بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم
Güvenliği Ve Adaleti Hala BM’den mi Bekliyorsunuz?
Güvenlik Ve Adalet Ancak Raşid Halifeler Eli İle Sağlanır
24 Eylül 2013 Salı günü New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kurulduğu günden bu güne ABD’nin çıkarlarını karşılamaktan başka insanlık için hiç bir şey yapmayan BM’nin güvenilirliğini güya sorgulayarak şu açıklamalarda bulundu: “Güçlü, etkin ve güvenilir bir BM, hepimizin ihtiyacıdır. Günümüzün küresel gerçeklerine hazırlıklı bir BM’ye ihtiyaç duyuyoruz. Böyle bir BM, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazası için harekete geçme yeteneğine sahip olmalıdır. Güvenliği, adaleti ve insanların temel hak ve özgürlüklerini koruyabilmelidir”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM’nin hangi siyasi amaçlar için kurulduğunu çok iyi bilmektedir. Gül; Kafir ABD’nin Müslüman beldelerdeki işgal ve sömürülerinin uluslararası kamuoyunda meşrulaştırılmasını sağlamak için BM’nin gösterdiği taraflı çabasını da çok iyi bilmektedir. Bosna ve Kosova’da BM’nin kirli yüzünü tüm dünya görmüştür. BM’nin şemsiyesi altında güvende olacaklarını zanneden on binlerce masum silahsız Bosnalı Müslüman’ın Sırp kasapları tarafından nasıl doğrandığını ve katledildiğini Abdullah Gül hatırlayabilir. Srebrenitsa katliamı BM’nin himayesi altında yapıldı? ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri BM’nin gözetiminde yapıldı. Yahudi varlığı İsrail’in kurulması ve Mescid-i Aksa topraklarına işgalci olarak yerleştirilmesi bizatihi BM’nin eli ile yapıldı. BM 60 küsur yıldır kutsal topraklarda dökülen kanı izliyor. Bütün bunları Müslümanlar unutmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise çok çok daha iyi hatırlamaktadır.
Şimdi ise Suriye’de Baas kasabı Beşşar ve hain İran yöneticilerinin gerçekleştirdiği katliamlar üç yıldır BM tarafından adeta izlenmektedir. Bu sürede Türkiye sorunun çözümünü her defasında BM’ye sevk etmekte ve Suriye’yi BM’nin güvenliğine ve adaletine taşımak istemektedir. Abdullah Gül BM Genel Kurul’unda dün yaptığı konuşmada Suriye ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Güvenlik Konseyinin tepkisiz kalmasının, saldırgan rejimleri cesaretlendirdiğinin bilincinde olmalıyız. Acımasız eylemlerin faillerini adalete ve hukuka teslim etmeye muktedir bir BM’ye ihtiyacımız var. BM’nin kurucularının tasavvur ettiği gerçek barışçı bir dünyaya ancak böyle bir BM’yle ulaşabiliriz. Bu, asli bir hedef olmanın ötesinde, acil bir ihtiyaçtır. Dünyadaki yeni koşullar ışığında, gerçek anlamda demokratik, temsil kabiliyetine sahip, etkin ve hesap verebilir bir Güvenlik Konseyi gerekmektedir”
Ey adaleti ve gücü ile tüm dünyaya nam salmış Osmanlı Hilafet Devleti toprakları üzerine kurulmuş Laik Türkiye Cumhuriyet’inin yöneticileri! Ey Abdullah Gül!
Güven ve adaleti nerede arıyorsunuz? BM’nin 68 yıllık kirli geçmişini görmüyor musunuz? Tüm İnsanlık için güven ve adaleti sağlayacak Raşid-i Hilafet’i kurmak yerine BM’nin ıslahı için çaba içinde olduğunuzu hala nasıl söylüyorsunuz? Nasılda kandırılıyorsunuz?
قُلْ مَن بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيْهِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ سَيَقُولُونَ لِلَّهِ قُلْ فَأَنَّى تُسْحَرُونَ“Biliyorsanız söyleyin. Her şeyin hükümranlığı elinde olan, koruyup kollayan fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?Allah diyeceklerdir. De ki, O halde nasıl da aldanıyorsunuz?” (Mu’minun 88-89)
حزب التحرير |
H. 19 Zilka’de 1434 M. 25 Eylül 2013 |
www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info| www.turkiyevilayeti.com