İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Hilafet 3 Mart 1924 yılında Ramazandan tam otuz dört gün önce yıkıldın, o günden bugüne Ümmet Hilafetsiz doksan Ramazan geçirdi. Bulunduğumuz Ramazan Hilafetsiz 91. Ramazan.
Ramazan ayı Ayların efendisi:
Ebû Saîd Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Ayların efendisi Ramazan ayıdır, günlerin efendisi de Cuma günüdür.”
[Kenzü’l-Ummâl, 8:482]
Bu Mübarek ayda Ümmet Dini konulara daha duyarlıdır.
Ümmet bulunduğu durumdan kurtulmak için Hilafete muhtaç olduğunu, Ümmete sunmak için en uygun bir zaman bu Mübarek ay Ramazan ayındadır.
Müslümanların tek Ümmet olgusu daha da güçlü.
Bu Ramazan ayında da Müslümanlar zulme uğruyor, dünyanın dört bir yanında Müslümanlar katlediliyor. Bizler evlerimizde uyuyarak oruç tutarken, dünyanın öbür ucunda Müslümanlar oruç tuttuğu için katlediliyor. Biz Müslümanlar bu durumdan rahatsız olmamız gerekiyor ve bu durumu değiştirmek için çözüm araştırması yapmamamız gerekiyor. Bu çözüm araştırmasında en önemli noktada Kur’an’ın ve Sünnetin verdiği çerçevesinden çıkmamamız gerekiyor. Bir Müslümanın bunları yapması için imanı güçlü olması gerekiyor. Bir Müslümanın imanı güçlü olması için birkaç soru hakkında derin düşünmesi ve kendine cevaplaması gereken sorular vardır. İlk etapta her insanın ister Müslüman ister ise kafir olsun, kendine sormuş olduğu sorular hayata anlam verebilmesi için şu üç soruyu cevaplaması zaruridir.
Birinici soru; Kâinatı kim yarattı? Burada Müslümanlar Kâinatı Allah’ın yaratığına şahit eder ve bu soruyu böylece cevaplamış olur ama bu anlayışı güçlendirmesi için örnekler ve ispatlar gerekir. Mesela; küçük bir örnek; kâinatta bulunan her şeyin birbirine bağlı olduğu için bir başlangıç noktası zorunlu olduğunu görmek ve idrak etmek gibi.
İkinci soru; Dünyadaki görevim ne? Bir Müslümanın bu soruya cevabı “Allah’ın rızasını kazanmak. Bu dünyada var olmamızın nedeni budur“ diye cevaplar. Bu sonuca Kur’an’ı Kerimi ile varılır. Bu sonuca varmakta örnekler ve ispat gerektirir. Mesela; var olan Allah’ın kitabı Kur’an’ı Kerimi Hz. Muhammed (S.A.V.) üzerinden bizlere ulaşmış olduğunu ispatlamamız gerekir. Bu ise Kur’an’ın mucizeleri olarak bilinen bir konudur. Kafirler ilk soruda olduğu gibi ikinci soruda da farklı farklı sonuca varırlar ama mutlaka her insanın bu soruya bir cevabı vardır.
Üçüncü soru; öldükten sonra neler olacak? Bir Müslüman bu soruya çok net ve kısa bir şeklide “Cennet ve Cehennem“ der. Bunun böyle olduğunu ikinci sorudan anlaşılır. İkinci soruda Kur’an’ın Allah’ın kitabı olduğunu algılayan ve ispatlayan biri aynı zamanda üçüncü sorunun da ispatını yapmış ve cevaba ulaşmış olur. Bu soruları kendine doğru cevaplayan ve kavradıktan sonra buna göre yaşayan biri artık İslam için çapa gösterir ve Müslümanların bu bulunduğu kötü durumdan kurtarmak için gayret eder. Eğer etmese bahsetmiş olduğumuz üç soruyu anlamamıştır ya da doğru cevaplamamıştır.
Ümmet yeniden Hilafeti, yeniden tek çatı altında Ramazan’ı geçirmeyi isteğini cuma günü 19.06.15 tarihinde yapılmış olan Büyük Ümmet Yürüyüşünde çok net bir şeklide gösterdi. İslam’ın düşmanları bunu istemese de, ümmetin önüne engeller koysalar da ve yoldan saptırmaya çalışsalar da ümmetin hilafet çarşısı, gün geçtikçe yoğunlaşıyor.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ
“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah’ta size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed,7).
Kardeşiniz Abdullah Can
