İslamdevleti.net "…Sonra da Nübüvvet Metodu üzere (Raşidi) Hilâfet olacaktır." [Ahmed b. Hanbel] – Hizb-ut Tahrir HizbutTahrir
İLGİLİ HABERLER
Husi milisler den, Hizb-ut Tahrir/Yemen Gençlerine tutuklama
Husi milisler [Ensarullah], 14 Kasım 2014 tarihinde Cuma namazı sonrasında Amran ilinde Hizb-ut Tahrir’in iki gencini tutukladılar.
Tutuklanan kardeşlerimiz şunlardır: Yahya Hüseyin, 40 yaşında, Salih Cebran el- Zalmay 23 yaşında.
Milisler, gençleri Hizbin “Batının Alkışladığı Hükümet, Görünürde Ortaklık Gerçekte İse Çatışma Hükümetidir Asla Halkın Taleplerini Gerçekleştiremez” başlığı altında yayınlanan basın açıklamasını dağıtmalarının ardından tutukladılar. Gençler, dini ve ahlaki ilkeler çiğnenerek evlerinde gözaltına alındılar. Ardından hapse atıldılar ve ziyaretlerine izin verilmedi.
Tutuklu gençlerin aileleri ve bazı gençler, serbest bırakılmaları için yetkililere gittiler, ama kendilerine Güvenlik Komitesi adı verilen milislerin yetkilileri, tutuklanan iki gencin serbest bırakılmaması yönünde üst düzey komutanlarından talimat aldıkları gibi sudan bahaneler ileri sürerek aileleri ve gençleri oyaladılar.
Hizb-ut Tahrir/ Yemen konu ile alakalı basın açıklaması yayınladı.
İşte o basın açıklaması
Basın Açıklaması
Husi Milislerin [Ensarullah] Hizb-ut Tahrir Gençlerini Tutuklamaları Büyük bir Cürüm, İflas ve Küstahlıktır
Husi milisler [Ensarullah], 14 Kasım 2014 tarihinde Cuma namazı sonrasında Amran ilinde Hizb-ut Tahrir’in iki gencini tutukladılar. Tutuklanan kardeşlerimiz şunlardır: Yahya Hüseyin, 40 yaşında, Salih Cebran el- Zalmay 23 yaşında. Milisler, gençleri Hizbin “Batının Alkışladığı Hükümet, Görünürde Ortaklık Gerçekte İse Çatışma Hükümetidir Asla Halkın Taleplerini Gerçekleştiremez” başlığı altında yayınlanan basın açıklamasını dağıtmalarının ardından tutukladılar. Gençler, dini ve ahlaki ilkeler çiğnenerek evlerinde gözaltına alındılar. Ardından hapse atıldılar ve ziyaretlerine izin verilmedi. Tutuklu gençlerin aileleri ve bazı gençler, serbest bırakılmaları için yetkililere gittiler, ama kendilerine Güvenlik Komitesi adı verilen milislerin yetkilileri, tutuklanan iki gencin serbest bırakılmaması yönünde üst düzey komutanlarından talimat aldıkları gibi sudan bahaneler ileri sürerek aileleri ve gençleri oyaladılar.
Bu olay, apaçık bir suçtur ve Husilerin [Ensarullah] iflas ettiklerini ve ne kadar küstah olduklarını gösterir. Çünkü fikir ve delil karşısında sindirme ve silah zoruyla tutuklamaya başvurmak iflasın bir göstergesidir. Onlar, Hizb-ut Tahrir’in siyasi bir parti olduğunu ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatma gayesini gerçekleştirmek için asla fiziksel eylemlere başvurmadığını iyi biliyorlar. Hizbin ne milisleri var ne de suikast yapabilirler. Bunun da ötesinde Hizb, Müslümanlar arasında savaşı, mezhebi fanatizmi ve etnikçiliği haram kabul eder. Korktuğu ve çekindiği için değil, aksine İslam hükümlerine bağlanmasından ve devletin kurulmasında Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna olan bağlılığından kaynaklanıyor. Hizbin tarihi kurbanlarla ve azgın diktatörler karşısında sergilenen kahramanlıklarla doludur. Hizb, yöneticilere ve onların avanelerine asla dalkavukluk yapmaz. İdeolojisi pahasına halka da yalakalık etmez. Daha bu hareketler ve milisler hayatta yokken, Hizb vardı. Heyhat! Zindanlar, cezaevleri ve tutuklamalar asla onu yıldıramaz. Onun için sakın zorbaların üsluplarını ve hilelerini denemeye kalkmayın. Eğer bildirilerimizde hoşunuza gitmeyen şeyler varsa, gelin yüce İslam ve kardeşlik çerçevesinde bunu delile karşılık delil, fikre karşılık fikirle konuşalım, tartışalım.
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ “Müminler ancak kardeştir.” [Hucurat 10]
Biz, bu grup içindeki aklıselim insanlara bir daha bu tür hataların tekrarlanmaması ve gururlarının kendilerini günaha sevk etmemesi çağrısında bulunuyoruz. Ve gençlerimizi derhal serbest bırakmalarını istiyoruz. Ayrıca onları, Hizbin fikir ve metodunu söylenti ve mafyavari eylemlerden uzak bir şekilde anlamaya davet ediyoruz. “Kurani yürüyüş” sloganını terennüm edenler ve Ehli Beyt sevgisinin herkesten üstün olduğunu iddia edenler, bunu pratikte göstermeleri gerekmiyor mu? Aksi takdirde tüm bunlar, iddiadan öteye geçmezler.
عَلَى اللّهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ
“Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” [Araf 89]
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu
Yemen Vilayeti
Açıklamanın orijinal metni
