İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Hizb-ut Tahrir’in kurucusu Şeyh Takiyyuddin en Nebhani’nin oğlu İbrahim Nebhani (Ebu Muhammed) ile sıcak bir sohbet..
Bugün Ebu Muhammed’le bir araya gelme imkanımız oldu. kendisi 74 yaşında ama yaşına göre oldukça heyecanlı, canlı ve aktif birisi maşallah. Ebu Muhammed’le planlanan görüşme öncesinde sohbet ettiğimiz sırada üç erkek bir de kız kardeş olmak üzere dört kardeş olduğunu öğrendik kendisi Şeyh Takiyyuddin’in en büyük çocuğu.
Ebu Muhammed konuşmasında Hilafet’in önemi gerekliliği ve bunun için yapılması gerekenler noktasında ayet ve hadislerle bir hatırlatma ve nasihatte bulundu. bunun için yapılması gerekenlerden ve öneminden bahsetti. sonrasında ise dinleyicilerin fikri ve siyasi soruları üzerinden devam eden buluşmada, bir kardeşimizin Şeyh Takiyyuddin en Nebhani ile ilgili bir soru sorması üzerine kısaca özetleyeceğim şu hususlara değindi.
“Evvela hatırlatmak isterim ki Bizde şahsi liderlik yoktur. Bizi birbirimize bağlayan fikirlerimizdir ve bu fikirlerde Hizbin kitaplarında mevcuttur. Babam Henüz on üç yaşına basmadan hafız oldu sonra El ezher lisesini ve ona bağlı olan Darul ulum fakültesini birincilikle bitirdi. Filistin Yahudi varlığı tarafından işgal edilince önce Suriye daha sonra Mısır’a gitti Yahudileri kovmak için yardım talebinde bulundu ancak onlar ona sadece para teklifinde bulundular o zaman 50 bin dolar teklif ettiler ancak şeyh Takıyyuddin bunu kabul etmedi bizim paramız var. bizim yardıma ihtiyacımız var dedi ve ümmetin ancak Hilafetle kurtulacağı düşüncesi ile 1952 yılında Hizb-ut Tahrır’i kurdu. ve Hilafeet’in kurulması için bütün gücü ile mücadele etti bu fikirler özellikle Filistin’de hakim olduktan sonra diğer bölgelere de bu fikirlerin ulaşması için hiç durmadan çalıştı. Adeta bir füze gibi Mısır, Tunus, Irak, Suriye,Lübnan, Ürdün gibi beldelere sürekli gidip geldi. Ve bu zaman zarfı içerisinde 2 kez tutuklandı. Lübnan ve Irak’ta Lübnan sıkıntılı değildi ancak Irak ceza evinde ona çok sıkıntı verdiler. Öyleki 90 kilo olarak girdiği ceza evinden 45 kilo olarak çıktı. Fakat hiçbir zaman yılmadı ve Suriye Irak ve tekrar Suriye olmak üzere üç kez Hilafeti kurmak için teşebbüste bulundu.
O ömrünün sonuna kadar bununla meşguldü. ömrünün son döneminde beyninde bir ur çıkmıştı ve o hala Hilafetin kurulması için uğraş veriyordu. Bir gün Beyrut’ta iken sabah kalktığımızda benden radyoyu açmamı istedi ve radyoyu açtım o şu şekilde sitem ediyordu “…. yine beceremediler” bu üçüncü Hilafeti kurma teşebbüsü idi ve bundan bir ay sonra beyninde bir ur daha çıkmıştı ve 11 Aralık 1977 tarihinde vefaat etti ve onu Beyrut’ta defnettik.
Bunlar ana hatlar ayrıntıların hepsini burada anlatacak olsam sabah bulur.”
Ebu Muhammed’le sohbetimiz muhtelif konular üzerinden soru cevaplı bir sohbetle son buldu. Ancak zihinlerde şu canlandı ki gerek Şeyh Takiyyuddın gerekse oğlu Ebu Muhammed de gördüğümüz bu azim bu işin son nefese kadar devam etmesi ve devam edebileceğinin canlı bir göstergesi idi.
Evet bu gün Dünyanın dört bir köşesinde yaşanan zulüm göz yaşı ve kanı durduracak yegane çözüm Hilafet’in ikamesinden geçmektedir. Bu ise Allah Rasulü (sav) in müjdesidir. Zira O (sav) şöyle buyurmadı mı:
“Sonra da Nübüvvet Minhacı üzere (Râşidî) Hilâfet olacaktır“
Evet sevgili Kardeşlerim BU dünya hayatı bizim için bir imtihan ve bu hayatın sonunda Yüce rabbimize hesap vereceğimiz bilinciyle bu davada daha da azimli ve kararlı adımlarla yürümeliyiz. İşte kurtuluş esas kurtuluş budur.
Yüce rabbimiz bizlere 2. Raşidi Hilafet sancağı altında yaşamayı ve son nefesimizi Tevhid sancağı altında vermeyi nasip etsin
Kenan Şahin
