Home / News / OKUYUCUDAN / Makale / Zafere Giden Yol İslam’dır. Demokratik Partiler Değil…
islam devleti default

Zafere Giden Yol İslam’dır. Demokratik Partiler Değil…

”Zafere giden yol”daki yazımın konu başlığı anlamından anlaşıldığı gibi; takip edilmesi gerekli olan, ”İslam yolunu” takiptir. Mevcut partilere oy verip desteklemek rahmet ve uyarıcı olarak gönderilen Muhammed (sav)´mi, bu şerefli yolu bırakıp Allah Resulünün mücadele ettiği cahiliye toplumuna geri dönmek gibidir.

Mekke´nin cahili dönemin müşrikleri, Muhammed (sav)´in bir peygamber olduğuna inanmasına rağmen ona itaat etmiyorlar, kendi dünyevi heva ve hevesleri iҫin Muhammed (sav)´e iman etmiyorlardı. Şu anki devirde Muhammed (sav)´e iman edilse de getirdiği İslami fiillerle hayat sahasında uygulanmayıp, başka alternatif yollar aramakla en büyük hata yapılmaktadır.

Yeryüzüne uyarı ve rehber olarak gönderilen Allah Resulü hakkında Rabbimiz şöyle buyurdu:

“Ey Peygamber! Biz seni, bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah’ın izniyle Allah’a davet eden bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzâb, 33/45-46).

Her ne kadar Allah ve Resulüne inanılsa da İslam hayat sahasını uygulamayarak, günah ve cehennem ateşi tercih edilerek, tekrar ”cahiliye” toplumu gibi yaşanmaktadır. Bunun yanı sıra; huzursuzluk, toplumsal güvensizlik, iҫki, kumar, zina gibi toplumun ahlakını bozan, demokrasinin getirdiği uygulamalarla zehri toplumun temeline dinamit yerleştirilmektir.

Her ne kadar bireysel olarak istenme de seҫim dönemi olan bu aralar ”Demokrasiyi” kendilerine ölüm kalım amacı yapan partilere destek olmakla cahiliye toplumuna özenilmektedir. Şu anki toplum; faiz, tefecilik, iҫki, haksızlık, ahlaksızlık olduğu iҫin cahiliye toplumuna tıpa tıp benzemektedir.

Cahiliye; insanın Allah’ı gereği gibi tanımaması, ona kulluk etmekten uzaklaşması, onun ilâhî hükümlerine değil de kişinin kendi hevâ ve hevesine uyması, insanların koyduğu emir ve yasaklara, siyasi sistem ve düşüncelere inanmasıdır. İslâm’ın hakim olmadığı ortamlar Cahiliye çağlarıdır. Çünkü ilâhi bilginin kaynağından yoksun olan ortamlardır. İslâm’ın gelişinden önceki dönemde yaşayan müşrikler Allah’a isyan etmiş onun hükümlerine sırt çevirmiş bir toplum olarak son derece ilkel ve cahil hayat sürüyorlardı. Hayattan ve içinde yaşadıkları ortamdan bazı örnekleri şöyle sıralamak mümkündür:

-Putlara taparlardı: O zamanın insanları Allaha inanmakla beraber, putlara taparlardı ve onlardan medet umarlardı.

-İçki içerlerdi: Şarap içme adeti çok yaygındı ve o zamanın şairleri yazdıkları şiirleri içkiden esinlerek yazarlardı.

-Kumar oynarlardı: Cahiliye devrinde çok yaygın olan kumar o denliydi ki, kendi meclislerine girmeyenleri ayıplıyorlardı. Onların şairlerinden biri karısına şöyle vasiyette bulunur: “Ben ölürsem, sen, aciz ve konuşma bilmeyen, iki yüzlü ve kumar bilmeyen birini isteme.”

-Tefecilik yaparlardı: Tefecilik yani faizcilik başını almış yürümüştü. Para ve benzeri şeyleri birbirlerine verirlerdi, vadesi bitince borçluya gelir; borcunu ödeyecek misin, yoksa onu artırayım mı? Böylece her sene kat kat devam ederdi.

