STK’lar bu hukuksuzluk karşısında en çok sesi çıkan kurumlar olmalıla
Hizb-ut Tahrir adına açıklama yapan Ahmet Sapa, mevcut yasalarda cezalandırmayı öngören hiçbir madde olmamasına rağmen 500’den fazla kişi hakkında 1828 yıl ceza verildiğini belirterek haksızlık ve hukuksuzluğun giderilmesi için kamuoyu desteği istedi.
Kamuoyunda Hizb-ut Tahrir davası olarak yakından takip edilen davalarla ilgili Hataylı üye Ahmet Sapa, açıklama yaparak mevcut yasalarda Hizb-ut Tahrir üyelerinin cezalandırılmasını öngören hiçbir madde olmadığı halde, 500’den fazla kişi hakkında toplamda 1828 yıl ceza verildiğini belirterek bu konuda haksızlığın ve hukuksuzluğun giderilmesini istedi.
Ahmet Sapa, Yorum’a yaptığı ziyarette gazetemiz sahibi Sadullah Ergin’e şu açıklamalarda bulundu:
İslam ideolojisine dayalı siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir, 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlamıştır.
Hizb-ut Tahrir, yalnızca fikri ve siyasi çalışmalar yapar, asla silahlı eylemleri benimsemez. Dolayısıyla bu yargılamalar, hukuki olmaktan daha çok, siyasi içerikli yargılamalardır.
Mevcut yasalarda Hizb-ut Tahrir üyelerinin cezalandırılmasını öngören hiçbir madde olmadığı halde, yüzlerce insan, binlerce yıllık cezalara çarptırılmıştır. 500’den fazla kişi hakkında toplamda 1828 yıl ceza verilmiştir.
Sivil toplum kuruluşları, sahip oldukları konum ve üstlendikleri misyon gereği, bu hukuksuzluk karşısında en çok sesi çıkan ve tepki gösteren kurumlar olmalıdırlar. İnsanlar arasında din, dil, renk, mezhep ve ideoloji ayrımı yapmaksızın herkese eşit mesafede durarak, kendilerine atfettikleri tarafsızlık ilkesiyle hareket etmelidirler? Yüzlerce insan, soyut gerekçeler, zorlama yorumlar ve mesnetsiz iddialarla binlerce yıl cezaya çarptırılırken, aileleri, çocukları ve sevdikleri mağdur edilirken, bu haksızlığı bugünden daha çok bu kuruluşların dile getirmesi gerekir.
“Yargı Zulmüne Dur De!” adı altında başlatılan kampanya ile Hizb-ut Tahrir’e karşı yürütülen haksız yargılamalara ve yaşanan hukuksuzluklara son verilmesini istiyoruz.
Bu kampanyada farkındalık oluşturma amacıyla “Yargı zulmüne durde” adlı facebook hesabı açmış bulunuyoruz.
Kastımız, mağduru oynayıp merhamet beklemek asla değildir. Biz var olan hukuksuzlukların giderilmesini istiyoruz. Dolayısıyla mevcut sistem içinde beklentimiz adalet değil, süregelen haksızlık ve hukuksuzluğun giderilmesidir. Bu da her nerede olursa olsun, tüm insanların en tabii haklarından biridir” dedi.
yorumgazetesihatay