-Basın Açıklaması-
İslam Toprağı Kırım, Ancak Aslına Rücû Etmesiyle İstikrar Bulur
H. 16 Cumâde’l Ûlâ 1435
M. 17 Mart 2014
20 Şubat 2014 günü Ukrayna’nın başkenti Kiev’de başlayan hükümet karşıtı protestolar, Rus yanlısı kaçak Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in ülkeyi terk etmesi ile sonuçlandı. Bunun üzerine Rusya bu krizi Kırım’a taşıdı. 16.03.2014 tarihinde yapılan referandum sonrası, Kırım Ukrayna’dan ayrıldığını ve Rusya’ya bağlandığını ilan etti. Konu ile ilgili 15 Mart 2014 tarihinde bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan; Türkiye’nin gelişmelere tek taraflı müdahale etmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Türkiye batı dünyası ile birlikte Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunmasını istiyor. Bu konuda Türkiye’nin de içinde bulunduğu NATO bir karar alırsa biz de elbette buna uyarız” dedi. Bir diğer açıklamasında ise; “Biz her şeyden önce soydaşlarımızın yanındayız, onların hakkını korumak için her zeminde görüşmelerimizi yapacağız” dedi.
Kırımlı Müslümanlar, yüzyıllar boyunca İslami Hilafet Devletinin gölgesinde yaşadılar. Kırım bir dönem İslami Emirlik ile yönetilmiş, daha sonra 1521 yılında Osmanlı Hilafet Devletinin vilayetlerinden biri olmuştu. Kâfir Batı ve Ruslar 1783 yılında onu Osmanlı Hilafet Devletinden kopardılar. 1944 yılında Sovyet hükümeti tarafından toplu sürgün kararı çıkarıldı. Yüz binlerce Müslüman’a bu sürgünlerde tüyler ürpertici katliam, cinayet ve sürgün hayatı yaşattılar. Komünist rejimin baskılarına rağmen Kırımlı Müslümanlar dinlerine bağlı kaldılar ve sarsılmaz azimleri sayesinde tekrar geri dönüp asli topraklarına yerleştiler. Müslümanlar yüz yıllardır Hilafet devletinin vilayeti olan Kırım’da böylece azınlık konumuna düştüler.
Ey Başbakan Erdoğan!
Ukrayna’da bu olaylar yaşandığında ve Rus askerleri Kırım’ı işgal etmeye başladığında, Kırım Müslümanları ilk olarak gözlerini Türkiye’ye çevirdi. Türkiye’den yardım talebinde bulundular. Siz Kırım’ı işgal eden Rus gemilerini İstanbul Boğazından geçirerek mi Kırım Müslümanlarına yardım edeceksiniz? 1952 yılından bugüne Türkiye’nin bağlı olduğu işgal ordusu NATO, ne zaman Müslümanların hayrı için bir şey yaptı ki, siz Kırım’ın istikrarı için NATO’yu işaret ediyorsunuz? Kırım’daki krizin asıl müsebbibi olan Batı dünyasıyla birlikte hareket etmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Müslüman beldelerin toprak bütünlüğünü sağlayacak Hilafet Devleti’nin gerekliliğini ne zaman anlayacaksınız?
Ey Müslümanlar!
Hilafet yıkıldığı günden bugüne, dünyanın dört bir tarafından feryat eden İslam ümmetinin yardımına koşacak bir Halifemiz yok. Kırımlı Müslümanların yardım talebine Başbakan Erdoğan’ın verdiği cevap işte ortadadır. Eğer bir Halifemiz olsaydı, Kâfir Rusya, Amerika ve Avrupa Müslüman beldeleri işgal etmeye güç yetirebilir miydi? Allah Subhanehu Ve Teâlâ’nın izni ve yardımı ile Kırım ve diğer İslami beldelere istikrar ancak yakın zamanda kurulacak İkinci Raşid-i Hilafet Devletiyle gelecektir.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
www.hizb-ut-tahrir.org| www.hizb-ut-tahrir.info| www.turkiyevilayeti.com