Home / News / OKUYUCUDAN / Makale / Rasulullah’ı örnek almayan yöneticileri muhasebe etmek
islam devleti default

Rasulullah’ı örnek almayan yöneticileri muhasebe etmek

Bismillahirrahmanirrahim Rasulullah’ı örnek almayan yöneticileri muhasebe etmek Geçmişin en karanlık dönemlerinden biri olan cahiliyye döneminde, Allah (subhanehu ve teala), cehalete ve küfre bulaşmış insanlara imanda örnek olmak ve onları kurtarmak için, kendi soydaşlarından biri olan Rasulullah Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi, peygamber olarak göndermiştir. Allah’ın lutfuyla gelen bu kerim peygamberin insanları davet ettiği din olan İslamiyet,  hem kendisinden hemde İslam’la muhatap olup İslam’ı kabul eden diğer müslümanlardan hayatlarının tamamını Allah’ın dini doğrultusunda yaşamalarını emretmiştir.

Bu konuda da en güzel örnek yine Rasulullah Efendimizdir.AllahuTeala şöyle buyurdu:

“Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için Resulullah en güzel örnektir.” (Ahzab 21).

Rasulullahı ilk örnek alan Rasulullahın arkadaşları olan Sahabe efendilerimiz Ondan (s.a.v.) Allah’ın ayetlerini dinlemişler, müslüman olma tercihlerini yapmışlar ve aynen kendilerine öğretildiği gibi bir hayat yaşamışlardır. Hayatlarının sadece bir bölümünü değil, bütününü İslamileştirmişlerdir. Hangisinin hayatını örnek verirsek verelim hayatları Müslüman olduktan sonra tepeden tırnağa bambaşka bir hal almış. Önce sahte ilahlarını reddetmişler, ve bu uğurda en sevdikleri tarafından zulme uğramışlar. Gerçek ilahı ve Rasulü canlarından çok sevmekle birlikte kıyama devam etmişler ve  dünyalık namına neleri varsa Allah uğrunda terketmeyi, Allahın cennetine ulaşmak için bir vesile kabul etmişler ve sevgilerini mallarıyla, canlarıyla, İslam’ın bütün hükümlerini uygulamakta gayret ederek  ıspatlamışlardır. Rasulullah aralarından ayrıldıktan sonra da İslam dini kıtalarda daha da kökleşmiş, İslam devlet eliyle her yerde uygulanmaya ve yayılmaya devam etmiştir. Allah hepsinden razı olsun.

Sahabelerin Rasulullahtan (s.a.v.)aldıkları örneklik aynen Rasulullahın (s.a.v.)öğrettiği ve yaşadığı gibi olmuştur. Bizde Rasulullahı en az Sahabe efendilerimiz gibi doğru anlama gayretinde olursak, onun getirdiği ölçüler doğrultusunda yaşamamız icap eder. O zaman Rasulullah’ın (s.a.v.)kutlu doğum haftalarında doğum gününe gösterilen özen ve itina, onun risaletinin doğumuna da gösterilir ve kutlamalar haftalık olma. Kutlamaların şeklide mevlitler okutmakta sınırlı kalmaz, pratik hayatımızda İslam nizamını ve risaletini Rasulün uyguladığı gibi uygularız ancak.

Günümüzde Rasulü örnek almakla kendilerini sorumlu hisseden kardeşlerim. Hayatınızı Rasulün hayatına nasıl benzetmeye çalıştığınıza Allah şahiddir? Risalete uygun yaşama mücadelesi verirken gelen haberlerde duyuyorum ve görüyorum ki kardeşlerim Rasulün (s.a.v.)sünnetinden ve adaletinden habersiz yöneticiler tarafından şehid edilmekte ve zindanlara mahkum edilmekteler. Demekki bu ülkede Rasulullah hakkında ne kadar hutbe ve konferansta verilse, ne kadar kutlu doğum haftası da düzenlense, Rasulullahı (s.a.v.)örnek almak suç..

Neden mi? Rasulullahı (s.a.v.)kendi hayatımızda örnek alırken aynı zamanda Rasulullah’ı örnek almayanları muhasebe etmemiz gerekiyor da ondan. Kimlerden mi bahsediyorum? Rasulullah’ın (s.a.v.)Kuranla ve sünnetle örnek olduğu ama örnek alınmadığı bugünün yöneticilerinden.. Allah aşkına onlar Rasulullahı (s.a.v.)ne kadar anladılar ki?Buna rağmen Rasul’e (s.a.v.)iman eden bütün bir halk kendilerini başlarına vekil tayin etmiş.

Kafirler korkmadan utanmadan Rasul’e (s.a.v.) ve her çeşit zulmün kol gezdiği müslümanların ülkelerinde vahşi hayvanlar gibi saldırırlarken, Rasul’ün (s.a.v.)yolunda olduğunu iddia eden yöneticilerin tepkileri nasıl oldu dersiniz? Biz müslümanlar şaşırdık mı ki Rasul’ün s.a.v. yönetiminden ve metodundan mahrum olan bu insanlara, hangi şeri gerekçeyle güvenelim? Lütfen bu konuda farklı düşünen kardeşlerim beni aydınlatsınlar.

İki Cihan Serveri s.a.v. Efendimiz hadis-i şerifte bakın ne buyuruyor: “Ahir zaman olduğunda, kıyamet koptuğunda, o gün ateşle yüzler kıpkırmızı çevrildiğinde insan diyecek: Eyvah! Biz keşke Allah’a itaat etseydik, keşke Peygambereri’ne itaat etseydik.” Onun için de buyurdular ki: “Cennete girmekten kaçınan hariç, benim bütün ümmetim cennete girer.” Ashab-ı Kiram sordular: “Cennete girmekten kim kaçınır? Ya Rasulallah mümkün müdür ki bir kimse, ben cennete girmek istemiyorum, desin?” Efendimiz s.a.v. cevap verdiler: “Kim bana itaat ederse, o cennete girer. Kim bana asi olursa, o da cennete girmekten kaçmış olur. (Buharî)

Şimdi bu hadisi görüpte Rasul’ü tanımayan, onun getirdiği hükümlere ters  hükümler koyan birine tabi olmak Rasul’ü (s.a.v.) örnek almak olabilir mi? Rasul’e (s.a.v.) asi olmak cennetten kaçmak değilmidir? Zinayı serbest kılıp, Rasul’un (s.a.v.) sünnetini diri tutan kardeşlerimizi zindanlara atmak Rasul’e (s.a.v.) asi olmak değilmidir. Rasul’e (s.a.v.)asi olmak cehenneme girmek değilmidir. Bunlara göz yummak, bunlara sessiz kalmak, bunları yapanları muhasebe etmemek var mı Rasul’ün (s.a.v.) örnekliğinde aceba?

Vallahi Rasul’ün (s.a.v.) hayatında islamda netlik, azim ve kararlılık vardı. Rasul (s.a.v.) ve beraberindeki arkadaşları islam uğrunda çok büyük acılara göğüs gerdiler, çok ağlatıldılar ama her an Allah’tan yardım dileyerek mücadelelerine devam ettiler. O acıları çekmeyen bizlerin duygularımız buruk duygularım buruk, üzüntümüz çok. Rasul’ü (s.a.v.)anlamanın önündeki engeller o kadar artmış ki İslam dininde içerik olarak anlaşılmayacak bir şey olmamasına rağmen, zihinlerimizdeki İslam kültürümüz kafirlerden ithal edilen adetlerle öylesine sarmaşdolaş ki, ne kadarının İslam, ne kadarının küfür olduğu net değil.

Meğer Rasulullah’ı (s.a.v.) örnek almayan yöneticileri muhasebe etmek aslında onların ihanet kokan işlerine çomak sokmakmış. Yoksa neden muhasebe edildiklerinde ‘ Vay hainler, sizmisiniz devlete ihanet edenler? Demek İslam Devleti kurup, hristiyan dostlarımıza şavas açaçaksınız ha? Hadi bakalım. Size 119 yıl ceza..’ diye karşılık verilirmiydi?.

La havle ve la kuvvete illa billah. Türkiye devleti müslüman deniyordu. O halde olacaksada bir şavaş, bunun korkusu neden bu ülkenin yöneticilerini telaşlandırdı?

Rasulün imamlığından,  zindanlara hapsettiğiniz, cezalara çarptırdığınız kardeşlerimiz kadar sizde örnek alın da adalet ve insanlık öğrenin en azından. Rasulün bize öğrettiği bir şeyi daha paylaşmak istiyorum siz yöneticilerimizle..

Abdullah bin Ömerden rivayet ettiği muttefekun aleyh olan bir hadiste Allah Rasulü şöyle buyurmuştur;

‘Her kimde şu dört alamet bulunursa o kesinlikle gerçek bir munafıktır. Ona güvenenlerin güvenini boşuna çıkarır. Konuştuğunda yalan söyler. Anlaşma yaptığında ihanet eder. Ve tartıştığında kaba ve hakaret edicidir.’

Bu hadisi, mülkiyetlerimizi korumaktan aciz, emanetlerimize ihanet eden, güvenimizi boşa çıkaran, zalim, sadece kendilerinden olanları kayıran bütün yöneticilereatfediyorum. Çünkü önce Türkiyenin verimli gap bölgelerinin topraklarını, sahillerini madenleriyle kafirlere satarak kontrolü onların ellerine geçirmiş, başta yahudiler olmak üzere kafirlere satmıştır. Bu kafir ülkelerin türkiyeden elde ettikleri gelirleri hesap edildiğinde korkunç rakamlar çıkıyor. Eh, benden alacak değil ya ‘cesaret ödülünü’, tabi ki de yahudilerden alacaktır. Şimdi canını, malını nasıl emanet edebilir ki bir insan. 

Rasulün İslam ve adaletine bağlılığından bir örnek vereyim yine. ‘Şeriata aykırı davranan kızım Fatımada olsa ellerini keserim’ demişti. Rasulullahın getirdiği Kurana ve Sunnete rağmen şu başımızdaki belaya bakın. Bugünün yöneticilerinin evlatları milyonlarca lirayı yatlara verirken ..Birde çözüm olarak köpeğin önüne ekmek atar gibi önümüze demokrasi gibi, özgürlük gibi batıl sistemler sunuyorlar. Biz ne diyoruz, onlar ne diyorlar Allah aşkına. Biz diyoruz ki İslam kendisinden başka şeriatleri, dinleri, ideolojileri reddetmeyi emretmiştir, onlar diyorsun ki ihanet et hem sen rahat edersin, hemde biz. Ama suç bizde de var sanırım. Biz yanlış anlaşılmaya müsait tutumlarda bulunmuşuz ki böylesi bir muameleyle karşı karşıyayız herhalde. Bir de bu cesareti kafirlere kimlerin verdiğini biz biliyoruz aslında. Siz o hainlere sahip olun ki sizin ülkelerinize petrol bizim ülkelerimizden akmaya devam eder o zaman. Sizin tek yapmanız gereken başımızdakilerin ceplerini iyi doldurmak olsun. Sonra  dagetirsinler bankalarınıza koysunlar o paraları, tabi o zaman sizin ekonominizde hiç zarar görmemiş olur.Tövbe estağfirullah..

Kafirler hakaret ve zulümlerine devam ederlerken, bizim yöneticilerin hiç bir adım atmamaları garip aslında. O zaman kim olsa korkmaz müslümanlara zulmetmekten, kafalarına vurup ellerinden ekmeklerini almaktan. Ayrıca fafirler Rasul’e s.a.v. hakaret etmekten, İslamı yozlaştırma girişimlerinden, kuranı yakmaktan, camileri kirletmekten neden korksunlar, anlamadım. Cesaretini, şerefini İslamla hükmetmekten alan bir toplum bunu terkettiğinde geriye ne kalır?

Rasul böyle örnek olmamıştı ki ama! Müslümanlar neden böyle bir halin akibetine kapıldılar?

Müslüman kardeşlerim. Rasul’ü s.a.v. gerçekten seviyorsak Rasul’ü doğru tanımaya gayret edelim ilk önce. Ondan sonra da Rasule yapılanları, bizlere yapılanları bir düşünelim, ve artık kızgınlığımızı, üzüntümüzü İslam devletini kurma eylemine dönüştürelim. Yöneticilerin uygulamalarını doğru tespit edelim. Yoksa daha çok konferanslar düzenler, çok kutlu doğum haftasında ilahi okuruz da Rasulün dinini, toplumunu, hayatını yaşayamadan ölür gideriz, cahil cahil Allah korusun..

 

Mehmet Çetinbudak

 

 

 

 

 

Ayrıca...

bu-ramazan-ayi-hilafetsiz-gecen-son-ramazan-olsun

Bu ramazan ayı hilafetsiz, buruk geçen son ramazan olsun

İslam, hayat dolu bir nizamdır. Onda durgunluk, diğer dinlerdeki gibi kapalılık söz konusu değildir. Hayatın …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir