İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti Medya Bürosu Manisa’nın Soma İlçesinde gerçekleşen facia ile alakalı Basın Açıklaması yayımladı. İşte o açıklama…
-Basın Açıklaması-
Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti Soma’da Gerçekleşen Maden Kazasında Ölen İşçilere Allah’tan Rahmet Ve Ailelerine Sabırlar Diliyor
13 Mayıs 2014 Salı günü, Manisa’nın Soma ilçesinde linyit kömürünün çıkarıldığı Soma Maden Ocağında yangın çıkması sonucu gerçekleşen kazada 282 işçimiz vefat etti. Birçok çalışanımız yaralı olarak kurtarıldı. Ancak bugün itibari ile hala maden ocağında mahsur durumda olan 150’den fazla işçimizin olduğu bildiriliyor.
Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak bu elim kazada vefat eden işçilerimize Allah Subhanehu Ve Teala’dan rahmet diliyoruz. Aileleri ve yakın akrabalarına Rabbimizden sabırlar ve yaralı işçilerimiz için acil şifalar diliyoruz.
Nafakalarının temini için yerin binlerce metre altında çok ağır şartlarda çalışan işçilerimizin bu vefatı tüm Müslümanları derinden üzmüştür. Ümmetin ortak malı olan bu tür maden ve kaynakların belirli birkaç özel şirkete tahsis edilmesi ve bu kapitalist şirketlerin işçilerin çalışma koşullarını hiçe sayması ise daha büyük bir faciayı ortaya koymaktadır.
“Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve elbette O’na döneceğiz.” [el-Bakara 156]
Muhakkak ki Müslümanlar olarak bizler, ölümün takdirinin Allah Subhanehu ve Teala’nın elinde olduğuna, her insan için takdir edilen ecelin ne bir gün önceye alınamayacağına nede bir gün sonraya ertelenemeyeceğine kesin bir şekilde inanıyoruz. Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve elbette O’na döneceğiz. Dolayısıyla ölen işçilerimizin matemi üzerine acıların paylaşılması için Müslümanlar olarak azami gayret göstermeliyiz. Ailelerin üzüntülerine ortak olup acıları paylaşmalıyız.
Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak Soma maden ocağında yaşanan bu faciada yetkili ve sorumluların ihmal ve suçları varsa, bunun muhakkak araştırılması ve gerekli müeyyidelerin uygulanması gerektiğini söylüyoruz. Son olarak, Müslümanların ortak malı olan bu maden ve kaynakların gelirlerinin halkın menfaatine kullanılması gerektiğini tekrarlıyoruz.
Hizb-ut Tahrir/ Medya Bürosu/ Türkiye Vilâyeti
