بسم الله الرحمن الرحيم
-Basın Açıklaması-
France 24 Kanalının Yayınladığı Bir Haberi Yalanlama
H. 05 Zilka’de 1434
M. 11 Eylül 2013
Hizb-ut Tahrir, İslam’a dayalı siyasi bir partidir. Milliyetçilik ve Vatancılık gibi fikirleri reddeder. İslami ümmeti, tek bir devlet, Râşidi Hilafet Devleti altında birleştirmek ve bütünleştirmek için uğraşır. Biladu’ş Şam’ın kalbinde, Beyt’ul Makdis’te, 1953 yılında kuruldu. Fransa 24, internetteki resmi sitesinde, 9.11.2013 tarihinde, yorumla birlikte şu başlık altında bir video yayınladı: “Suriye’ye dış müdahaleye karşı cihatçıların gösterisi, dezenformasyondur”
Kanal, Hizb-ut Tahrir‘i bu yayının arkasında olmakla suçladı. Profesyonelce montaj edilmiş bir video olduğunu açıklamaya çalıştı. Bir takım asılsız iddialarda bulunarak “Hizb-ut Tahrir, Milliyetçi İslami bir partidir. Malezya’da kuruldu” dedi ama aynı cümle içerisinde “İslami âlemde, Hilafeti kurmak için mücadele eder” ifadesini kullandı. Hizb-ut Tahrir, iddia edildiği gibi bölgeci Milliyetçi İslami bir parti midir? Yoksa gerçekte olduğu gibi evrensel ümmetçi bir parti midir?
Şüphesiz bu videoyu yayınlayanlar, neyin ne olduğunu iyi biliyorlar, ama saptırıyorlar. Biz, Hizb-ut Tahrir / Suriye olarak, bu haberin uydurma ve düzmece olduğunu, haberin arkasında da sömürgeci Fransa Devletinin resmi yayın organının olduğunu biliyoruz. Hizb’in el-Guta’da güçlü olması, bunları dehşete düşürüp korkutmuş olmalı ki, bu yüzden Hizb-ut Tahrir‘i böyle edepsiz, utanmaz sözlerle ümmetten koparmak istemekteler.
Biz, sizin yapacağınız müdahalenin, kendi çıkarınıza ve ümmetin azılı düşmanı “İsrail” yararına olacağını biliyoruz. Bu nedenle kimyasal silahı, kontrol etme konusunda anlaşma sağladınız. Geri kalan silahları da, savunmasız halkı öldürsün diye Esed’e bıraktınız. Siz, savunmasız halktan sadece Rabbimiz Allah dedikleri için intikam alıyorsunuz.
Hizb-ut Tahrir/ Suriye olarak biz, hem Suriye’de hem de diğer İslami beldelerde insanların gönüllerini kazandığımızın, Allah’ın yardımıyla Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafeti kuracağımızın müjdesini veriyoruz. Kuracağımız bu Hilafet ile İslam ve Müslümanlar izzet bulacak, küfür ve kâfirler de zillete düşecek. İşte siz de zillete düşecek olan bu küfür halk arasındasınız. Sizleri Kur’an-ı Kerim’in nitelediğinden fazlasıyla nitelemeyiz: Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ “Gerçekten, kinleri ağızlarından belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları ise, daha büyüktür. Eğer akıl ediyorsanız, ayetlerimizi sizin için açıkladık.” [Ali İmran 118]
Yine Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
قُلْ مُوتُواْ بِغَيْظِكُمْ إِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ “De ki: Kininizden geberin! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilir.” [Ali İmran 119]