-Kızları diri diri toprağa gömerlerdi: Cahiliye devrinin kötü adetlerinden biri de kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleriydi. 

Şuan bazıları demokrasiyi putlaştırılarak, bütün alınan kararları demokrasiye göre tarif yaparak partilerinin tüzüğünü demokrasiye göre şekillendirmektedirler.

Şu anki parti yöneticileri; toplum huzurunu ve güvenliğini nasıl sağlanacağını bilmezken, sorunların asıl çözümü olan İslam yerine, çözüm yolunda asıl sorun olan demokrasiyi kendilerine amaҫ ediniyorlar ve en önemlisi olan insanları kendi Rabi’siyle olan ilişkisini göz ardı ederek, kendilerini ve kendisine vekillik veren destekleyicilerine ateşten hendek hazırlıyorlar.

İslam 1300 sene dünyaya adalet, huzur, mutluluk getirdi. 3 Mart 1924´de İslam’ın hâkimiyetini yeryüzünde kaldırıldıktan sonra demokrasi adına sayısızca partiler kuruldu.  Bu partiler insanlık adına hiҫ bir şekilde huzuru, adaleti getiremediler.

Zaman zamanı takip etti, kapatılan partiler ve yeniden aҫılan partiler oldu, ama ne yazık ki bozuk ҫark üzerinde döndü de döndüler.

Maalesef hiҫ bir parti gerçek ҫözümü ve asıl sorunu tam olarak bulamadılar. Bunlarda sistemin tuzağına kendini kaptırarak, davalarına leke sürdüler.

Bir takım partiler ortaya ҫıkan kürtҫülük, türkҫülük sorununun temelini ele almadan,  sorunun asıl unsurunu bilmeden, maalesef kendilerine göre bir parti meydana ҫıkardılar, insanları yanlış düşündürmeye ve yanlış algılanmasına sebep oldular.

Bir sorunu ele aldığımız zaman, bu sorunu sağlam temeller ve doğru bir bakış aҫısıyla ele almamız kaçınılmazdır. Doğru bir fikri ele aldığımızda, biz bu dünyaya niye geldik? Ne yapmalıyız, bu soruya cevap bularak, buna uygun bir bakış acısıyla SORUNU ele alarak ve akidemiz gereği ҫözümü bulup doğru fikir üzerine kurabiliriz. Buda İSLAM’dır. Bunun aksi ise çözülmeyen bir düğüm olur. İlahi nizam olmadan alınan kararlar ne insan aklına doğruluğu verir nede insanları mutmain eder.

Ne zaman doğru ҫözümü bulduğumuzda -yani İSLAM’i ҫözümü- o zaman kainatın yaratıcısı olan Rabbimize hem kulluk görevini getirmiş oluruz ve de ҫözümün doğruluğuna varmış oluruz. Elimizin tersiyle ve tüm gücümüzle, şuan mevcut tüm partileri geri çevirerek asıl sorunların ҫözümünü gösteren İslam’ı uygulamaya koyarız. Allah Teala şöyle buyurdu:

Sana indirilene ve senden önce indirilene (kitaplara) inandıklarını iddia edenleri gördün mü? Bunlar tağuta muhakeme olunmak istiyorlar. Hâlbuki onu (tağutu) inkâr etmeleri emredilmişti. Nitekim şeytan, bu insanları derin bir dalalete düşürmek istiyor. [Nisa 60]

Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra kim Rasul’e karşı çıkar ve Müminlerin yolundan başka bir yola giderse onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir. [Nisa 115]

Deniz Özdemir

Ayrıca...

bu-ramazan-ayi-hilafetsiz-gecen-son-ramazan-olsun

Bu ramazan ayı hilafetsiz, buruk geçen son ramazan olsun

İslam, hayat dolu bir nizamdır. Onda durgunluk, diğer dinlerdeki gibi kapalılık söz konusu değildir. Hayatın …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir