Bir Cuma günü bir kardeşimizle Cuma namazından çıkarken, bu kardeşimizin bir konuşmasına şahit oldum. Şöyle dedi; “ben sosyalistim.” Allahu Akbar! Allahu Akbar! Allahu Akbar! Şuna benzer; ben ölüyüm ama aynı zamanda yaşıyorum. Birlikte Cuma namazında çıktığımız kişi, tamamen İslam’la zıt olan bir sistemi savunuyor!!! Ya bu kardeşimiz İslam’ın da bir hayat nizam olduğunu bilmiyor veya İslam’ın eksik olduğunu düşünüyor!!. Cennet ve cehenneme inanıyorsak ve bu dünyadaki hayat sistemine de İslam’a göre şekillendirmeliyiz. Bu nedenle de sabit olmayan Kapitalizme ve Sosyalizme göre belirlenmiş ekonomi politikaların biz insanlara faydası yoktur. Çünkü her iki sistemin de ortaya koyduğu ekonomi politikaları bu insanların inandığı İslam akidesinin dışında bir akideden kaynaklanan ekonomik politikalardır. Devlet Sosyalizmi düşüncesine göre veya gerçek sosyalizme göre ekonomi politikası belirlemek doğru değildir. Çünkü bunlar, İslâm akidesinin dışındaki bir inanç ürünüdür. Çünkü bu düşünce, bozukluğu ortaya çıkmış kokuşmuş bir düşüncedir. Kitap ve sünnetten veya Kitap ve sünnetin işaret ettiği delillerden (kıyastan ve sahabenin icmasından) çıkarılmış şer’i hükümlere göre ekonomi politikasının belirlenmesi gerekir. Bunun dışındaki ekonomi politikaları bozuk politikalardır. Bunun dışındaki kaynaklara göre ekonomi politikaları belirlemek ve uygulamaya çalışmak ancak ekonomik problemleri çoğaltır, insanları fukaralığa sürükler, sıkıntıları ve tökezlemeleri devam ettirir. Bu nedenle İslâm memleketlerinde uygulanacak ekonomik politikaların İslâmi ekonomi politikaları olması gerekir. Hayatımızı sürdürdüğümüz ortamın büyük bir etkisi var. Bu verilen örnekte yetiştiğimiz ortam veya okuduğumuz okulun verdiği etkisini söylemeden geçemeyeceğim. Ailesi namazında olan bir genç, okumak için gittiği bir şehre veya çalışmak için gittiği bir yere, ailesinin karşısına önceden savunmadığı ve İslam’la tamamen bir zıt fikirle çıkıyor. Genç ya tam İslam’a karşı kin güder veya ikisine `de bir arada götürmek ister, ama sosyalist ideolojisi tarafı daha gençte ağırlık basıyor, böylece karışık mefhumlar ve havada uçuşan fikirler kendisinde asla sabitlenmeyen fikirler olarak kalıyor. Karışıklığının nedenini söylemeden bir kaç şeye değinmek istiyorum!!! Maalesef öyle bir ortamda yaşıyoruz ki gayri İslami bir sistem. Düşünce özgürlüğü altında gençlerimiz İslam’la çelişen fikirleri alabiliyor. Hatta bu alınan fikirler pratikte hiç bir zaman hayatına devam ettiremedi. Maalesef yaşadığımız toplum, Muhammed (sav)’i savunabiliyor ve aynı anda küfürde edilebiliyor. Yaşadığımız toplumda her türlü inançların olduğu, ineğe tapmak, fareye tapmak, içki, zina ve bu saydıklarım önü açık sokakta alenen satılıyor. İslam dışında!! Hatta sistem bunu da teşvik bile ediyor. Buda İslami bir sistemin ne kadar gerekli olduğunun kanıtıdır. İnsanlar her zaman etkilenen bir varlık olduğu için, dışarıdan her zaman etkilenir, yani tertemiz olan zihinler kendini koruyamasa ve yaşadığı atmosfere dikkat etmese bir anda karışık bir zihniyete sahip olabiliyor. Evet, bu gençler Muhammed (sav) severler, ne gariptir ki Efendimizin getirdiklerinde şüphe varmış gibi yerine de getirmezler. Sistemin ne kadar etkisi olsa da bu bizim için bir neden teşkil etmez. Yani dünya ve kâinatı yaratan, ekonomi sistemini, evliliği, bütün kanunları da, başka bir sisteme bırakacak değil. Bu gençler araştırması gerekir ve İslam’ı da öğrenmeleri lazım. Çünkü bu gençler sorumludur. Gençlerimizi gerçek bir hesabın beklediği ahireti araştırması zorundadırlar. Ne yapmamız gerekmekte??? Yaratılışımızın gayesi tabi ki sadece Allah’a kulluktur. Yalnız Allah’a kulluk, sadece iman ettim, inandım diyerek ve bunu da sadece sözle ifade etmekle olmaz. Allah’a kulluk Allah’ı razı etmekle olur. Eğer bir insan hayatının her sahasında Allah Resulü Hz. Muhammed (sav) vasıtasıyla g
Ayrıca...
Bu ramazan ayı hilafetsiz, buruk geçen son ramazan olsun
İslam, hayat dolu bir nizamdır. Onda durgunluk, diğer dinlerdeki gibi kapalılık söz konusu değildir. Hayatın …