İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
BismillahirRahmanirRahim “Hakikat”tanBer Taraf Toplum… “De ki; “İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah’a çağırırız. Allah’ın şanı yücedir. Ben, Allah’a ortak koşanlardandeğilim.” (Yusuf 108) Ümmetin durumu değişime arz ve muhtaç olduğuiçin, İslam ideolojisi üzerine kurulu olan iş bu siyasi kitle ile ortak hareket ederek değişim harekâtınınbaşlatılması kaçınılmazolmuştur. Toplumsal ve ferdi olarak Müslümanlar elemli bir değişim içine girmişlerdir ki bu toplumun İslam’ı hayattan uzaklaşarakbatıl ve bozuk fikirler, bozuk bir akide ile karakterik yapısınızayiata uğratmıştır.
Bundan dolayı toplumun sıfatlarını, özelliklerini ve kendisini meydana getiren mefhumların ve İslam’i akidenin meydana getirdiği hususları tekrar hayat sahasına getirmek için toplumsal olarak değişime girmeleri gerekmektedir.
İdeolojileri, duyguları ve nizamlarıkarışık ve gayri İslam’i olan bu nizamda yaşayan ümmetin fikirlerinin, duygularının sistemin birbiriyle zıt olması noktasında İslam Devleti kurmak için yapılan çalışmalarda toplumun karşılaşacağı durumlar, toplumu etkileyen faktörleri ve ümmetin nasıl tekrar İslam’işahsiyete ve İslam’i akideye dayalıanarşi ve monarşi meyilli olmayan toplumun felahı ancak sahih bir akideye idrak edilmelidir.
BugünküMüslümanlar kendiheva ve heveslerine dayanarak İslami fikirlere sahip olmadan batıdan etkilenince, maslahatlarından ve menfaatlerinden akıl konusunu ve unsurlarını İslami bir akide üzerine müşahade etmedikleri için kaçınılmaz batıl kültürlerine bağlanmaları kaçınılmaz olmuştur.Bu çerçevede, aklın sınırlarını,akide, Şer’i hükümler ve fikirler konusunda aklın nasıl kullanılacağını açıklanmasını gerekmeksizin batılılar” gibi yaşamaya ve onların sapkın hadaratlarını alıp hayat sahalarında batıhadaratını idrak edip mefhumlaştırmıştır ve batılı devletlerin ve onların işbirlikçilerinin 3 mart 1924’den itibaren yer altı ve yer üstü kaynaklarının Müslümanlarının izzet ve şerefiniHz. Peygamber (sav) Hadis’i Şerifindebuyurduğu üzere;
“Bir gün gelecek (kafir) milletler sizin basınıza oburların yemek çanağınaüşüştükleri gibi üşüşecekler. (Orada bulunanlar) dediler ki; O gün biz az olacağımız için mi böyle olacak ya Rasulallah?Rasulullah (sav) dedi ki; “Hayır o gün siz çok olacaksınız, lakin siz selin üzerinde sürünüp giden çer çöp gibi olacaksınız. Zira Allah heybetinizi (korkunuzu) düşmanlarınızın kalbinden çekip alacak ve sizin kalbinize ‘vehen’ yerleştirecek.” Dedikler ki; “Vehen” nedir ya Rasullallah?Rasulullah (sav) dedi ki; “Dünya sevgisi ve ölümü kerih görmek (ölüm korkusu).” (Ebu Davud) hal almıştır.
Nitekim toplumsal değişim süreci içinde çalışmalar ferdi olarak ve daveti yükleyerek başlatılabilir. Değişim için toplumun ALLAH (CC) ayeti kerimede buyurduğu gibi;
“(Ey ümmetler) her birinize bir şerîat ve metot verdik.”(Maide 48) devam ettirebilir.
Ve günümüzde gördüğümüz gibi ümmetin kendi Şeriat’ından ve kendi metodundan uzak olduğunu görmekteyiz. Ve ümmet ne zamanki kendi metodunu ve Şeriat’ını kaybetti o zaman izzetini ve şerefini de kaybetmiştir. Ve ümmetin bu günkü düştüğü durum ortadadır. Suriye, Arakan, Doğu Türkistan, Filistin, Çeçenistan ve birçok Müslüman beldelerinde kafirlerin sömürgesi altında ve dinlerinin gereğini yaptırmamaları ve mallarına el, canlarına el ve hatta namuslarına el atma cüretinde bile bulundular. Müslümanların Tekrardan Kendi özüne dönmelerini ve dinlerinin gereği olan Allah’ın hükümlerini de sosyal hayatta, iktisadi siyasette, içtimai nizamında, iç siyasette ve dış siyasette uygulamaları gerekir.
Şu an günümüzde olan iktidarkarşıtı gösteriler batıl güçlerin ve onların zayıf itikatlarının yönetime (Gayri İslami ) demokratik yapılanmanın daha sağlıklı yapılabilmesi için ümmetin üzerine olan bozuk ideoloji ile ümmetin seyri olan İslam devletinin kurulmasını amaçlayan kitleye karsı yapılan politik bir girişimdir.Her ne kadarda kafir devletlerin ve işbirlikçilerinMüslümanların seyrini ve onların metodunu farklı bir mevzuda çevirmeye çalışlarsa da elbette Allah Subhanehu Ve Teala Ayeti Kerimede buyurduğu gibi;
“Ve o inkâr edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek için tuzak kuruyorlardı. Ve onlar, bu tuzağı kuruyorlarken; Allah da tuzak kuruyordu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal 30)
Geriye kalan mevzuatta ise Müslümanların tekrar İslamı hayata hakim kılmak içi ve İslam devletini yeniden ikame etmek için nübüvvet metodu üzere sahih bir kitle ile çalışma gerekmektedir.
“Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanıdeğiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların Allah’tan başka yardımcıları da yoktur.” ( Rad 11 )
Ramazan DEMİR
