Home / News / HİZB-UT TAHRİR / BASIN AÇIKLAMALARI / Hizb-ut Tahrir Türkiye: Küresel Değişimin Liderliğini İslam Üstlenecek

Hizb-ut Tahrir Türkiye: Küresel Değişimin Liderliğini İslam Üstlenecek

2019 yılı Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde baş gösteren koronavirüs (Covid-19) salgını sonucu kapitalist ülkelerin sağlık, ekonomi ve finans sistemleri çökmüş, yöneticilerin kriz yönetiminde başarısızlıkları açığa çıkmış, dolayısıyla salgın kapitalist sistemin zayıflığını ve acımasızlığını ifşa etmiştir. Koronavirüs diğer salgınlar gibi halk sağlığını tehdit eden, tanı ve tedavi olanakları gerektiren bir sağlık sorunudur. Ancak kapitalist ülkelerin başarısızlığı, sadece salgına tıbbi medikal çözüm bulamamış olmalarından değildir, aynı zamanda güya mükemmel ve son derece gelişmiş olduğunu iddia ettikleri sosyal güvenlik, sağlık, ekonomi, finans ve güvenlik sistemlerinin çöküşüne çare bulamamalarıdır. Başka bir ifadeyle, halkın kanını emen sömürüye dayalı kapitalist sistemlerinin çökmüş olmasıdır. Dolayısıyla onların önceliği, vaka ve ölüm oranlarını düşürmek yahut halk sağlığını önemsemek değildir aksine sömürü düzenlerinin çöküşünü engellemektir.

Dünyanın en donanımlı hastanelerine, en gelişmiş laboratuvarlarına, en güçlü ilaç şirketlerine sahip olmakla övünen, sağlık hizmetlerine yılda 3,6 trilyon dolar harcadığı iddia edilen (bunun %75’i sigorta ve ilaç sektörüne ayrılmıştır) süper güç ABD bu salgın karşısında çaresiz kalmış, sağlık sistemi çökmüş ve dramatik görüntülere sahne olmuştur. Kapitalist dünyanın öteki yüzü Avrupa’da da durum içler acısıdır. İtalya, İspanya ve İngiltere’nin yaşadığı trajedinin yanı sıra hastanelerin %75’inin doktor ve hemşire arayışında olduğu Almanya’da dahi pandemi sonrası sağlık sistemi çökme riskiyle karşı karşıyadır. Öyle ki bu “uygar” Kapitalist ülkeler, kendi halkları dâhil tüm dünyaya yaşattıkları bu felaket karşısında başarısız ve aciz kalan politikalarını örtbas etmek için özgürlük, demokrasi, insan hakları, serbest dolaşım vb. tüm sloganlarını bir tarafa bırakmak zorunda kalmışlar, buna rağmen yine de sosyal ve ekonomik yıkımın önüne geçememişlerdir. Birçok Batı ülkesinde yaşanan panik sonucu insanlar silahlanmaya, marketleri yağmalamaya kalkışmışlar, hatta devletler birbirlerinin gemilerini ve mallarını gasp etmeye başlamışlardır. Şüphesiz bu süreç yalnızca iktidarları ve liderleri koltuklarından etmekle kalmayacak, bilakis küresel düzeni topyekûn değiştirecek kaçınılmaz bir değişim ile sonuçlanacaktır. Bunun farkında olan Batılı düşünürler, alarm çanlarını çalmaya başladılar bile.

Ey Müslümanlar! Tüm dünyayı ele geçiren, kıtaları kontrol eden, halklara korku salan, toprakları işgal eden, servetleri sömüren, kendi despot nizamlarını mazlum halklara dayatan, kendi toplumlarını dahi ifsada boğan sömürgeci kâfir devletler ve onların elebaşı olan süper güç ABD’nin, küçücük bir virüs karşısındaki felç olmuş hâli işte budur! Gördünüz mü, kâfirlerin hegemon devletleri, bu devletlerin devasa orduları, süper ekonomileri, muazzam sanayileri ne kadar büyükmüş!? Sömürgeci devletleri dost edinen, onlarla müttefik olan, onların kurdukları BM, NATO, IMF gibi örgütlere siyasi, askeri, ekonomik gücümüzü teslim eden, her meselede onların yardımına koşan Türkiye ve benzeri devletlerin başındaki yöneticiler için öncelik neymiş gördünüz mü!? Elindeki test kitlerini Amerika’ya gönderip,  kendi hastaları için Çin’e sipariş verenleri, kendi halkı perişanken işgalci Yahudi varlığına, Ermenistan ve İngiltere gibi kâfir devletlere yardım gönderenleri gördünüz değil mi? “Evde kalın” çağrıları karşısında işini kaybetmiş, işyerini kapatmış, ihtiyacını karşılayamaz, borcunu ödeyemez hale gelmiş insanları faizli kredi için banka bataklığına yönlendiren, halkından önce finans şirketlerini kurtarmaya çalışanları gördünüz değil mi?

Ey Yöneticiler! Hâlâ akıllanmayacak mısınız? Ey iktidar ve nüfuz sahipleri! Sömürgeci Batılı devletlerin çaresizliği karşısında küresel sistemde oluşan siyasi boşluğu köklü bir değişim ile fırsata çevirmek için daha neyi bekliyorsunuz? Bu hayırlı basiretinizi ne zaman göstereceksiniz? Batılı efendilerine hayranlıktan gözleri kör olmuş, onların bu krizden bir şekilde çıkacağına, onlara bağlılıktan vazgeçmenin riskli olduğuna inanmış müşavir ve müsteşarlarınızın illüzyonlarına kanmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Allah Subhanehu ve Teala’nın şu kavline kulak verin!

مَثَلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوْلِيَآءَ كَمَثَلِ ٱلْعَنكَبُوتِ ٱتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ ٱلْبُيُوتِ لَبَيْتُ ٱلْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ 

“Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; hâlbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!” [Ankebut 41]

Ey Müslümanlar! Hiç şüpheniz olmasın ki artık sömürgeci Kapitalizm çöküş sürecine girmiştir, sistemin zayıflığı ve acımasızlığı kanıtlanmıştır, haris liderlerinin başarısızlığı ise ifşa olmuştur. Dünya artık yepyeni bir değişim sürecindedir ve İslam’dan başka hiçbir alternatif de yoktur. O halde Ey Müslümanlar! İslâmî hayatı yeniden başlatmak üzere harekete geçmeye var mısınız? Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in sahabe efendilerimize emanet bıraktığı Râşidî Hilâfet Devleti’ni yeniden ikame etmek için Hizb-ut Tahrir ile çalışmaya var mısınız? Ecdadınız gibi tarih yazmaya, hayatınızı İslam’a adamaya, dünyayı küfrün karanlıklarından İslam’ın aydınlığına kavuşturmaya, İslam’ın gölgesinde adalet, huzur, refah ve sağlık içinde yaşamaya var mısınız?

لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ

Çalışanlar işte böylesi (bir kurtuluş) için çalışsınlar![es-Saffât 61]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu

H. 24 Şaban 1441
M. 17 Nisan 2020

Ayrıca...

Tutuklamalar İle Ne Bizi Korkutabilirsiniz Ne de Hilafeti Engelleyebilirsiniz

22 Eylül 2020 Salı günü Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan 14 Hizb-ut Tahrir mensubu …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir