Türkiye Cumhuriyeti Çalışanın Sırtına Yüklediği Vergiler İle Bütçe Oluşturuyor
30.12.2014 tarihinde, Çalışma Bakanı Faruk Çelik başkanlığında toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2015’te geçerli olacak asgari ücret miktarını belirledi. İşçi tarafını Türk-İş’in, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikalar Konfederasyonu’nun temsil ettiği toplantının ardından Faruk Çelik, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlediği asgari ücreti açıkladı. Bakan Çelik, bir işçi için aylık net asgari ücretin 2015’in ilk 6 ayı için 949 TL, ikinci 6 ayı için ise 1000 TL olduğunu açıkladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmalarına göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1427 TL, yoksulluk sınırı ise 3500 TL olarak belirlendi. Türkiye’de çalışan nüfusun neredeyse yarısının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği dikkate alındığında, 2015 yılında da milyonlarca insan açlık sınırı altında yaşamak zorunda kalacak. Durum böyle iken halkın karşısına geçen yöneticiler, bol rakamlı ve renkli grafikli süslü yalanlar ile Türkiye ekonomisinin istikrarda olduğunu ve gelişmekte olduğunu söyleyecekler. Bu durum kapitalist iktisadi siyasetin yalancılığını, ikiyüzlülüğünü ve sömürgeciliğini göstermektedir. Bu durum kapitalist sermayenin güdümünde siyaset yapan partilerin, milletvekillerinin ve hükümetlerin gerçek yüzünü göstermektedir. Zira kapitalist iktisadi siyaset “milli gelirin artırılması” teorisine dayanmaktadır.
Kapitalistler, eğer milli gelir artarsa kişi başına düşen gelirde artacak diyerek toplumu çalışmaya ve üretmeye teşvik ederler. Doğal olarak kapitalist iktisadi siyasete göre milli gelirin artırılması için üretimin ve hizmetlerin artırılması gerekmektedir. Yani kapitalistlere düşük ücretle çalışacak işçiler lazımdır. Bu sömürgeci sistemde ise milli gelir aslında hiçbir zaman insanların ihtiyaçlarına göre dağıtılmaz. Onlara göre toplumun %95’i yiyecek, giyecek ve sığınabilecek bir meskene sahip olamasa dahi, %5 zengin kesimin elde ettiği servet toplam nüfus oranına bölünecek ve kişi başına düşen milli gelir tespit edilecek. Sonrada kişi başına düşen milli gelir şu kadardır diyerek göz boyayacaklar. Bu ne kadar büyük bir yalandır. Türkiye devleti bununla da kalmayıp asgari ücret üzerine vergiler yükleyip bütçe geliri elde etmektedir. Devlet asgari ücret geliri üzerinden işverene %20,5 (246 TL) sosyal güvenlik pirimi ve %2 (24 TL) işsizlik sigortası pirimi yüklüyor. İşçiye ise %14 (168 TL) sosyal güvenlik pirimi, %1 (12 TL) işsizlik sigortası pirimi, %0,75 (9 TL) damga vergisi ve 63 TL gelir vergisi yüklüyor. Böylece devlet, bir işçi için belirlenen brüt asgari ücret üzerinden 571 TL vergi ve pirim almakta, aldığı bu vergi ve pirimler ile devlet bütçesini oluşturmaktadır.
Ey Müslümanlar! Kan emici vampirlerin bu açgözlülüğüne daha ne kadar dayanacaksınız? Oylarınızı alarak sizi temsil ettiğini söyleyen vekillerin bu ikiyüzlülüğünü ne zaman göreceksiniz? Sendikalar kurarak işçilerin hakkını savunduğunu söyleyen, paraya tamah etmiş temsilcilerin yalanlarına ne zamana kadar inanacaksınız? Servetlerinizin değerini ne zaman bileceksiniz. Allah’ın size bahşettiği kaynaklarınızı kapitalist şirketlere peşkeş çeken yöneticilerin süslü palavralarına daha ne kadar kanacaksınız?
Ey Müslümanlar! İslam’ın İktisadi siyaseti, sadece Müslümanların değil, İslam Devleti’nin tebaası altında bulunan tüm insanların temel ihtiyaçlarını karşılamayı esas ediniyor. İslam, kapitalistler gibi toplamayı değil, dağıtmayı ölçü biliyor. İslam, Allah’ın toprağın altına yerleştirdiği ve üstüne yaydığı sınırsız zenginliği özel kişilere ve şirketlere tahsis etmeyi değil, kamu mülkiyeti olarak adil bir şekilde tüm insanlara dağıtmayı şart koşuyor. O halde ne bekliyorsunuz? Hem bu dünyada sahip olacağınız maddi zenginlik ve manevi huzur için, hem de ahiret hayatında tasavvur edemeyeceğiniz zenginlik, huzur ve mutluluk için çalışın. İslam’ı yeniden hayata hâkim kılmak için, yeniden Raşid-i Hilafet için çalışın. Rahmet ve bereket ancak Allah’ın hükümlerini yeryüzünde tatbik edecek olan Raşid-i Hilafet ile insanlığa ulaşır. O ne büyük zenginliktir. O büyük lütuftur.
Kaynak: www.hizb-ut-tahrir.info/info/turkish.php/contents_tr/entry_42593