanık olunuyor. 40’dan fazla Müslüman hayatını kaybetti, 200’den fazla yaralı var. Bu, 2019 Vatandaşlık Yasası’ndaki değişikliği protesto eden Müslümanlar için bir cezalandırmadır. Hint güvenlik güçleri ve polisin, suçlularla işbirliği yapması, Hint hükümetinin Müslümanlardan nefret ettiğinin açık kanıtıdır. Yetkililer, haydutların soğukkanlılıkla Müslümanları katlettiklerine, yaktıklarına tanık oldular, hatta onları buna kışkırttılar. Yeni Delhi’deki katliamlar, 2002’de 2000’den fazla Müslümanın katledildiği Gucerat vahşetini andırıyor. Başkent Yeni Delhi’deki seçmenler, Bharatiya Janata Partisi aleyhinde oy kullanmışlardı. BJP, yenilgisinin intikamını almak için örgütlü katliamlar organize eden (BJP Kapil Mishra) partisi de dâhil olmak üzere 72 sandalyeden 64’ünü kaybetmişti. Milliyetçi Vatandaşlık Yasası karşıtı protestocuları bastırmak için Kapil Mishra’nın Yeni Delhi polisine yaptığı uyarıdan 24 saat sonra katliam gerçekleşti. Bu arada can kayıpları yaşandı, camiler yıkıldı, mallar tarumar edildi. Müslüman nefreti, çektikleri videoları yayınlayan Hindu teröristlerin alametifarikası haline gelmiştir. Kanun karşısında hesaba çekilme korkusu taşımadan suçlar işliyorlar. Hatta Hindu teröristlerle omuz omuza veren polisin bile katliamları videoya çektiği görüldü. Hindistan’daki Müslümanları umursamadığını ve Müslümanlara yapılan zulümle ilgilenmediğini söyleyen Trump’ın yaptığı bu açıklamalar, Hindistan ziyareti ile çakışıyor. Bu da katliamların zamanlamasını açıklıyor. Trump, 24 Şubat 2020’de Ahmedabad’daki Motira Stadyumu’ndaki selamlama konuşmasında, Amerika ve Hindistan’ın İslam ve Müslümanlardan ne kadar nefret ettiğini ortaya koydu. (İslami radikalizme) karşı Hindistan ile ortaklaşa mücadele etme niyetini dile getirdi ve Amerika’nın IŞİD’i yenilgiye uğrattığını söyledi. Trump’ın bu tutumu, Amerika’nın Çin’i frenlemek ve Hilafet Devletinin kurulmasını engellemek için Hindistan’ı bölgesel bir devlet yapma projesinin izdüşümüdür.

Ey Müslümanlar! Bilin ki dünyadaki en büyük demokrasiler, demokratik küfür sisteminin ülkelerini yönetemediğini defalarca kanıtlamıştır. Demokrasi, inananlarına kapitalistleri koruyup kollamak ya da iktidara gelmek ve çoğunluğu memnun etmek için bütün sınırların aşılmasına izin verir. Oysa İslami yönetim sistemi Hilafet, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın sınırları yanında durur, insanların işlerini güder, ne kadar güçlü olursa olsun toplumdaki bir grubun pahasına diğer bir grubu memnun etmek için yağcılık yapmaz.

Ey Hindistan Müslümanları! Bilin ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, ecelinizi belirlemiş, rızkınızı tayin etmiştir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, müminlere canları ve malları karşılığında cenneti vaat etmiştir. Zorluk zamanlarında kâfirler ve müşrikler karşısında birlik olun. Laiklik ve demokrasiye sığınmayın; çünkü küfür sistemi olması bir yana başarısızdır, kim ona sığınırsa kaybedenlerden olmaya mahkûmdur. Milliyetçilik de hiçbir fayda sağlamaz, sadece nefret ve ırkçılık üretir. Hindular tarafından maruz kaldığınız katliam ve kıyımlar, söylediklerimizin en iyi kanıtıdır.

Güvenliğinizden hükümet sorumludur, ama hükümet görevini yapmıyor, dahası doğrudan ve dolaylı olarak katliama ve yapılan zulme ortak oluyor. Bu durumda canınızı, onurunuzu ve malınızı tüm gücünüzle savunmanız şeran farzdır. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet edildiğine göre

Ey Pakistan, Bangladeş ve diğer Müslüman ülkelerdeki ordular! Sınırlardaki kışlalarınızda inek tapıcıları ve putperestlerin Müslüman kardeşlerinize saldırdığını, onurlarını çiğnediğini gördüğünüzde damarlarınızdaki kanınız kaynamıyor mu? Yeni Delhi ve Pakistan’daki Lahor Pencap bölgesinde değil mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğunu okumuyor musunuz?

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ

“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.”[Enfal 72] Şerli yöneticilere itaat ediyor, Müslümanlar arasındaki İngiliz sınırlarını kabul ediyor, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğuna yanıt vermiyor musunuz?

İnşallah yakında kurulacak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, Amerika ve Hindistan’ı, İslam ve Müslümanlar hakkında suç işleyen herkesi hesaba çekecektir. Ahiret azabı ise daha büyüktür keşke bilselerdi!

إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ

“Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.”[Buruc 12]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezi Medya Ofisi

H. 11 Receb 1441
M. 6 Mart 2020

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir