Basın Açıklaması Para Cezasından Müebbet Hapse:Rus İstihbarat Servisine 5 Soru
22 Ağustos 2014’de Çelyabinsk’ta Rusya Soruşturma Komitesi, uluslararası İslami siyasi parti Hizb-ut Tahrir‘in altı üyesine karşı yapılan soruşturmanın tamamlandığını bildirdi. Bu gençlerin altısı da 282,2 CC RF Maddesi [Aşırı örgütün etkinliğini organize etmek] uyarınca suçlu bulundu. Bir önceki duruşma 21 Ağustos 2014’de Kazan kenti Vakhitovsk Bölge Mahkemesinde olmuştu. Hizb-ut Tahrir üyesi, sanık sandalyesine oturtulmuş, Ceza Kanunu’nun 282,2 Maddesi [Aşırı örgütün etkinliğini organize etmek] uyarınca suçlu bulunmuştu.
5 Ağustos 2014’de, Khanty-Mansiysk Yurga özerk bölgesinde Rusya Soruşturma Komitesi basın servisi, Nizhnevartovsk sakini Hizb-ut Tahrir üyesi 52 yaşındaki Oleg Sakhnovskiy’in cezaya çarptırıldığını bildirdi. Mahkeme, bu Müslümanı yasaklı örgütün etkinliğine katılmaktan dolayı 282,2 CC RF Maddesi 2. fıkrası uyarınca suçlu buldu. 6 ay çalışma ve 50 bin Ruble para cezasına çarptırdı.
Rusya Federasyonu’nun hem soruşturma bürosu hem de mahkemesi, her üç davada da Hizb-ut Tahrir‘i aşırı bir örgüt olarak kabul ettiği ve Rus Ceza Kanunu ile ilgili maddeler uyarınca üyeleri hakkında dava açıldığı unutulmamalıdır. Bu şaşırtıcı değildir. Çünkü Rusya’da faaliyeti yasaklandığından beri Hizbin üyeleri, aşırılıkla mücadele yasasına dayanılarak mahkemede yargılanıyorlar. Ancak işin garibi son zamanlarda Rus istihbarat servisleri, birbirinden farklı değerlendirmeler yapmaya başladılar. Bu nedenle 2014 Haziran ayı sonunda Rus ve uluslararası medyada zaten terörist örgüt olan Hizb-ut Tahrir‘in üyelerinin tutuklanması ile ilgili raporlar yayınlandı. Altı Müslüman, 205,5 CC RF maddesi [Aşırı örgütün faaliyetini organize etmek] uyarınca ciddi bir suçla suçlandılar ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldılar.
Bu, uzun yıllar Rusya’da aşırılık ile suçlanan Hizbin üyelerinin şimdi terörizm ile suçlandıkları anlamına gelir. Aradaki fark, ömür boyudur. Daha önceki yasa dışı hükümler, genellikle para cezaları ve denetimli serbestlik ile sınırlı idi. Şimdi ise tamamen aynı suçlara ömür boyu hapis cezası veriliyor. Parti üyeliğini ikrar, arama sırasında ele geçirilen aynı kitaplar ve aynı İslam’a davetten dolayı Hizb-ut Tahrir üyeleri, aşırı veya terörist hatta devrimci ve darbeciler olarak suçlanıyor. Bu, Hizb-ut Tahrir / Rusya‘nın yayınlanan programı, sadece eğitim etkinliği ile sınırlı olduğu halde böyledir! Rus medyasının Hizb-ut Tahrir‘den bahsettiklerine dikkat edilirse, gazetecilerin kendileri bile bu kanun fıkrasının uygulamasında ortaya çıkan çelişkilere şaşırdıkları görülür. Terörizmle suçlandıktan sonra medya da, Hizbi terörist olarak nitelemeye mecbur kaldı. Aşırılıkla suçlayan raporlar ortaya çıkınca ve aşırılıkla mücadele maddelerine binaen mahkûmiyet kararları verilince, gazeteciler Hizbi “terörist örgüt” olarak nitelemek zorunda kaldılar! İşte bu yüzden medyanın şimdiye kadar niye hata yapmadığını, Hizb-ut Tahrir‘i neden “yasaklı örgüt” olarak adlandırmayı tercih ettiğini görüyoruz.
Ey değerli gazeteciler! Kendinize ve Rus istihbarat servislerine şu soruları sorunuz:
1- Eğer Hizb-ut Tahrir‘i terör örgütü olarak görüyorsanız, o zaman terör örgütünün eylemleri nerede? Rusya veya başka bir yerde üyelerinin elinden en az bir kişi ölmüş müdür?
2- Eğer Hizb-ut Tahrir‘i terör örgütü olarak görüyorsanız, o zaman neden üyelerini 282,2 CC RF gibi aşırılık ile mücadele maddesi altında Sulh mahkemelerinde 10 yıl ve küçük miktarlarda para cezalarına çarptırıyorsunuz?
3- Eğer Hizb-ut Tahrir‘i terör örgütü olarak görüyorsanız, o zaman niye Rus insan hakları savunucuları ve bağımsız uzmanlar, oybirliğiyle Rusya’nın bu gibi kararının yasa dışı ve Hizbin üyelerine karşı yapılan suçlamaların da uydurma olduğunu iddia ediyorlar?
4- Eğer Hizb-ut Tahrir‘i terör örgütü olarak görüyorsanız, neden o zaman Rusya, böyle bir kararı tanıyan dünyada ilk ve tek ülkedir? Hizb, 50’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor, ama faaliyetleri sadece Orta Asya ülkelerinde terörizmle ilgisi olmayan suçlardan dolayı yasaktır.
5- Eğer Hizb-ut Tahrir‘i terör örgütü olarak görüyorsanız, o zaman nasıl oluyor da üyeleri, Avrupa, Amerika, Türkiye, Endonezya, Lübnan, Avustralya, Sudan, Ürdün, Filistin ve diğer onlarca ülkelerde serbestçe çalışabiliyorlar? Oysa Hizb ut Tahrir, Müslüman ülkelerde Rusya’nın zıddına zalim rejimler ile siyasi mücadele içindedir.
Hizbin faaliyetlerini çok iyi bilen insan hakları savunucuları, gazeteciler ve uzmanların sözlerine kulak verin! Bu insanlar tamamen bağımsızdır ve onları önyargılı olarak suçlamak da çok zordur. Çünkü bunlar, Hizb-ut Tahrir‘in ideolojik konumunu veya partinin siyasi görüşünü paylaşmıyorlar. Örneğin:
- Maksim Shevchenko, gazeteci ve kamuya mal olmuş biridir. Hizbin üyeleri, Moskova ve Moskova Bölgesinde kitlesel tutuklamalara maruz kalınca, 12 Kasım 2012 tarihinde “Vesti FM” radyoda yaptığı bir konuşmada şunları söyledi:“Hizb-ut Tahrir Misakında Hilafet fikirlerine yönelik şiddet içermeyen propaganda çok önemli bir yere sahiptir. Dünyanın hiçbir yerinde Hizb–ut Tahrir‘in terör eylemlerine karıştığı sabit değildir.“
- Vitali Ponomarev, Memorial İnsan Hakları Merkezi Program Direktörü. Bu merkez, “Rusya‘da İslamcı aşırılara karşı açılan davaları uydurma“ olarak adlandıran bir merkezdir. 1990 yılından bu yana Hizbin faaliyetlerini takip ediyor. Hizb-ut Tahrir‘i “Siyasi hedeflerine ulaşmak için şiddet kullanmayan siyasi bir örgüt“ olarak kabul eder. Memorial Merkezi, Rusya’da baskı gören birçok Hizb-ut Tahrir üyesini siyasi tutsak olarak görür.
- Alexander Verkhovskiy, Sova bilgi ve analitik Merkezi Direktörü. Keza bu da terör suçlaması altında “Hizb-ut Tahrir üyelerinin kanunsuz kovuşturmalara” maruz kaldıklarını açıkça dile getirdi.
- Svetlana Gannushkina, Hukuk Komitesi Başkanı. 14 Şubat 2003’te “Rusya Federasyonu Anayasa Mahkemesinin Hizb-ut Tahrir‘i hiç bir gerçek kanıt olmadan terör örgütü olarak tanıdığına“dikkat çekti.
Tüm bağımsız gazetecileri ve kamuya mal olmuş insanları, sorumluluk taşımaya ve yanlış propaganda konusunda istihbarat servislerine yardımcı olmamaya davet ediyoruz. Yetkililerin baskıcı politikalarında ve inançlarından dolayı Müslümanlara karşı uygulanan en ağır zulümde onların suç ortağı olmayın!
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu
Rusya